1 Mayıs 2008 Perşembe

Kıbrıs’ın Bağımsızlık Yolu



1970 ve 1980’li yıllar Kıbrıs Türk devrimci hareketinin en hareketli olduğu yıllardır.
Dünyada yeni-sömürge devrimleri rüzgarı son sürat esmekte, Che Guevara’nın “iki üç daha fazla Vietnam” çağrısı gençlerin kulaklarında uğuldamaktadır. Türkiye her geçen gün devrime biraz daha yaklaşmakta, iç savaş derinleşmekte devrimci örgütler güçlenmekte ve örgütlenmektedir. Ve Kıbrıs’ta adanın bölünmüşlüğünün olumsuz sonuçları daha yeni yeni idrak edilmeye başlanmıştır.

Ada 1974 yılında emperyalizmin ve yerli işbirlikçilerinin Acheson Planı’na uygun olarak yaratılan bir oldu bitti ile TAKSİM edilmiştir. Taşeronlar arasında gerçekleşen taksim, fiiliyatta emperyalizmin Kıbrıs’ı bir bütün olarak hakimiyeti altında tutmasının bir aracı olarak hayat bulmuştur. Kıbrıslı Türkler, büyük umutlarla ve özgürlüğe kaçtıklarına inanarak güneyden kuzeye kitleler halinde göç etmiş; anılarını, komşularını, evlerini, işlerini ve tüm geçmiş yaşamlarını geride bırakmışlardır. Ancak vaatlerin fos çıkması için iki yıl yetmiş de artmıştır. Şimdi halk işsiz, hayal kırıklığına uğramış, yoksul ve öfkelidir. Bu öfkenin, gençlerin devrimci ateşi ile birleştirilmesi gerektiğini düşünen, emperyalizme karşı verilecek bir bağımsızlık kavgasının adanın yeniden birleştirilmesi ile taçlandırılmasını isteyen devrimci gençler arayış içindedirler.
Türkiye’de içinde aktif olarak bulundukları devrimci mücadele onlara “devrimcilerin görevinin devrim yapmak olduğunu” öğretmiştir. Farklı stratejilere de sahip olsalar, hepsi de “sarp, engebeli ve çetin” devrim yolunda yürümeye isteklidir.
Bu koşullar altında Türkiye’deki çeşitli devrimci akımlara mensup gençler Kıbrıs’ta biraraya gelerek Halk-Der isimli örgütlülüğü yaratmışlardır. Halk-Der, Kıbrıs’ta sadece egemen çevreleri, UBP’yi, Denktaş’ı ve Elçiliği değil; revizyonist-reformist solu da rahatsız etmiş ancak liseli gençlerden birçok ilerici halk kesimine kadar geniş bir çevrede de örgütlülüğünü genişletmiştir. Revizyonist ve SSCB uydusu solun kuzey Kıbrıs temsilcisi CTP, Halk-Der’den ve onun temsil ettiği devrimci değerlerden rahatsız olmakta; kitleleri kendinin seçimlere endeksli ve uzlaşmacı mücadele hattı içinde tutmak için çaba harcamaktadır.
Birçok sendika, gençlik örgütü ve dernek içerisinde Halk-Der’li devrimciler ile CTP’li revizyonistler arasında yükselmekte olan gerilim 1 Mayıs 1980 tarihinde CTP ve bağlı örgütleri tarafından Halk-Der’in 1 Mayıs alanına girişini önleme girişimi noktasına kadar yükselir. Bu tarihte Saray Önü’nde sıcak çatışmaya varan gerilim; Halk-Der’in, CTP’yi rahatsız eden “Bağımsız Kıbrıs Bütün Halklar Kardeştir” sloganını atarak alana girmesi ile sonuçlanır.
Bu arada Halk-Der içerisinde aktif olarak çalışan “Kurtuluş” grubu, devrimci bir yayın çalışması başlatmış ve sürdürmektedir. Bağımsızlık Yolu’nun ilk sayısı 6 Ağustos 1979 tarihini taşır. Bağımsızlık Yolu, Halk-Der’in yayın organı değildir; bağımsız bir yayındır ve Halk-Der’in de kurucuları arasında bulunan Asi çevresinde toplanan devrimcilerin inisiyatifi ile çıkarılmaktadır. 6 Ağustos 1979’dan Haziran 1981’e kadar iki yılda on üç sayı yayınlanmıştır. 4 veya 6 sayfa, gazete formatında ve genel olarak aylık veya iki aylık periyotlarda yayınlanan gazete o tarihlerde çok önemli bir görevi yerine getirmiştir.
Halk-Der’in yayın organı olmasa da, Bağımsızlık Yolu’ndaki makale ve haberlere bakıldığında bunların Halk-Der’in genel fikriyatı ile aynı doğrultuda olduğu görülür. Halk-Der genel kurulları, bildirileri, eylemleri ve teorik açılımları bu gazetede geniş yer bulmuştur. 1980 olaylı 1 Mayıs’ında Bağımsızlık Yolu, CTP ve yayın organı Yenidüzen ile kıyasıya bir tartışmaya tutuşmuş, Halk-Der’in fikirlerini sonuna kadar savunmuştur. Gerek gazete örgütün fikirlerini aktarmış, gerekse de örgüt gazetenin açılımları doğrultusunda hareket etmiştir. 1980’ler Kıbrıs’ında aylık bir gazete, örgütlülüğün yayılmasına ve kavranmasına büyük hizmetler sunmuştur. Ayrıca Bağımsızlık Yolu, Halk-Der bildirileri dışında bugün Halk-Der ile ilgili birinci elden ulaşabileceğimiz zengin bir kaynak da olmuştur. Bu sebeplerle Bağımsızlık Yolu’nu Halk-Der’den ayrı, farklı bir örgütlenme merkezi olarak değil, Halk-Der ile bütünlüğü olan bir olgu olarak değerlendirmek gerekir.
Haziran 1981 tarihi Bağımsızlık Yolu’nun on üçüncü ve son sayısının yayınlandığı tarihtir. Bu tarihten sonra devrimci hareket farklı tartışma eksenleri etrafında yoğunlaşacak ve kendi bağımsız örgütlülüğünü berhava ederek bir süreliğine ortadan kalkacaktır.
Halk-Der, Bağımsızlık Yolu ve onların temsil ettiği gelenek; “Bağımsız Kıbrıs Bütün Halklar Kardeştir” sloganında özetlenen halktan yana, bağımsızlıkçı, kendi öz gücüne güvenen ve Kıbrıs’ta var olan halkların kardeşliğine inanan yaklaşımı ile bugünün devrimcilerine ışık tutmaya devam etmektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder