Partimiz Bağımsızlık Yolu, UBP-HP hükümetinin kurulması
ile kamuoyunda tartıştırılmaya çalışılan konular içerisinde gözden kaçırılmak
istenen iki nokta olduğunu gözlemlemektedir.
Gözden kaçırılmak istenen konuların birincisi geçmiş
hükümet döneminin değerlendirilmesi ihtiyacıdır. Dörtlü koalisyonun bugün
hükümet dışında kalmış üç ortağı; seçim vaatleri, hükümet programı ve hükümet
dönemindeki icraatları konusunda herhangi bir özeleştiri vermek niyetinde
görünmüyorlar. Oysa daha 16 ay önce büyük beklentiler yaratmaya çalışarak
davullar ve zurnalar eşliğinde hükümet kuran kendileriydi. Şimdi geçmiş
koalisyon hükümeti tam bir fiyasyo ile sonuçlanmışken; 16 ay önce nerede hata
yaptıklarını, hangi beklentilerinin yanlış çıktığını ve hedeflerine
ulaşamamalarının nedenlerini halka açıklamak sorumlulukları vardır.
Dörtlü koalisyon, özel sektör emekçilerinin hayatını
kolaylaştıracak hiçbir somut icraat ortaya koyamamışken, kadın cinayetleri, iş
cinayetleri, trafik terörü aksamadan devam etmişken; kriz koşullarında halka
zam sermayedarlara teşvik politikası uygulanmışken; CTP-TDP ve DP
yetkililerinden eski ortaklarını eleştirmekten daha ciddi şeyleri duymak
halkımızın hakkıdır. Özellikle 16 ay önce koalisyon kurulurken yapılacağı vaat
edilen; garabet Seçim Yasası’nın
değiştirilmemiş olması, istisnai vatandaşlık uygulamasının kaldırılmasına
yönelik yasal adımların atılmamış olması CTP, TDP ve DP’nin kendi boyunlarında
asılı duran bir utançtır. Bu utancı HP’ye yönelik hiçbir suçlayıcı tavırla
gizlemeleri mümkün değildir. Bu noktada partimiz Bağımsızlık Yolu’nun en
yetkili organı olan Parti Meclisi’mizin dörtlü koalisyon kurulur kurulmaz,
yukarda ifade edilen acil görevleri hatırlattığını ve koalisyonun kısa süreli
olacağının bilinciyle hareket edilmesi gerektiği konusunda uyardığını
vurgulamak gerekiyor. O gün, koalisyonlarının yıllarca süreceği hayali ile
söylenenleri kulak arkası edenlerin, bugün halkın karşısına çıkıp göz yaşı
dökmesi sahtekarlıktan başka bir anlam ifade etmez.
Eski hükümet yeni muhalefet partilerinin gözden kaçırmak
istediği bir diğer nokta da; yukarda ifade edilen halkın acil talepleri
konusunda yeni hükümetin de en az eski hükümet kadar umut vaadetmiyor oluşudur.
Yeni hükümetin asgari ücretin artmasını bekleyen, sigorta yatırımı, yıllık
ücretli izin, gününde ödenecek maaş beklentisindeki emekçilere, her gün
cinayete ve şiddete maruz kalan kadınlara, eğitim ve sağlık hakkı gasbedilen
halka verecek hiçbir şeyi yoktur. Yeni hükümetin seçim yasasında veya
vatandaşlık ile ilgili uygulamalarda eski hükümetten farklı bir icraat hedefi
dahi mevcut değildir. Kısacası halkı ilgilendiren hiçbir konuda eski hükümet
ile yeni hükümet arasında ayrım gözetmek mümkün değildir.
Yukarda ifade ettiğimiz iki noktanın halkın tartışma
algısından kaçırılmak istenmesinin sebebi, eski koalisyonun sözde sol ortakları
CTP ve TDP’nin, yeni muhalefet pozisyonlarına kendilerini hazırlarken
dikkatleri HP üzerine çekmeye çalışmalarıdır. Elbette HP’nin zaman içinde önce
DP-CTP-TDP ile ve sonra UBP ile hükümet kurararak ulaştığı nokta, parti olarak
kurulurken ilan edilmiş pozisyonu ile ciddi çelişkiler barındırmaktadır. Ancak bu
durum ülkemizde ilk kez yaşanmıyor. Mevcut parlamentoda benzer bir macerayı
yaşamamış, kitlesine verdiği umut ile yaşattığı hayal kırıklığı HP ile
örtüşmeyen hiçbir parti yoktur. Mevcut parlamentoda geçmişte UBP ile koalisyon
kurmamış veya gelecekte kurmayacak herhangi bir parti de mevcut değildir.
