Bir ülkede
emek hareketin durumunu analiz etmek istiyorsanız, sokağa bakmanız gerekir. Her
ne kadar normal bir ülke olmasak da, bu genel yaklaşım bizim için de geçerli...
Çünkü emek hareketinin ne oranda örgütlü olduğu, özgüveninin durumu, kitlelerle
ilişki derecesi, kitlelerin emek hareketine dönük beklenti ve inancı; sokakta
sınanır... Genel söylem düzeyinde kurulan onayın gerçeklik derecesi de ancak
sokakta görülebilir...
Sokağı
kabaca iki anlamda analiz nesnesi yapabiliriz:
Birincisi
örgütsüz kitlelerin genel tepkileri ve nabzı; ülkedeki olumlu/olumsuz
icraatlara yönelik kendiliğinden reflekslerle, psikolojik direniş
mekanizmalarıdır.
İkincisi
ise örgütlü halk kesimlerinin, kitleleri mobilize edebilme dinamizmi ve kendi
aralarındaki diyalog, etkileşim ve dayanışma sürecinin ne kadar sağlıklı
olduğudur.
Kıbrıs’ın
kuzeyinde yaşanan son 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü eylemleri, bize her iki
anlamda da üzerinde düşünecek malzeme sunmaktadır.