20 Haziran 2011 Pazartesi

Duydunuz mu?



Duydunuz mu? Göç Yasası’na karşı mücadele eden altı pırıl pırıl AÖA öğrencisi, okul disiplin kurulundan kınama cezası aldı...
Duydunuz mu? Öğrenciler, eylemlerini okul sınırları dışında yapmış, tek suçları da İrsen Küçük ve Derviş Eroğlu kuklasına işbirlikçilik ödülü vermeleriymiş...

Duydunuz mu? Kınama cezası, AÖA disiplin yönetmeliğine göre verilmiş ama bu disiplin yönetmeliği Savcılık tarafından Anayasa’ya aykırı bulunarak reddedilmiş bir yönetmelikmiş...
Duydunuz mu? Cezayı veren “öğretmenler” Göç Yasası’na tabi değillermiş. Onların maaşçıkları da, özlük hakları da aynen duruyormuş... Ama ceza alan öğrenciler onların maaşlarının yarısı ile onların işinin aynısını yapacaklarmış...
Duydunuz mu? Ceza veren öğretmenler KTÖS ve KTOEÖS üyesiymişler, üstelik Göç Yasası’na karşı olanlar da varmış aralarında! Ama evde karşıymışlar, hem bir de kapalı kapılar arkasında... Öyle sokağa çıkacak, eylem yapacak, mücadele edecek, öğrencilerinin arkasında duracak kadar “öğretmen” değillermiş...
Hukuğun en temel ilkelerindendir: Yargılanacak olan bir insana, hangi eyleminden ve hangi yasal nedenden yargılanacağı yazılı olarak bildirilir. Savunma yapması için de makul bir süre verilir. Savunmasını yapan kişi ile ilgili karar da yazılı ve gerekçeli olarak ilan edilir.
Diyeceksiniz ki, “bu yasadışı ülkede ne hukuğundan bahsediyorsun sen?”  Doğrudur, haklısınız... Ama AÖA’da altı pırıl pırıl gence, hem de tüm gençlerin haklarını aradılar diye, kınama cezası verenler kanlı canlı insanlar, cezayı ülke vermedi ki.. Sizin gibi, benim gibi üç tane insan verdi, üç tane öğretmen!
Bu üç öğretmenin isimleri Erbay Sancak, Altan Esmer ve Müge Taçman... Birisi KTÖS üyesi diğerleri KTOEÖS üyesi... Bu iki sendika Toplumsal Varoluş Mücadelesi’nde bayrağı en önde taşıyor. Basın bildirilerinde mangalda kül bırakmıyor... Bu üç öğretmen de kendilerine tıkır tıkır aidat ödüyor...
Düşünün... Önümüzde  iki somut örnek var...
Birinci örnek, altı onurlu, başı dik öğrenci tarafından yaratılmış. Göç Yasası’na hayır demişler. Toplumsal yokoluşa hayır demişler. Okullarına gelen TC işbirlikçilerini kapıda karşılamışlar. Protesto etmişler. Bundan gocunan işbirlikçiler okula girememişler. Sonra da “bilim kurumu”na talimat yollayıp, “tez başları vurula” demişler öğrenciler için...
İkinci örnek, disiplin kurulunda görev yapan, kadrolu üç öğretmen tarafından yaratılmış. Maaşları da işleri de garanti olduğu halde, amirlerinin talimatı ile yargısız infaz yapmışlar. Ne akla, ne mantığa, ne hukuğa ne de vicdana sığmayan bir karar almışlar. Üstelik kendileri de Göç Yasası’na karşı oldukları, üstelik kendileri de Toplumsal Varoluş Mitinglerine katıldıkları halde, “emir demiri keser” demişler. Gözlerini kapamışlar, vazifelerini yapmışlar. Başlarını sallamışlar, maaşlarını almışlar...
Siz çocuklarınızı bu iki örnek öğretmen profilinden hangisinin okutmasını istersiniz? Siz geleceğin yetişkini, bugünün gençlerinin hangi insan tipine benzemesini istersiniz? Sizin örneğiniz hangisi?
Kendi içimizde yaşayıp bizi sırtımızdan hançerleyen işbirlikçiler, hükümete talip UBP’ler CTP’ler, disiplin kurullarında ceza yağdıran Erbaylar, Mügeler, Altanlar olmasaydı egemenler asla başarılı olamazdı... Egemenlere karşı mücadele edip, işbirlikçilere acımak olmaz. Bu süreçten mutlaka bir örnek çıkacak. Mesele onuruyla direnen öğrencilerin mi, yoksa yargısız infaz yapan sözde öğretmenlerin mi gelecek kuşaklara örnek olmasını istediğimize karar verme meselesidir. Tarih bize öğretmektedir ki işgalcisi ile hesaplaşan her halk, önce kendi içindeki işbirlikçilerden kurtulmuştur. 
Duydunuz mu? Göç Yasası’na karşı mücadele eden altı pırıl pırıl AÖA öğrencisi, okul disiplin kurulundan kınama cezası aldı... Duydunuz mu KTÖS? Duydunuz mu KTOEÖS? Duydun mu Kıbrıslı Türk halkı? Çocuklarını bu zalimlerin eline bırakacak mısın? Yoksa ayağa kalkıp parmağını bu işbirlikçilerin suratına doğrultacak mısın?
Günün sözü: “"Hayvan olmak istiyorsan olabilirsin elbette. Bunun için insanlığın acılarına sırt çevirmen ve yalnız kendi postuna özen göstermen yeterli" Karl Marx

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder