Bell Hook, akademik jargona sıkışıp kalan, anlaşılmaz olmayı marifet sayan sırça köşk feminizminin dar kalıplarını yıkmış. Gerçekten de çok derin ve merkezi konuları gündelik bir dil ile, herkesin anlayıp fikir sahibi olabileceği bir şekilde ifade etmenin mümkün olduğunun kanıtı bu ufacık kitap...Hooks'un kitabında dikkati çeken bir diğer nokta, ülkemizde de yaygın olarak bulunan feminist dogmaları ciddiyetle sorgulaması... Öyle ki birçok durumda ifade ettiği fikirlerin aynıları, ülkemizdeki "otoriteler" tarafından "ötekileştirilerek" ataerkil bulunmuştu... Hooks ise bu "otoritelerin" abd'deki benzerlerini, toplumsal cinsiyet alanı içerisinde kendi iktidarlarını kurmuş ataerki işbirlikçiliğinden mevki ve makam sağlayan kişiler olarak işaret etmekte tereddüt etmiyor.
Kitapta ortaya konan fikirler ve tartışma başlıkları, grup okumalarında ve fikri zenginliğin hoş karşılandığı kolektif çalışmalarda yürütülecek diyaloglar için müthiş bir malzeme sunuyor. Öyle ki insan, aynı fikirde olmadığı veya şüphe hissettiği noktalarda bile, Hooks'un çalışmasının sağladığı tartışma zeminine hayran kalıyor.
İçerisinde benim farklı düşündüğüm birçok yön olsa da, heteroseksüel bir erkek olarak farklı düşünme hakkımı tanıyıp benimle gireceği diyaloğu sırf erkek olduğum için olumsuz görmeyen, aksine bunun feminizmi geliştirecek bir zenginlik olduğunu vurgulayan; daha da ötesi erkeklerin feminizme ilişkin fikir yürütmesinden rahatsız olan kişileri "erkek düşmanı" diyerek kendinden ayıran bu yazarı okumaktan gayet memnunum...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder