1 Ekim 2022 Cumartesi

Belediyeler, Verimlilik, Demokrasi


Son ayların gündemi belediyelerin birleştirilmesi tartışmaları ekseninde şekillendi. Ancak bu tartışmalar öylesine yüzeysel ve öylesine seçim odaklı gerçekleşti ki; özünde tartışılanın ne olduğu bile halkın önemli bir çoğunluğu tarafından anlaşılamadı. Gelin süreci en baştan alarak bir gözden geçirelim…

1 Temmuz 2022 Cuma

Devrimci Mücadele Bir Sanattır


Bu yazıyı yazmak üzere bilgisayarın başına oturduğumda, dünyada sanatsal direniş örneklerini aktararak, yaratıcılığın direnişteki rolünü vurgulamak niyetindeydim. Bu amaçla dünyadan müzikli, danslı, şarkılı, şiirli, teatral mücadele örneklerini sıralayacak, siz okuyuculara bu yöntemlerle direnmekte yanlış hiçbir şey olmadığını aktaracaktım. Sonra kendi kendime şu soruyu sordum: “Sanatsal boyutu olmayan bir direniş var mıdır?”

22 Haziran 2022 Çarşamba

Asgari Ücret, Azami Sahtekarlık

Pahalılaşan hayat koşulları, eriyen maaşlar ve gerileyen alım gücü nedeniyle; tüm siyasi ve sendikal özneler Asgari Ücret konusunu gündemlerine almak zorunda kalıyorlar. Bağımsızlık Yolu 2018’den beridir geliştirmiş olduğu yaklaşımı, özellikle son seçim sürecinde defalarca anlattı. Üstelik bu yaklaşım sadece içinden geçmekte olduğumuz kriz dönemine özel bir öneri değil; kalıcı, uzun vadeli ve her ayağı bir diğeri ile ilişkili bir bütünlüklü çözüm.

15 Mayıs 2022 Pazar

Kıbrıs’ın Kuzeyinde Emekçi Sınıfların Durumu

 

Dikkatinizi çekmiş olabileceği gibi, yazının başlığı F. Engels’in 1845 yılında kaleme aldığı “İngiltere’de Emekçi Sınıfların Durumu” isimli kitabına selam gönderiyor. Engels bu kitabı yazdığında, dönemin sosyalist aydınları toplumsal kurtuluşun eğitimli ve hali vakti yerinde orta sınıfın (burjuvazi) vicdani uyanışı ile mümkün olacağı düşüncesindeydi. Avrupa sosyalist hareketinde (Blanquie’yi saymazsak) ayak takımı olarak görülen işçi ve emekçilere acımak dışında bir yönelimi olan siyasal akım yok gibiydi. O tarihlerde sosyalizm bir tür edebi girişim, siyasaldan çok retorik bir tutumdu: Felsefe, akademik kürsü, gazetecilik, roman, şiir ve hayırseverliğin karışımı denilebilecek bir tür aydın yüce gönüllülüğünden ibaretti!

30 Nisan 2022 Cumartesi

Hayalden Gerçeğe Sınıf Mücadelesi!


 Her geçen gün daha da pahalılaşan hayat, emekçi sınıfları yoksulluğa itiyor. İçinden geçmekte olduğumuz kriz, ultra zenginlerin daha da zenginleştiği bir süreç olarak yaşanıyor. Halkın her kesimi; esnaf, küçük üretici, meslek sahipleri, kamu ve özel sektör emekçileri sırasıyla bedel öderken, bu süreçte saçının teline bile dokunulmamış tek kesim olan ultra zenginler, büyük patronlar ve onların temsilcileri olan rejim partileri bizden fedakarlık istemeye devam ediyorlar.

29 Nisan 2022 Cuma

Hükümet Krizi ve 1 Nisan Eylemi

Seçimden sonra kurulan UBP-DP-YDP hükümeti sadece 59 gün sürdü. Şimdi bir yenisinin kurulup kurulamayacağı tartışılıyor! Hükümet krizinin sebebine dair rivayetler muhtelif! Size şaşırtıcı gelebilir ama benim iddiam şu ki; hükümet krizinin nedeni sizsiniz, biziz! Evet, bu hükümetin bozulmasının da, kurulmasına dair sıkıntıların da nedeni 1 Nisan’da gerçekleşen büyük halk eylemi ve zamlara karşı halkta hala için için yanmakta olan öfkedir!

23 Nisan 2022 Cumartesi

23 Nisan ve Çocukların Kıyafetleri

 

23 Nisan İlkokulu'nda yaşanan rezalete biraz yakından bakarak, bu ülkenin röntgenini çekebilir miyiz dersiniz?

Öncelikle şunu ifade etmek gerekir ki; çocukların kıyafetleri hazır olmadığı için törenlerin yapılamaması, utanılacak bir durumdur. Peki bu utanç kime aittir?
Yapılan haberlere ve bu haberlerin altındaki yorumlara bakılırsa; okul idaresine, eğitim bakanlığına ve elbette hükümete veya devlete!
Tüm bu sayılanların da elbet sorumluluktan azade olmadığını vurgulayarak, ilgili haberlerde ve "öfkeli" yorumlarda sorgulanmayanı da sormak gerekiyor... Olayda ifade edilen "firma"nın adı nedir?

12 Nisan 2022 Salı

Yüce mi, Cüce mi?


CTP milletvekili Doğuş Derya'nın, Meclis oturumu sırasında görevleri başında olmayan hükümet vekillerine eleştiri olarak dile getirdiği ifadeler üzerinden fırtınalar koptu. Efendim Meclis'e hakaret edilmiş, böyle bir tutum kabul edilemezmiş! Gören de, işinin başında durmayarak, görevini yerine getirmeyerek, Meclis'in itibarını zedeleyen kendileri değil zannedecek! Neyzen Tevfik'in tam da bu duruma uygun bir dizesi var aslında "insanoğlu gariptir her bir lafı kaldırmaz, eşek dersin kızar da semer vursan aldırmaz."

1 Nisan 2022 Cuma

İvan İvanoviç Var mıydı, Yok muydu?

Nazım Hikmet kimdir? Birçok insan bu sorunun yanıtını çok iyi bildiğini düşünür! Oysa bu çoğu zaman yüzeysel düşüncelere dayanan bir yanılgıdır. Bugün ona ait olduğu iddia edilen o kadar çok klişe ifade sosyal medyada dolaşıyor ki, komünist kimliği ile gerçek Nazım’ı bütün bu çerçöpün arasından eşeleyerek bulup çıkarmak neredeyse imkansız gibidir! Üstelik bu karartma öylesine etkindir ki, geçmişte Nazım’a uygulanan sansürden kat kat daha kalın bir sis perdesi yaratabilmiştir.

1 Şubat 2022 Salı

Demokrasi, Boykot ve Seçimler


Son seçim süreci boyunca, özellikle ilerici kesimlerde gözlemlediğim yanlış bir düşünceyi tartışmak istiyorum. Yaygın yanlış kanının aksine; demokrasi ve hükümetin meşruiyeti, “vatandaşların sandığa gitmesine” dayanmaz. Yani demokrasi, vatandaşların sandığa giderek hükümeti seçmesi ve hükümetin de meşruluğunu vatandaşların katılımından almasına dayalı bir sistem değildir! Hükümetin meşruluğunu vatandaşlardan alması gerektiğini düşünebiliriz ama bizim böyle düşünmemiz ve hatta hükümetin kendisinin böyle iddia etmesi, gerçeğin de bu yönde olduğu anlamına gelmiyor! Bunu daha iyi anlamak için adına demokrasi denilen yönetim biçiminin tarihsel süreç içerisindeki gelişimine bakmamız gerekiyor!

1 Ocak 2022 Cumartesi

Aklı Savunmak

Hepimizin lise tarih kitaplarından aşina olduğumuz Reform, sanatla biraz ilgisi olan kişilerin mutlaka duymuş olduğu Rönesans, günümüzün post modern ikliminde yoğun olarak sorgulanmakta olan bilim ve demokrasi… Bu kavramların ifade ettiği değerler sanki insanlık tarihi boyunca yaşamın bir parçasıymış, her zaman var olmuş gibi davranıyoruz. Oysa en eskisinin tarihi taş çatlasa 500 yıl önceye dayandırılabilecek, nispeten yeni kavramlardır bunlar. Ve toplumsal hayata girişleri ile birlikte öylesine köklü bir dönüşüme sebep olmuşlardır ki, bugün bu kavramlardan önceki yaşam hayal dahi edilemiyor! Bu kavramların ifade ettiği değerlere yöneltilmiş her türden haksız eleştiri ise, “nasıl olsa ona bir şey olmaz” düşüncesiyle görmezden gelinebiliyor!