1 Nisan 2009 Çarşamba

TDP’ye Neden Oy Vermiyoruz...



CTP’nin hükümette geçirdiği altı yıllık sürenin sonunda bugün halkımız nezdinde ciddi bir güven kaybına uğradığı açık bir gerçektir. Bu güven kaybı sonucunda da adamızda barış isteyen, emekten yana birçok insan kendini CTP’ye oy veremeyecek kadar aldatılmış hissetmektedir. Böyle düşünen insanların hiç de azımsanamayacak kadar yaygın bir kitle oluşturduğu kuru gözlemle bile tespit edilebilecek bir olgudur. Bu insanlar emekten yana ve barışçı kişilikleri ile UBP, DP, HİS gibi barış düşmanı, gerici partilere de oy veremezler. Bu durumda barajı geçeceği tahmin edilebilen TDP tek alternatif olarak ortaya çıkmaktadır.


TDP Gerçek Bir Alternatif Midir?
Öncelikle şunu ortaya koyalım ki TDP, TKP’nin devamı olan bir partidir. 2006 yılında TKP ve BDH’nın birleşmesi ile kurulmuşsa da aslında birleşenler de eski TKP’cilerden başkası değildir. BDH’yı kuran TKP dışındaki bütün partiler (KSP ve BKP) seçim başarısızlığından sonra BDH’dan ayrılmışlardı. TKP’nin de BDH’dan ayrılması aslında TKP içinde bir bölünme olarak yaşanmıştı. Böylece aslında eski TKP’den iki parti (TKP ve BDH) doğmuştu. İşte aralarında hiçbir fikirsel fark bulunmayan bu iki parti birleşerek TDP’yi oluşturdular ve şimdi karşımıza yeni bir partiymiş gibi çıkarak geçmişteki günahlarından arınmaya çalışmaktadırlar. CTP’nin yarattığı hayal kırıklığını oya çevirmeyi amaçlayan TDP, aslında 2000’li yılların başında UBP gibi faşist bir parti ile kurduğu hükümet döneminde hiç de daha az hayal kırıklığı yaratmamıştı.
Hiç ayrıntıya girmeden belirtebiliriz ki; CTP’nin hükümet olduğu dönemde parça parça uygulamasına giriştiği ve halkımızda hayal kırıklığı yaratan bütün uygulamalar, UBP-TKP döneminde bütünlüklü bir paket olarak önerilmişti. Hatta sonradan adı Bu Memleket Bizim Platformu olacak olan eylem birlikteliği bu dönemde TC paketine karşı kurulmuştu. TKP’nin koalisyon hükümetine başbakan yardımcısı sıfatıyla verdiği parti genel başkanı da aynı günlerde bu paketi protesto eden sendikalara “bu acı ilaçtır içeceksiniz” demişti. Daha sonra CTP hükümetinin parça parça uygulamaya soktuğu bu paketi, hiç utanmadan eleştirebilen TDP, aslında sosyal demokrat denen şeyin ne kadar hafızasız bir mahlukat olduğunu göstermiş oldu bizlere. Biz gene paketimize dönersek; 2000 yılının aralık ayında paket ile ilgili tartışmaların alevlendiği dönemde BMBP’nun öncülü 41 örgüt; Meclis önünde bir eylem yapmak üzere temsilciler düzeyinde bir yürüyüş yapar. Ancak TKP’nin hükümet ortağı olduğu bu dönemde polis güçleri eylemcileri cop kullanarak dağıtmak ister. Tahtalar ve şişeler havada uçuşur.
Diyebiliriz ki, bu tarz uygulamalar sonuçta işgal altında bulunan bir ülkede normaldir ve hükümetin küçük ortağı konumundaki bir parti herşeyden sorumlu tutulmamalıdır. Ancak TKP ne UBP ile koalisyon kurmak zorundaydı ne de TC’nin dayattığı paketleri hararetle savunup sendikalarla kavga etmek zorundaydı. Ancak dönemin TKP’si şimdinin CTP’sinden hiç de farklı davranmıyordu. Zaten bu sebeple de ilk seçimlerde çok ciddi bir oy kaybına uğradılar. Diğer yandan TKP’nin TC ile olan ilişkilere bakışı da aslında hiç de sanıldığı gibi değildir. Şimdilerde seçim kazanmak için bol kepçeden atmaktadırlar ancak 30 Ocak 2001 tarihinde gazetelere “Ankara Ne Paranı Ne De Memurlarını İstemiyoruz” diye ilanlar veren KTÖS’e dönemin Başbakan Yardımcısı ve TKP Genel Başkanı Mustafa Akıncı şöyle yanıt vermişti:
“Türkiye ile KKTC arasında çok uzun yıllar öncesinden Kıbrıs Türkü’nün Anadolu’dan gelmesiyle başlayan, kökleri çok derine inen manevi ve kültürel bağlar bulunmaktadır. Türkiye’nin önemini ve dostluğunun önemini kavramadan bu ülkeye hizmet edemezsiniz. Öğretmeninize de hizmet edemezsiniz.” Aldını mı cevabınızı? Şimdi “polisi sivilleştirecek” olan, Geçici 10. Maddeyi kaldıracak olan TDP’nin açıklamasıdır bu... Öyledir çünkü bu tarz açıklamalardan partinizin ismini değiştirerek kurtulamazsınız.
Ama TDP’nin kökeni olan TKP, zaten 1980’li yılların ortasından itibaren kendisinin ulusal sol olduğunu ilan etmişti. Bu çerçevede Akıncı ile Denktaş’ın dostluğu gayet iyi bilinen bir olgudur ve TKP aslında her zaman UBP’nin koltuk değneği olmuş bir partidir. Şimdiye kadar girdikleri bütün hükümetlere de UBP ile girmişlerdir. KKTC’nin kuruluşu sürecinde TKP’nin en coşkulu evet diyen partilerden biri olduğu, kendi içinde “hayır”ı savunanların sindirilmesi operasyonlarına katıldığı, herkes KKTC’ye “evet” dedikten sonra bile hıncını alamayarak sola birazcık benzeyen muhaliflerini partiden attıkları da bilinen gerçeklerdir. Bunların içinde çok konuşulmayanlar ise, TKP’nin yıllarca Kıbrıslı Elenlerle birlikte yaşayamayacağımızı savunduğu, bir dönem moda olan çözüm ve AB tartışmalarında çözüm olmadan AB’ye girişe karşı çıktığı, PEYAK’ı hortumlayıp batırdığı ve hala daha da KKTC’yi yaşatmaya yeminli olduğudur.
TDP’nin en kritik anlarda rejime sunduğu destek güncel iki gelişmeden de görülebilir: Bunlardan birincisi Kumar yasasına tek oyları ile verdikleri destek ve CTP’ye koltuk değneği olmalarıdır. Bu yasanın hiçbir olumlu özelliği yoktur. Ancak TDP bu yasayı desteklemeyi olgun bir davranış olarak benimsemiştir. İkincisi ve en önemlisi sağ görüşlü olduğu tartışılamayacak olan siyasi yaşamına DP’de bakan olarak başlayıp, Talat’ın danışmanı olarak şöven filmler çekmesi ile ünlenen, hemen ardından siyasetin ezberini bozmak iddiası ile kendi partisini kurup şövenist bir siyaset takip eden, Kıbrıslı Elen düşmanı Raşit Pertev gibi birisini Mağusa’dan aday yapmalarıdır. Üstelik bu şahıs yıllarca Dünya Bankası’nda Afrika halklarının sömürüsünü katmerleştiren tarım politikaları dalında çalışmış neo-liberal bir şahsiyettir. Şimdi sosyal demokrat olma iddiasındaki TDP ise neo-liberalizmin temeli olan TC paketini destekleyen, karşı çıkan sendikacıları coplattıran partidir. İkili gerçekten birbirine yakışmıştır.
TDP’ye oy yok. Çünkü TDP ve CTP bir tahtravallinin iki ucudur. Emperyalizmin taşeronu TC’nin içimizdeki işbirlikçileridirler. Birinin yüzü eskiyince öbürü, öbürünün yüzü eskiyince diğeri “alternatifim” diye karşımıza çıkmaktadır. Kıbrıslı Türk halkının bu partileri sırtından silkinip atmasının zamanı gelmiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder