Hakim: “Maaşlarınız
bu ay da ödenmedi değil mi?”
BES Başkanı: “Evet”
Hakim: “Grev
yasağınız kalkarsa, Lefkoşa yine çöp içinde kalacak”
BES Başkanı: “Yok,
biz bu kez iş yavaşlatması yapacağız. Çöpleri de toplayacağız”
Karar: “Her ne
kadar da çöplerin toplanmaya devam edeceği söylenmişse de bu bir beyandan
ibarettir ve bağlayıcılığı yoktur. Bu yüzden grev yasağının devamına...”
Hale bakar mısınız!!!
Aylarca maaşlarını alamayan belediye emekçilerini değil,
sokaklardaki çöpleri dert edenlere bir bakın...
Ortada grev bile yokken grev yasaklayanlara bir bakın...
Grev hakkını vermek için grev yapmama şartı koyanlara bir
bakın...
Yüce yargının önünde, emekçinin grev hakkını savunamayanlara
bir bakın...
***
Belediye emekçileri ayladır haklarını arıyorlar...
Cop da yediler, küfür de...
Ama günün sonunda hep aç yattılar...
Taş da attılar, slogan da...
Yürüyüş de yaptılar, grev de...
Eyleme de çıktılar, mahkemeye de...
Evde de uyudular, hapiste de...
Çok sözler, çok vaatler duydular...
Ama seslerini duymadı sağır kulaklar...
Kısacası, belediye emekçileri haklarını arıyorlar
aylardır...
Ama uçmuş buhar olmuş hakları... Kaybolmuş, yalan
olmuş...
Bulunamıyor... Yok olmuş hakları... Aradığınız “hak”ka
ulaşılamıyor...
Hakları belki kapsama alanı dışında, belki de şu an başka
birisi ile görüşüyor...
Ama somut gerçek ortada, geriye tekrar denemekten başka
çıkar yol kalmıyor.
***
Oysa çok basit gibi görünen bir şey istedikleri...
İşe girdikleri zaman onlara yapacakları işler
gösterilmiş...
“Bu işleri yapacaksınız, ay sonunda maaşınızı
alacaksınız” denmiş...
Bir de “başkanın işine karışmamaları” eklenmiş...
İşlerini yapmışlar, başkanın işine karışmamışlar, ama
maaşlarını alamamışlar.
Şimdi ise işlerine aynen devam etmeleri ama maaştan ümidi
kesmeleri isteniyor...
Belediye başkanı ödemiyor, cumhurbaşkanı ses etmiyor...
Başbakan grevlerini yasaklıyor... Hakim ise yasağı
onaylıyor...
Herkes birlik olmuş tek bir amaç için uğraşıyor:
Belediye emekçilerini maaş ödemeden çalıştıralım!
Karşılıksız emeklerinin üstüne konalım.
Onlar bizim çöpümüzü toplasın ama karşılığında hepsi aç
kalsın!
***
“Muhalefet”in derdi ise oy toplamak...
Fırsat bu fırsat, oğuşturuyorlar ellerini...
UBP’nin her olumsuz icraatında, her işbirlikçi
girişiminde iki kez seviniyorlar...
Birisi kendi “hükümete geldikten sonra yapılacaklar”
listelerinden bir madde daha eksildiği için...
Diğeri UBP’nin her olumsuz icraatı kendi hükümete geliş
süreçlerini hızlandırdığı için...
Ve boy gösteriyorlar her eylemde, protestoda...
Daha farklı olacaktı sanki kendileri hükümet olsa...
***
Belediye emekçisi kadınlar tencerelerle, tavalarla eylem
yapmış Belediye önünde...
Arz-ı endam etmiş orada da CTP...
Meclisimizin son kadın meclis başkanı da kadınlara hitap
etmek istemiş...
Hani sözde Sosyal Güvenlik Yasası’nı geçirmiş olan
Meclis’in o zamanki başkanı...
Hani kadınların yıpranma payını kaldırmış olan kadın!
Hani bunu önermiş olan ve o zaman hükümette olan partinin
milletvekili...
Arz-ı endam etmiş eylemde... Ve konuşmak istemiş
emekçilere...
Ama sözünü kesmiş kadın emekçiler...
Sloganlar atmışlar, yıpranma paylarını hatırlatan...
Ve merakla bakmışlar yüzüne... “Utanıyor mu acaba?”
diye...
***
İster cumhurbaşkanı olun, ister başbakan...
İster belediye başkanı olun, ister hakim...
Nasıl ve hangi hakla bir insana “çalış ama maaşını
isteme” diyebilirsiniz?
İster hükümet olun, ister muhalefet...
İster sağcı olun, ister sol gösteren sağcı...
Nasıl ve hangi hakla emekçilere “geçmişi unut”
diyebilirsiniz?
Hangi adalet anlayışına, hangi hukuğa, hangi akla, hangi
vicdana sığar bu?
Karşılığında maaşını alamayacağı bir işe kim girer de
çalışır?
Yıpranma payını kadıran kadına, “ben de kadınım”
dediğinde kim inanır?
Niye çalışsın, niye toplasın belediye emekçileri sizin
çöpünüzü?
Niye dinlesin, neden ciddiye alsın kadınlar sizin
sözünüzü?
***
Hakim: “Grev
yasağınız kalkarsa, Lefkoşa yine çöp içinde kalacak”
BES Başkanı: “Yok,
biz bu kez iş yavaşlatması yapacağız. Çöpleri de toplayacağız”
Kısmen doğru bu sözler, kısmense yanlış.
İş başa düştü belli... Ve bu iş işçinin kendi işi...
İsteseler de istemeseler de, kimseden bir fayda yok
emekçilere...
Grev yasağı kalksa da kalkmasa da Lefkoşa çöp içinde...
Üstelik bu çöpleri toplayamaz işçilerden başka kimse...
Cumurbaşkanlığı, başbakanlık, muhalefet, mahkeme...
Yapılacak çok iş var her yerde...
İşçiler bu kez yavaşlatmamalı işleri... Ve teker teker toplamalı
tüm çöpleri...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder