1 Eylül 2009 Salı

Geçici Kıyımı

UBP’nin hükümet olması ile birlikte, kamu emekçilerinin karşılaştığı baskılara şimdi de geçici kamu emekçilerinin işten atılması eklendi. Önce Dışişleri Bakanlığı’nda ardından Başbakanlık’ta son olarak da Sağlık Bakanlığı’nda geçici kamu emekçileri görev sürelerinin dolması ile birlikte işten durdurulmaya başladılar.
İşten durdurma prosedürü incelendiğinde, çalışılan süreye bağlı olarak emekçilerin hak kazandığı ihbar sürelerine uygun bir şekilde önceden yazılı bildirimlerle durdurmaların gerçekleştiridiği görülüyor. Yani ilk bakışta yasalara aykırı herhangi bir uygulama yokmuş gibi görünüyor. Ancak işten durdurma yazılarında çalışanların neden işten durdurulduğuna dair herhangi bir gerekçe gösterilmiyor. İlgili yasaya göre işten durdurulacak olan kişilere makul bir gerekçe göstermek işverenin sorumluluğudur. Oysa bunu yapmayan hükümet açıkça yasayı ihlal etmekte ve suç işlemektedir. Geçicilerin durdurulması ile ilgili yürütülecek yasal mücadelenin en önemli ayağı, işten durdurma gerekçelerinin verilmesi ve uygun gerekçeler olup olmadığının incelenmesi için mahkemeye başvurmak olacaktır. Sendikalara bu konuda ciddi görev düşmektedir. Ancak ne yazık ki sendikalar, işten durdurulan geçiciler konusu ile, medya aracılığı ile hükümete saldırmak için kullanmaktan öte hiç bir şekilde ilgilenmemektedirler. Açıktır ki, UBP hükümeti, siyasi olarak kendine yakın olmayan geçicileri durdurmakta, UBP’liliği bilinenleri ise durdurmamaktadır. Yani geçicilerin durdurulma nedenleri tamamen siyasidir. Geçicilerin kamuda yürüttükleri hizmetlere halen ihtiyaç vardır ve yakın bir gelecekte bu işler için yeni istihdamlar yapılacaktır.
Geçiciler konusu yıllardan beridir gelip giden tüm hükümetler tarafından oy kazanma aracı olarak kullanılmıştır. Her parti kendine yakın kişileri geçici olarak işe alırken, hem yandaşlarına iş vererek gönüllerini almak hem de kadrolamayarak bir sonraki seçimde oylarını garantiye almak amacını güder. Geçmişte CTP de bunu yapmıştır, şimdi UBP de bunu yapmaktadır. Oysa şimdi geçicilerin durdurulmasına feveran eden sendikalarımız, geçiciler işe alınırken KADROLU olarak alınmaları için neden mücadele etmemişlerdir? Neden bu sendikalar geçicileri üye olarak yazmamışlardır? Bu soruların cevabı yoktur çünkü hükümetinden muhalefetine hatta sendikasına kadar her kesim, geçicilerin çalışmasından da durdurulmasından da  rant elde etmektedir. Medyaya demeç üstüne demeç veren sendikaların, geçicileri örgütlememesi veya üyelerine geçicilerin konusunun ne kadar önemli olduğunu anlatma kaygısı çekmemesi bundandır. Ne yazık ki, tüm bu nedenlerle kamu emekçilerinin geriye kalanı da geçicilerin sorunlarına karşı duyarsız kalmaktadır. Bağımsız ve demokratik bir sendikal çalışma ilk iş olarak güvencesiz emekçilerin hakları ile ilgilenmelidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder