“Bir Acı Rüzgardır
Eser Dağlardan Ve Ovalardan Kapkara Kanını Kurutur Yoksulların Sonra Kıtlık
Pahalılık Ve Faşizm Dayan Ha Yıkılma/Ve Şahin Aydın Kerim Yaman Böyle Düşüyorsa
Bir Bir İnsan Daha Özgür Olsun Diyedir” Enver Gökçe
KTOEÖS
yaklaşık iki haftadır Haspolat Meslek Lisesi’nde grev uyguluyor...
Neredeyse
her gün gazetelerde bu grevin bir haberi yayınlanıyor...
Partisinden
sendikasına hemen tüm örgütler bu grev ile olan dayanışmalarını bildirdiler...
Tüm
bunlara karşılık olarak Eğitim Bakanı olarak sıfatlandırılan şahıs, “bu ülkeyi
sendikalar değil biz yönetiyoruz” dedi...
Umurunda
değil yani...
“İstediğiniz
kadar grev yapın, biz bildiğimizi okuruz” demek istiyor yani...
Ankara’da ceket
ilikleyenler, bize hava atıyorlar kısacası...
Ülkeyi
onlar yönetiyormuş...
KTOEÖS
yaklaşık iki haftadır Haspolat Meslek Lisesi’nde grev uyguluyor...
Sendika
meslek liselerinin ilahiyat liselerine dönüştürülmesine karşı direniyor...
Onsekiz
yaşından küçük çocukların sünnileştirilmesine itiraz ediyor...
Kıbrıslı
Türklerin yüzyıllar içinde şekillenen yaşam tarzını savunuyor...
Örgütler
klasik “dostlar desteklerken görsün” tavrı ile yetiniyor...
Bizler
izliyoruz... Ve işbirlikçiler de “ülkeyi biz yönetiriz” diyor...
KTOEÖS
yaklaşık iki haftadır Haspolat Meslek Lisesi’nde grev uyguluyor...
Toplumsal
varoluştan, asimilasyona karşı direnişten, halkımızın özgün kültürünün
savunulmasından, barıştan, bilimden yana güçler; destek bildirisi yayınlıyor...
Siyasal
islam, tüm kurumlarımızın içine yavaş yavaş sızıyor...
İşbirlikçiler
de boyunlarında kravatları ile laiklikten, din ve vicdan hürriyetinden
bahsederken ilahiyat bölümleri açıyorlar...
Heyecanlı
bir maçın sonu merakla bekler gibi izliyoruz biz de yaşananları...
Sanki
sonuç bizimle ilgili değilmiş gibi...
KTOEÖS
yaklaşık iki haftadır Haspolat Meslek Lisesi’nde grev uyguluyor...
Haspolat
Meslek Lisesi’nin ilahiyat bölümüne daha şimdiden 18 çocuk kayıt yaptırmış...
Gelecek
yıl bu sayı daha da artacak. Sonra bu çocuklar mezun olacak...
Yollarımızda
sokaklarımızda gezinecek bu çocuklar beyinlerine doldurulmuş hurafelerle...
Fikir
üretecekler, davranış geliştirecekler...
Onların da
çocukları olacak.
Kendilerince
en doğru bildikleri şekilde yetiştirecekler çocuklarını...
Ve yavaş
yavaş değişecek bu toplumun yaşam tarzı...
Hani
“zaten değişti”, “bittik, kalmadık” diyenler var ya...
O zaman
görecekler bitmek neymiş...
Ve
bitişlerin en onursuzunu yaşayacağız: Bildirili ama direnişsiz, itirazsız,
sessiz...
KTOEÖS
yaklaşık iki haftadır Haspolat Meslek Lisesi’nde grev uyguluyor...
Bilimi
savunuyor sendika...
Hukuğu savunuyor...
Adil,
doğru, haklı ve dürüst olan şeyleri savunuyor...
Ellerinde
kağıtlar dolusu imzalı “destek” bildirisi...
Karşılarında
copları ve kalkanları ile zırhlı çevik kuvvetin ta kendisi...
Tedirgin
olur mu böyle bir grevden Dürüst efendi?
KTOEÖS
yaklaşık iki haftadır Haspolat Meslek Lisesi’nde grev uyguluyor...
Bizi
savunuyor...
Yaşam
tarzımızı...
Geçmişimizi,
bugünümüzü ve geleceğimizi...
Peki biz
ne yapıyoruz?
Bugün
itiraz etmediğimiz uygulamalar için, yarın “kaçak işçileri” suçalamaya mı
hazırlanıyoruz?
Bugün o
Kıbrıslı sayılan işbirlikçiler eli ile uygulanan dinsel gericilik
politikalarının sonuçlarından Kıbrıslı sayılmayanları mı sorumlu tutmaya
hazırlanıyoruz?
Kemal
Dürüst ile, çocukları ile, akrabaları ile, yakınları ile karşılaştığımızda
sokakta yüzümüzü ekşitmek yerine, “kaçaklara” mı ekşitiyoruz yüzümüzü?
Aferin
bize...
KTOEÖS
yaklaşık iki haftadır Haspolat Meslek Lisesi’nde grev uyguluyor...
Bizim
yerimiz dünden hazır bu grev ile dayanışma yolunda...
Bildirilerle,
lafla, tezahüratla değil ama...
KTOEÖS
yaklaşık iki haftadır Haspolat Meslek Lisesi’nde grev uyguluyor...
Maaş
artışı için değil...
Özlük
hakları için değil...
Kendilerine
bir şey kazanmak için değil...
Bu
toplumun geleceğini korumak için direniyor öğretmenler...
Dayan Ha
Yıkılma!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder