1 Mart 2010 Pazartesi

KTAMS’ta Neler Oluyor?

Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS)’ın bazı yöneticilerinin bağımsız yayınımız Kamu Emekçisi’nden rahatsız olduğu gözlemleniyor. Bilindiği gibi Kamu Emekçisi sendikalı - sendikasız tüm kamu emekçilerine yönelik olarak hazırlanan aylık bağımsız bir yayındır. Kamu Emekçisi özel olarak hiçbir sendikanın aleyhine olmadığı gibi taraftarın da değildir. Ancak sendikal mücadeleye dair Toplumsal Hareket Sendikacılığı fikriyatı doğrultusunda fikir, düşünce ve eleştirilerimizi bu yayın aracılığı ile tüm emekçilere iletmekteyiz.
Ayrıca ülkemizde kurumsal kamu emekçisi sendikalarının yapamadığını yaparak 14 aydır aksamaksızın yayınımızı çıkarmakta ve gücümüz yettiğince dairelerde ücretsiz dağıtmaktayız.
Kamu Emekçisi’nin bu tutarlı ve istikrarlı yürüyüşü ne yazık ki en çok sevinmesi gereken yapıda yani KTAMS’ta rahatsızlık yaratmıştır. Oysa kamu emekçilerinin daha mücadeleci, daha sorgulayıcı, daha katılımcı olmasından memnun olması gerektiğini düşündüğümüz bir sendikadır KTAMS...
Son aylarda yaşananlar genelde Kamu Emekçisi’ni özelde ise KTAMS’lı Kamu Emekçileri’ni üzmüştür. Ancak yaşananlardan hareketle bizler ne KTAMS yöneticilerine özel bir sertleşme ne de yumuşama içine girecek değiliz. Yaşananların KTAMS yöneticilerinin demokratik kültürü daha iyi özümsemesi için bir deneyim olmasını diliyoruz.
Kamu Emekçisi’nin sendikal platformlarda gerçekleşen eylemlerde tüm diğer yayınlar gibi ücretsiz dağıtılmasından rahatsızlık beyan edilmesi ile başlayan olaylar, hiç de hoş olmayan noktalara kadar varmıştır. Bazı yönetciler (ne mutlu ki engelleme yoluna gitmeden) yayınımızı dağıtmamızdan rahatsız olduklarını açıkça dile getirmişler, bizlere suçlamalarda bulunmuşlardır. Sonrasında KTAMS’ın facebook’ta kurmuş olduğu iletişim grubunda tamamen demokratik sınırlara saygı içinde yönelttiğimiz eleştiri ve sorgulamalardan rahatsız olunmuş ve söz konusu iletişim grubunda tüm üyeleri kapsayacak yasaklar geliştirilmiştir.
İletişim teknolojileri aracılığı ile bürokrasinin aşılmasının imkanlarının ortaya çıktığı, üye katılımının artttırılmasının fıratının yakalandığı bir çağda; KTAMS gibi ilerici bir sendika kendi üyesi ile olan temas alanını kendi eli ile baltalamıştır. Önce facebook grubunda üyelerin yorum yazması, fotoğraf eklemesi vb. haklar gasbedilmiştir. Ardından ise internet camiasında bu anti-demokratik baskıcı anlayışa karşı oluşan tepki göğüslenemediğinden grup tamamen silinmiştir. Grup silinirken yapılan açıklamada ise KTAMS’ın bir süreden beridir güncellenmeyen sayfasının yenilenecek olması gerekçe olarak sunulmuştur. Biz grubun silinmesinin gerçek nedeninin sorulan sorulara yanıt verilememesinden kaynaklı olduğunu biliyoruz. Ancak sunulan gerekçeyi iyi niyetli bir şekilde kabul etsek dahi; KTAMS yöneticilerine interaktif bir site yaratmanın zorluklarını, böyle bir site yaratıldığında bile günlük olarak facebook’a giren ve orada vakit geçiren emekçi sayısı ile böyle bir siteye girecek emekçi sayısının kıyaslanmasının mümkün olmadığını hatırlatmak isteriz. Üstelik facebooka KTAMS üyesi olmayan (kamu emekçisi dahi olmayan) binlerce insan girmekte, sendikanın fikirlerini yaymak böyle bir platformda çok daha kolaylık sağlamaktadır.
Sendikal mücadelede teknolojinin önemini daha sonraki sayılarımıza bırakarak Kamu Emekçisi’ne yönelen diğer baskılardan söz etmekte fayda var. KTAMS’ın kendi web sayfasını yenileyeceğini duyurarak grubunu kapatması ve üyelere çağrı yaparak arzu eden üyelerin bu sürece katkı yapabileceğini bildirmesi üzerine, sürece katkı koymak amacıyla başvuruda bulunan KTAMS’lı Kamu Emekçisi bir arkadaşımıza; başvurusunu YAZILI YAPMASI söylenmiştir. Böylesi birbürokrasi ile üye katılımından korkmak gerçekten üzücü bir durumdur.
Üstelik daha sonra yaşananlar daha da üzücüdür. Telefoniyen “biz böyle yönetiyoruz beğenmezsen sen bilirsin” söylemleri açıkça muhalif üyeleri küstürüp istifa ettirmek isteyen bir tavırdır. Ama bizim sendikal mücadelemizde böyle biranlayışımız yoktur. Birçok sendikanın bulunduğu toplantılarda kişi isimi ile kendi üyesi olan bir kamu emekçisi için başka bir sendika yöneticisine “konuşun da bizden istifa etsin size geçsin” demek, onun da “biz konuştuk istifa etmiyor siz atın” demesine göz yummak bırakın bir KTAMS yöneticisine hiçimseye yakışmayan bir davranıştır. Ama bundan da ötesi eylem alanında kendi üyesine sendikanın bayrağını vermemek için sert konuşmalar yapmak ve “ver sendikanın bayrağını geriye” demektir.
Biz bu durumun bir bütün olarak KTAMS’a değil, demokrasi kültürünü hazmedememiş bazı yöneticilere ait olduğunu biliyoruz. Ve mücadelemize de bu bilinç doğrultusunda devam edeceğiz. Ancak yine bilinmelidir ki, sendikal demokrasinin varlığı veya yokluğu kişilerin varlığı veya yokluğu ile bağlantılı olamaz. Demokratik sendikacılık kurumsal ve kişiler üstü olmak zorundadır.

