Ülkemizde
yaşanan tüm sorunların adanın bölünmüşlüğünden kaynaklı olduğunu düşünen
kesimler için 2008 büyük ümitlerle başlamıştı. AKEL Genel Sekreteri Dimitris
Hristofyas’ın Kıbrıs Cumhuriyeti Başkanı olması ile hızla “barış” gelecek ve
tüm sorunlarımız çözülme yoluna girecekti. Gerçi 2008’in son aylarında başlayan
“kapsamlı müzakereler”den hala bu tür sonuçlar bekleyenler var ancak 2008’de
yaşananlar gören gözler için emperyalist barış süreci ile Kıbrıs halklarının
söz-yetki-karar sorunu arasındaki farkı bir kez daha net olarak ortaya koydu.