Kıbrıslı
Türklerin, AKP tarafından dayatılan neo-liberal paketlere, dini gericiliğin ve
siyasal islamın gittikçe yükseltilmesine ve asimilasyona karşı toplumsal varoluş
mücadelesinde üç büyük eylem geride kaldı. 28 Ocak, 2 Mart ve 7 Nisan eylemleri;
pankartları, talepleri, mücadele yöntemleri, AKP yetkililerinin aşağılamaları
ve kktc’deki hükümetin onursuz tutumu ile çok konuşuldu. Gelinen yerde eylemler
sürecinin bir bilançosunu çıkarmak ve önümüzdeki süreci bu bilanço ışığında
kurgulamak şart olmuştur. Aslında AKP’nin ve işbirlikçi UBP hükümetinin
pozisyonu belli... “Dünya yansa umurumuzda değil” tavrı ile kitlesel halk
direnişini görmezden gelmeye, ilk buldukları fırsatta ise baskı ile, tehtid
ile, zor yolu ile yok etmeye kararlılar. Egemenlerin karşısında bulunan direniş
hareketi ise başından beridir zaten parçalı yapıya sahip. 7 Nisan tarihi ile
birlikte açığa çıktığı gibi bu yapı tamamen parçalanmaya doğru ilerliyor. Bu
gidişatı durdurabilecek tek unsur ise muhalefet bloğu içerisinde bulunan
sosyalist/bağımsızlıkçı unsurların kararlılığıdır.
10 Nisan 2011 Pazar
1 Nisan 2011 Cuma
Paşalar Papazlar (Yayınevinin Notu)
Khora
Kitaplığı ilk kez 1988 yılında yayınlanmış olan ve uzun bir zamandır baskısı
tükendiği için yeni kuşakların ulaşmakta zorlandığı Niyazi Kızılyürek’in
Paşalar Papazlar kitabının elinizde tuttuğunuz ikinci baskısını
gerçekleştirmekle gurur duyuyor. Yirmi üç yıl önce yayınlanmış bir kitabın
bugün yeniden basılması için ya hala güncele dair söyleyecek sözü ya da tarihe
ışık tutan bir belge olması gerekir. Paşalar Papazlar’ın içinde belge
niteliğinde bir çok yön bulunabilir. Ancak bizim için öncelikli kıymeti ülkemiz
Kıbrıs’ın güncelliğine dair söylediklerinin hala eskimemiş olmasındadır.
Bağımsızlık Mücadeleleri ve Sosyalistler
Sosyalizm
mücadelesi temel olarak enternasyonalist bir mücadeledir. Feodal toplumdan
kapitalist sisteme geçiş sürecinde işçi sınıfının bağımsız bir politik özne
olarak tarih sahnesine çıkışı, enternasyonal dayanışmayı ve eş zamanlı olarak
sosyalizm mücadelesini de gündeme taşıdı. Bu bağlamda özellikle emperyalist
çağın (1900’lü yıllar) başlarına kadar sosyalizm tartışmaları ağırlıklı olarak
ileri kapitalist ülkelerin gündeminde yer buldu. Sömürge ülkelerde sosyalizm
tartışmalarının başlaması ise; bağımsızlık mücadelelerinin yükselmesi ve bu
mücadeleler içinde siyasal bir özne olarak işçi sınıfının biçimlenmesi ile
paralel bir seyir izler.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)