27 Mayıs 2015 Çarşamba

Erich Fromm'un sahip olmak ve olmak temelli varoluş biçimlerinin izini dilde, dinde, eğitimde, kültürde, maddi ve manevi yaşamda takip ettiği önemli bir eser... Yer yer tekrarlara düşüp, zaman zaman "gelecek kurucu" bir misyona da sapsa, okunması düşünülmesi, kişinin kendini sorgulaması gereken bir yapıt... Fromm külliyatı içinde 3. Sıraya yerleştiriyorum. 1.'si "sevginin ve şiddetin kaynağı", ikincisi de "Marx'ın İnsan Anlayışı"..

15 Mayıs 2015 Cuma

Kıbrıs Söylevleri - Türkçe Baskıya Önsöz (Coğrafya Kaderdir)

M.Ö. 4. yüzyılda eski Yunanca dili ile yazılmış bir eserin Kıbrıs’ta geçiyor olması bugün bir çok kişi için şaşırtıcı olabilir. Üstelik bu eserin yazarı Isokrates; antik Avrupa felsefesinin kurucusu kabul edilen Sokrates’in bir dostu, Platon’un eserlerinde övgü dolu cümlelerle ismi geçen ve Attik dönemin on büyük hatibinden dördüncüsü sayılan önemli bir kişidir. Böylesi bir kalem tarafından yazılmakta olduğuna göre Kıbrıs, daha o dönemlerde uygarlığın önemli coğrafyalarından biridir.

13 Mayıs 2015 Çarşamba

Boykot ve Siyasal Mücadele

Adına yanlış bir şekilde “boykot” adı verilen bir seçimsel davranış tarzı, uzunca bir süreden beridir gündemimizde...
Taraftarlarınca “yeni” ve “denenmemiş” olduğu iddia edilen, savunucusu olanların dahi “seçimlerde oy vermemek” dışında yaşam ile ne gibi bir teması olduğunu bilmediği bu seçim “siyaset”inin tek bir makalede ele alınması ise mümkün değil...
Teorik, tarihsel, psikolojik, stratejik ve pratik boyutları olan, üstelik Kıbrıs’taki biçim(ler)inin gayet “özgün” olduğu ortada olan “boykot” olgusunu; bu köşeden fırsat buldukça farklı yönleri ile ele almaya çalışacağım.

6 Mayıs 2015 Çarşamba

Ya Nami Akıncı’nın Tercihiyse?

Özdil Nami’nin Kıbrıs müzakerelerinde görüşmeci olarak atanması konusu ile ilgili halkta oluşan sıkıntıyı nasıl anlamalı, nasıl yorumlamalıyız?
Cumhurbaşkanı Akıncı, bu kararın kendi kararı olduğunu beyan etmiş, kararda Ankara veya CTP’nin herhangi bir etkisi olmadığını vurgulamıştır. Ancak halkın kaygısı, bu kararın kime ait olduğu yönünde miydi gerçekten?
Gelin meseleyi bir de bu açıdan tahlil edelim…