Bugün HP’de yaşanmakta olan ilkesel erozyonun ve hükümete
tutunma paniği ile her şeyi kabul etme tavrının ise iki kaynağı vardır.
Bunlardan birincisi ve HP’ye özgü olanı; Kudert Özersay’ın Cumhurbaşkanlığı
planları ve bu uğurda her türlü tavizi vermeye hazır oluşudur. Zaten hükümet
şekillenir şekillenmez yapılan ilk açıklamanın Akıncı’ya “ayar vermek” yönünde
olması da hükümetin tek ciddi gündeminin bu olacağının göstergesidir. Bu da
yeni hükümetin ömrünün Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile belirleneceğinin
ifadesidir. Cumhurbaşkanlığı seçimleri geçtikten sonra, Kudret beyin hayalleri
yıkılır yıkılmaz yeni hükümet senaryolarının tartışılmaya başlanacağını ve sürecin
ya erken bir seçim ya da UBP-DP-YDP kolalisyonu ile yani gerçek bir barbarlığın
vücut bulması ile tamamlanacağını görmek için kahin olmak gerekmiyor..
HP’nin ilkelerinden taviz vermek pahasına herhangi bir
koalisyona tutunma tutumunun bir diğer nedeni ise mevcut Meclis’teki tüm
partilerin paylaştığı ortak mantık hatasından kaynaklanmaktadır: Meclis’teki
tüm siyasal partiler, kendilerince yapılması gereken dönüşümler için hükümet
olmak gerektiği yanılgısını paylaşıyorlar. Akıllarından geçen kendilerince
harika projeleri hayata geçirmek adına, hükümette kalmak için tavizler ve
uzlaşmalarla örülmüş bir yolda yürümeyi kaçınılmaz buluyorlar. Taviz ve uzlaşma
yönünde adım atmaya bir kez başladıktan sonra da DP ile hükümet kurtmaktan, UBP
ile hükümet kurmaya geçiş sadece bir adımlık mesafe içeriyor. Belki YDP ile
hükümet kurmak için iki adım daha fazla gerekebilir ancak, yola çıkanın
varacağı yer yolun kendisinden farklı bir yer değildir ve YDP de bu yolun
sonunda varılacak adres olarak orada durmaktadır.
Bu noktada, halka bahşedecekleri “müthiş” projelerinden
bizleri mahrum bırakmamak için hükümet koltuklarına sımsıkı tutunup 16 aydır
ensemizde tuz kavuranların, HP ile paylaştıkları mantık aynıdır. HP onlardan
farklı bir şey yapmış veya kendilerinin geçmişte attıkları adımları takip
etmekten öteye gitmiş değildir.
Bağımsızlık Yolu sadece mevcut rejimi değil; mevcut rejim
partilerinin tümünün paylaştığı bu ortak mantık hatasını da reddetmeyenlerin
rejim ile uzlaşmak dışında bir yere ulaşamayacağını; aynı yolu yürüyenlerin
farklı yerlere varamayacağını vurgular! Bağımsızlık Yolu hükümete değil
muhalefete talip olmak hedefini ve bu ülkede boşluğu hissedilen halktan yana
bir devrimci muhalefet partisini hem sokakta hem mecliste inşa etmek
gerektiğini hatırlatır.
Bu düşüncelerle, halkımızı birbirinin aynı olan
hükümetlerin ve birbirinin aynı olan rejim partilerinin boş tartışmaları ile
yaratılmak istenen hipnoza kapılmamaya; kimlik tartışmalarının kısır faşizmi
karşısında sınıf mücadelesine omuz vermeye, Bağımsızlık Yolu’nda örgütlenmeye
çağırırız.
Gelen giden tüm hükümetler aynı olacak, farkı devrimci
muhalefet yaratacak!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder