Örgütlenelim

Kamu emekçilerinin %50’sine yakınının herhangi bir sendikaya üye olmadığı koşullarda yaşıyoruz. Üstelik sendikalı emekçiler de kandi aralarında bölünmüş ve etkisiz hale getirilmiştir. Sendikaların birçoğu bürokratik yozlaşma içerisine düşmüş, azımsanamayacak bir miktarı ise seçimlerde kendi oyundan başka birşey düşünmeyen partilerin etkisi altındadır.

Gerek bürokrasi gerekse de parti çıkarları nedeniyle sendikal demokrasi işlememekte ve emekçilerin sesi kendi öz örgütleri olan sendikalarda dahi boğulmaktadır. Bu koşullar altında birçok emekçinin sendikal örgütlenmeyi her ay maaşından para çeken bir yük olarak görmesi olağandır. Kamuda örgütsüzlüğün en önemli nedeni budur.
Bunun yanında geçici ve hizmet alımı personelin iş güvencesinden mahrum olması da örgütsüzlükte önemli bir paya sahiptir. Dünyadaki ekonomik krizin giderek şiddetlendiği koşullarda, ülkemizdeki yaşam da dayanılmaz hale gelmektedir. Soframızdakiekmek giderek küçülmekte, borçlarımızı idare etmek her geçen gün daha da zorlaşmaktadır.
İçine düşürüldüğümüz durum ne şimdiki UBP ne de yakın geçmişteki CTP-ÖRP hükümetinin tek başına neden olduğu bir durumdur. İçine düşürüldüğümüz durum yapısal bir sorundur ve bizler kendi geleceğimiz hakkında karar verecek örgütlülüğe ulaşmadığımız, kendi sorunlarımıza sahip çıkmadağımız sürece de ağırlaşarak devam edecektir.
Hangi hükümet gelirse gelsin, bizlere hangi vaatler verilirse verilsin, hükümete gelenler bizlerin sorunlarını çözmek yolunda hiçbir kalıcı adım atmayacaklardır. Bırakın sorunlarımızın kesin çözümünü, durumumuzun kısmi iyileşmesi bile bizlerin örgütlenmesine ve mücadelesine bağlıdır.
Bu sebeple örgütsüz emekçilerin sendikalarda örgütlenmesi için, örgütlü emekçilerin içinde bulundukları sendikaları aktif bir şekilde sorgulaması için, bölünmüş sendikaların dayanışma yoluna girmesi için çağrıda bulunuyoruz. Örgütlenelim, mücadele edelim.