Biz kamu emekçilerini birer asalak ve hak etmeden para kazanan bir kesim gibi göstermeye dönük özel bir çabanın parçası olarak, son zamanlarda yeni bir tartışma ülke gündemine girdi: MEMURA İKİNCİ İŞ YASAĞI!
3 Eylül 2009 Perşembe
Gürler Ama Yağmaz
2 Eylül 2009 Çarşamba
Halkın Haklarını Savunmak En Başta Sendikaların Görevidir
Sendikalar sadece üyelerinin veya örgütlü oldukları işyerlerinde çalışan emekçilerin değil, örgütlü oldukları alanla ilgili her konuda halkın haklarını savunmakla yükümlüdürler. Bu genel doğru birçok sendikamız ve sendikacımız tarafından bilinmesine rağmen, uygulamada tam tersi bir tavır içine girilebilmektedir.
Ek mesai sisteminde UBP tarafından yaratılan oldu-bittiye karşı haklı bir direniş gösteren sendikalardan Tıp-İş’in başkanı 18 Ağustos 2009 tarihinde gazetelere yansıyan bir açıklamasında aynen şöyle demektedir: “hükümet kamu hekimi olmayan özel sağlık kuruluşlarından hizmet alsın, hastaları yurtdışına göndersin.” Bu ifadelerle amaç; ek mesai yolu ile sağlık çalışanlarına ayrılan paranın, önerilen yöntemlerden kat kat daha az olduğunu göstermek olabilir. Veya amaç halka çağrı yaparak,çözüm merciinin hükümet olduğunu hatırlatmak ve halkın sağlık sorunlarını çözmek için hükümeti sıkıştırmasını istemek de olabilir. Ancak bu açıklama her anlamda talihsiz bir açıklamadır.
Ek mesai sisteminde UBP tarafından yaratılan oldu-bittiye karşı haklı bir direniş gösteren sendikalardan Tıp-İş’in başkanı 18 Ağustos 2009 tarihinde gazetelere yansıyan bir açıklamasında aynen şöyle demektedir: “hükümet kamu hekimi olmayan özel sağlık kuruluşlarından hizmet alsın, hastaları yurtdışına göndersin.” Bu ifadelerle amaç; ek mesai yolu ile sağlık çalışanlarına ayrılan paranın, önerilen yöntemlerden kat kat daha az olduğunu göstermek olabilir. Veya amaç halka çağrı yaparak,çözüm merciinin hükümet olduğunu hatırlatmak ve halkın sağlık sorunlarını çözmek için hükümeti sıkıştırmasını istemek de olabilir. Ancak bu açıklama her anlamda talihsiz bir açıklamadır.
1 Eylül 2009 Salı
Merkezi Cezaevi’nde Kamu-Sen Çalımı
Merkezi Cezaevinde daha önceden üzerinde uzlaşılarak ve protokole bağlanarak belirlenen mesai saatlerinin UBP hükümeti tarafından tek taraflı bir şekilde değiştirilme çabası yeni gelişmelerle boyut kazanıyor. Daha önce yürürlükte olan ve 156 saatlik bir döngüye sahip sistem, UBP tarafından 12-48 usulune göre ve yine 156 saat esasına dayalı olarak değiştirilmek isteniyor.
Geçici Kıyımı
UBP’nin hükümet olması ile birlikte, kamu emekçilerinin karşılaştığı baskılara şimdi de geçici kamu emekçilerinin işten atılması eklendi. Önce Dışişleri Bakanlığı’nda ardından Başbakanlık’ta son olarak da Sağlık Bakanlığı’nda geçici kamu emekçileri görev sürelerinin dolması ile birlikte işten durdurulmaya başladılar.
“Göç Yasası” Yeniden Gündemde: Gitti Geldi Aynısı
CTP-ÖRP Hükümetinin son aylarında yasalaştırılmak amacıyla Meclis’e taşınan, ancak tüm sendikalardan tepki çekerek gerevlerle karşılanan “Kamu Çalışanlarının Aylık (Maaş-Ücret) Ve Diğer Ödeneklerinin Düzenlenmesi Yasa Tasarısı” bu kez de UBP tarafından Meclis’e getirildi.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)