31 Ekim 2012 Çarşamba

Ne Zaman Parti Kuracaksınız?



Son zamanlarda pek sık karşılaşır olduk bu soruyla...
“Ne zaman parti kuracaksınız?”
Mesela çıkıp mevcut partilerden birisini eleştirdiğimiz zaman: “Eh o halde siz de kendi partinizi kurun” deniliyor... Daha bir partimizin bile olmadığı hatırlatılıyor bize kısacası ve haddimiz bildiriliyor!
Son zamanlarda pek sık karşılaşır olduk bu soruyla...
Mevcut partileren başka birisini eleştirdiğimizde duyuyoruz, şöyle diyorlar: “Onlar mı? Onlar kendi partilerini kuracak bu yüzden saldırıyorlar!” Böylece artniyetli olduğumuzu iddia ederek, eleştiriyi kendilerince boşa çıkarıyorlar...

24 Ekim 2012 Çarşamba

UBP’nin Tüzüğü



UBP kurultayı gündemden bir türlü inmiyor...
UBP içerisinde kamplaşan iki taraf açısından, gündemin kurultay üzerinden şekillenmesi gayet anlaşılır...
Ne İrsen Küçük, ne Ahmet Kaşif ne de bu iki adayı destekleyenler; halkın gerçek gündemi olan zamlar, eğitim, sağlık, belediye sorunları, asimilasyon, petrol dolum tesisi ve özelleştirmelerden yana kaygı taşımıyor...
Halkın dertleri ile onların dertleri farklı...
Dertler farklı olunca dermanın da gündemin de farklı olması gayet normal...

17 Ekim 2012 Çarşamba

Tecavüz Kaçınılmazsa



Sevdiğim bir arkadaşım var...
Açık sözlü bir insan, samimi ve dürüst...
Kendisi ile fikirlerimiz farklı olmasına rağmen, rahatça sohbet edebiliyor ve birbirimize saygı duyabiliyoruz...
Arkadaşım UBP’li...
Herhangi bir mevki, makam sahibi değil...
Kıbrıslı Elenlerin büyük bir çoğunluğunun Kıbrıslı Türkleri istemediğini düşünüyor...
Bu düşmanlığın bir gün değişebileceğini, daha çok Kıbrıslı Elen liderliğinden kaynaklı olduğunu falan kabul ediyor...

10 Ekim 2012 Çarşamba

Zaten Esarete Zor Dayanıyoruz



Zor olmayan herhangi bir iş var mıdır bu yeryüzünde?
Şöyle kolaycacık, kendiliğinden ve hiç zahmet harcamadan oluveren...
Uğraştırmayan, düşündürmeyen, sıkıntı vermeyen bir iş...
Hani “iş” dedikse aldanmayın...
“İş”ten kastım, maaş için yapılan mesai değil...
“İş” derken kasıt, gerçekleşmesini istediğimiz herhangi bir “şey”...
Sevdiğiniz tarafından sevilmek mesela, çocuğunuzun büyümesi yada...
Yemek yapmak, ayakkabı bağlamak veya çamaşır asmak...
Aklınıza gelebilecek her şey yani...
Kolay yoldan çözülebileni var mı bunların?

3 Ekim 2012 Çarşamba

Sivil Toplum Örgütleri



1990’lı yılların ortalarında Sivil Toplum Örgütü tabirini duymak neredeyse mümkün değildi.
O zamanlar Demokratik Kitle Örgütlerini bilirdik...
Örgütlü oldukları alanın ekonomik-demokratik boyutlu sorunları çerçevesinde mücadele ederlerdi bu DKÖ’ler.
Bu alanlardan hala bilineni çalışma alanı hani sendikaların örgütlü olduğu alan. Eskiden de en geniş tabana sahip ve en mücadeleci DKÖ’ler çalışma alanından çıkardı...

1 Ekim 2012 Pazartesi

Sol Liberalizm ve Mücadele



Bu coğrafyada bağımsız ve halkları kardeş bir Kıbrıs yaratma mücadelesi Baraka ile başlamadı. “Bağımsız Kıbrıs Bütün Halklar Kardeştir” sloganı çerçevesinde bir siyasal mücadele hattı ören yüzlerce devrimci ve birçok örgüt vardır Kıbrıs’ın tarihinde. 1970’li yıllarda Devrimci Grup ve Halk-Der; 1980’li yıllarda Özgürlük, Kıbrıs Devrimci Yüksek Öğrenim Gençliği, Kıbrıs Halk-Der ve 1990’lı yıllarda Demokratik Gençlik Hareketi, Bağımsız Gençlik Platformu gibi yapılar Kıbrıs’ın bağğımsızlık bayrağını hep yükseklerde tuttular. Ancak geçmiş dönemin siyasal sorunları, ideolojik atmosferi ve kültürel imkanları ile bugünküler bir ve aynı değildir. Aynı siyasal hattı devam ettiriyor olmamız, geçmişin ezberleri ile yola devam edebileceğimiz ve bugünün koşullarını tahlil etmeyeceğimiz anlamına gelmez.