10 Nisan 2011 Pazar

Kıbrıs: Durursak Düşeriz



Kıbrıslı Türklerin, AKP tarafından dayatılan neo-liberal paketlere, dini gericiliğin ve siyasal islamın gittikçe yükseltilmesine ve asimilasyona karşı toplumsal varoluş mücadelesinde üç büyük eylem geride kaldı. 28 Ocak, 2 Mart ve 7 Nisan eylemleri; pankartları, talepleri, mücadele yöntemleri, AKP yetkililerinin aşağılamaları ve kktc’deki hükümetin onursuz tutumu ile çok konuşuldu. Gelinen yerde eylemler sürecinin bir bilançosunu çıkarmak ve önümüzdeki süreci bu bilanço ışığında kurgulamak şart olmuştur. Aslında AKP’nin ve işbirlikçi UBP hükümetinin pozisyonu belli... “Dünya yansa umurumuzda değil” tavrı ile kitlesel halk direnişini görmezden gelmeye, ilk buldukları fırsatta ise baskı ile, tehtid ile, zor yolu ile yok etmeye kararlılar. Egemenlerin karşısında bulunan direniş hareketi ise başından beridir zaten parçalı yapıya sahip. 7 Nisan tarihi ile birlikte açığa çıktığı gibi bu yapı tamamen parçalanmaya doğru ilerliyor. Bu gidişatı durdurabilecek tek unsur ise muhalefet bloğu içerisinde bulunan sosyalist/bağımsızlıkçı unsurların kararlılığıdır.

1 Nisan 2011 Cuma

Paşalar Papazlar (Yayınevinin Notu)



Khora Kitaplığı ilk kez 1988 yılında yayınlanmış olan ve uzun bir zamandır baskısı tükendiği için yeni kuşakların ulaşmakta zorlandığı Niyazi Kızılyürek’in Paşalar Papazlar kitabının elinizde tuttuğunuz ikinci baskısını gerçekleştirmekle gurur duyuyor. Yirmi üç yıl önce yayınlanmış bir kitabın bugün yeniden basılması için ya hala güncele dair söyleyecek sözü ya da tarihe ışık tutan bir belge olması gerekir. Paşalar Papazlar’ın içinde belge niteliğinde bir çok yön bulunabilir. Ancak bizim için öncelikli kıymeti ülkemiz Kıbrıs’ın güncelliğine dair söylediklerinin hala eskimemiş olmasındadır.

Bağımsızlık Mücadeleleri ve Sosyalistler



Sosyalizm mücadelesi temel olarak enternasyonalist bir mücadeledir. Feodal toplumdan kapitalist sisteme geçiş sürecinde işçi sınıfının bağımsız bir politik özne olarak tarih sahnesine çıkışı, enternasyonal dayanışmayı ve eş zamanlı olarak sosyalizm mücadelesini de gündeme taşıdı. Bu bağlamda özellikle emperyalist çağın (1900’lü yıllar) başlarına kadar sosyalizm tartışmaları ağırlıklı olarak ileri kapitalist ülkelerin gündeminde yer buldu. Sömürge ülkelerde sosyalizm tartışmalarının başlaması ise; bağımsızlık mücadelelerinin yükselmesi ve bu mücadeleler içinde siyasal bir özne olarak işçi sınıfının biçimlenmesi ile paralel bir seyir izler.