Hiç Mi İyi Yönü Yok?
Kamu Emekçisi’ni takip etmekte olan kişiler iyi bilir; bağımsız yayınımız geçmişte Tıp-İş’i, Dev-İş’i, Kamu-İş’i, Hür-İş’i, Kamu-Sen’i de eleştirmiştir. Ve yine içinde bu sendikalar ve KTAMS’ın da bulunduğu birçok eylem ile ilgili olumlu yazılara da yer vermiştir. Bizim sendikal anlayışımızda mutlak iyiler ve mutlak kötüler diye bir olgu yoktur. Kamu Emekçisi okurlarını belli bir sendikaya çekmeye çalışan bir yayın değildir. Elbette Toplumsal Hareket Sendikacılığı anlayışını ülkemiz koşullarına uyarlayarak savunuyoruz. Ve elbette hem genel olarak sendikacılıkla ilgili hem de özel olarak sendikalar ile ilgili görüşlerimiz vardır. Ama yazın ve dağıtım ağımiz içinde bulunan emekçilerden hepsi aynı sendikaya üye olmadığı gibi aramızda KTAMS üyleri de KTAMS’a üye olmayanlar da vardır. Biz tüm sendikal yapının iş alanları bazında yeniden örgütlenerek konfederal bir yapıda BİRLEŞMESİNİ, tek bir Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu yaratulmasını savunuyoruz. Böylesi bir yapı için de mevcut tüm sendikalara ihtiyaç olduğu gibi, var olan hiçbir sendikanın tek başına yeterli olmadığı takdir edilecektir. Bu durumda bizim KTAMS düşmanı olduğumuzu ileri sürmek tamamen geçersiz bir iddiadır.
Kaldı ki KTAMS ülkemizde bulunan en eski, en mücadeleci sendikalardan biridir. Geçmişte yürüttüğü mücadeleler yolu ile kamu emekçilerinin kazandığı bir çok hakta azımsanmaz miktarda emeği vardır. KTAMS’ta örgütlü kitleler,yönetimleri ile uyum içinde hareket ederek, en karanlık zamanlarda, en zorlu koşullar altında mücadeleler vermiştir. Üstelik KTAMS istikrarlı bir şekilde ve tarihsel çizgisinde hiçbir kırılma olmadan BARIŞI savunan, adamızın yeniden birleştirilmesi mücadelesinden hiçbir zaman kaçmayan bir sendikadır.
Her ne kadar anti-demokratik uygulamalardan bahsediyor ve daha iyiye çekmek için uğraşıyorsak da, KTAMS mevut sendikal yapı içinde demokrasi kültürünü en çok özümsemiş bir üye yapısına da sahiptir. Elbette her olgu daha iyiye doğru ilerlemelidir ve eleştirisiz ilerleme de olmayacaktır.
KTAMS, adamızda tereddütsüz bir şekilde barışı savunması, mücadeleci yapısı, kamu emekçilerinin elde ettiği birçok hakkın kazanılmasında geçmişte ve bugün harcadığı emek, sınıfsal perspektife açık duruşu, üyelerinin potansiyel dinamizmi, çağdaş ve evrensel değerlere olan bağlılığı ile kabul ettiğimiz olumluluklar barındıran bir sendikamızdır.
Kamu Emekçisi, emek hareketinin bütününe dair çıkarsamalarını ortaya koyarken, bunların hayat bulması için KTAMS’a ve üyelerine ihtiyaç olduğunun da bilincindedir. Zaten eleştirilerimizin temellendiği kaynak da bu bilinçtir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder