29 Haziran 2016 Çarşamba

Kimsesi Olmayan Bir Kesim: Özel Sektör Emekçileri

Kıbrıs’ın kuzeyinde, yaşadığı mağduriyetler bini aşmış bir toplumsal kesim var; Özel sektör emekçileri…
Gelmiş geçmiş tüm hükümetlerin, medyanın, bütün sendikaların ve hatta mahkemelerin sorunlarına ilgisiz, haklarına duyarsız, mağduriyetlerine umarsız kaldığı bir geniş kitle…
***

22 Haziran 2016 Çarşamba

#Reddediyoruz’u Anlamak

“Reddediyoruz” sloganı etrafında gerçekleşen eylemlilikler dizisi ve Koordinasyon Ofisi kurulmasına karşı yürütülen mücadele, Kıbrıslı Türk siyasetinde son 15 yılda yaşanan üçüncü büyük sarsılmayı temsil ediyor. Binlerce gencin (birçoğu hayatında ilk kez olmak üzere) sokağa çıkması, müthiş bir dinamizm sergilemesi, neşe ve kararlılıkla damgalanmış bir eylemlilik dizisi yürütmesi; geleneksel siyasal özneler tarafından şaşkınlıkla karşılandı.

15 Haziran 2016 Çarşamba

Bu Çocuklar Kim?

Koordinasyon Ofisi anlaşmasının onaylanma sürecine girmesi ile birlikte, sadece bir haftada gençler sokakları zapt etti..
Bisikletlerle, yürüyerek, danslarla, tiyatroyla, müzikle, sloganlarla, oyunlar-espriler ve en önemlisi neşeyle doldurdurlar tüm şehri...
Son gece, mücadele sürerken sokaklardan kalplere doğru hızlı bir geçiş yapanlar da onlardı...
Samimiyetleri, özverili duruşları, yürüyerek, zıplatarak, çadırlarda uyuyarak ortaya koydukları inançları; tüm ülkenin gönlünü fethetti...

10 Haziran 2016 Cuma

Su Meselesi: Bir Netleştirme Girişimi

Lefkoşa Türk Belediyesi Belediye Meclisi’nde 8 Haziran 2016 tarihinde gerçekleşen toplantıda; geçiş dönemi için, Türkiye’den gelecek suyu yerel otoriteden 2.3 TL karşılığı alma önerisi reddedildi.
Oylamada tüm CTP temsilcileri ve tek YKP temsilcisi “hayır” oyu kullanırken, 3 TDP temsilcisi MYK kararına uygun olarak “evet” oyu kullandı. 2 TDP’li belediye mecllis üyesi ise YKP gerekçelerini paylaşarak “hayır” oyu kullandı.
Bu yazı ile LTB’de su konusu ile ilgili geçiş süreci boyunca nasıl bir tavır takınılması gerektiğine değinip ardından da oylama ile ortaya çıkan tablo değerlendirilecek...

1 Haziran 2016 Çarşamba

Eylem, İzin ve Şeytanın “Gör” Dediği

İçişleri Bakanlığı’nın 20 Mayıs 2016 tarihinde Kaymakamlıklara gönderdiği bir yazı iki gündür tartışmalara yol açtı. Yazıda sözü geçen cümleleri “bundan sonra eylem yapmak izne tabi olacaktır” şeklinde yorumlayan toplumsal muhalefet, haklı olarak bu durumu protesto eden ve Anayasal hakları hatırlatan çıkışlar yaptı. Nedir bu Anayasal haklar?
Anayasa’nın 32. maddesi “Yurttaşlar, önceden izin almaksızın, silahsız ve saldırısız toplanma veya gösteri yürüyüşü yapma hakkına sahiptir” demektedir. Yani hiçbir kktc vatandaşı, silahsız ve saldırısız bir eylem için izin almaya zorlanamaz. Bunun teminatı da Anayasa’dır.