28 Ekim 2015 Çarşamba

CTP Sendromu Sadece CTP’ye mi Özgü?

Siyasal mücadele yürüten örgüt ve bireyler için en tehlikeli yozlaşma olasılıklarından birisi de, mücadele  içerisinde bulunma nedenlerini unutmaktır sanırım.
Günlük yaşam içerisinde yüzleştiğimiz sıkıntılar, ayrımcılık, adaletsizlik ve insani potansiyellerimizi geliştirmemiz önüne dikilen sosyal, ekonomik, fiziksel, ekolojik, cinsel engellere karşı bir pratiktir siyasal faaliyet. En azından muhalifler için, sol için, sosyalistler için böyledir bu…

21 Ekim 2015 Çarşamba

Gençler, Bakanlar ve Genç Bakanlar

Bildiğiniz gibi, UBP ve CTP’nin “geniş tabanlı” sözde “reform” hükümeti üç ayda tadilata ihtiyaç duydu ve şimdi üç bakan görevden alınarak yerlerine başka bakanlar atandı...
Büyük vaatler ve iddialı sözlerle kurulan hükümetin, bu kadar erken bir sürede tadil edilmesi; sadece “partililerin koltuk aşkına” bağlanmamalı...
UBP-CTP hükümetini sıkıştıran iki kuvvet var...
Biri Türkiye’de giderek gözü dönmüşçesine neo-liberal içsavaş konseptine sarılan AKP’nin beklentileri, diğeri ise Kıbrıslı Türk halkı içerisinde güvenilir bir siyasal alternatif arayışının giderek derinleşmesi...

14 Ekim 2015 Çarşamba

Türkiye Halklarından Özür Dileriz

Bazen söz biter... Karşınızdakini ikna etme isteğinizi yitirirsiniz.
Çünkü dünyaya aynı gözlerle bakmadığınızı, aynı değerlere inanmadığınızı, doğrularınız ve yanlışlarınızın benzer olmadığını anlarsınız...
Böyle bir durumda, aynı fikirde olmamak daha hayırlıdır... Kelime oyunları ve laf cambazlığı ile karşı tarafla yakalanacak sahte bir uyumdansa; “biz başka dünyaların insanıymışız” diyerek çekip gitmek daha doğrudur...

7 Ekim 2015 Çarşamba

Referandum Olasılığı Ve Maraş

Mustafa Akıncı’nın Cumhurbaşkanı seçilmesi ile birlikte hızlanarak ilerleyen görüşme sürecinin, 2016 yılının ilk yarısında bir referandum ile sonuçlanması muhtemel gibi görünüyor. En azından neredeyse tüm özneler, böyle bir beklenti içerisinde ve süreç olumlu bir havada ilerliyor gibi görünüyor.
Çözüm karşıtlarının yıllardan beridir ilk defa, organize ve dinamik bir şekilde siyaset sahnesinde aktif olmasına; özellikle de yandaş basın aracılığı ile toplumu tedirgin edecek asılsız haberlere dayalı bir örgütlenme girişimine vesile olan da bu olumlu hava…
Çözüm karşıtlarını harekete geçiren bu süreç, barış güçleri açısından ne yazık ki aynı etkiyi yapmış durumda değil…

1 Ekim 2015 Perşembe

Dengeyi mi Bulalım, Taraf mı Olalım?


Hakkında en çok konuşulan ancak buna rağmen konuşulduğunun yarısı kadar dahi üzerine kafa yorulmamış kelimelerden birisidir belki de denge...
Yaşamı gece-gündüz, siyah-beyaz, iyi-kötü, haklı-haksız, samimi-samimiyetsiz gibi zıtlıklar üzerinden tanımlamaya alışmış çağımız insanı; bu zıtlılar arasındaki ilişkiyi “denge” kelimesi üzerinden tarif etmeye doğallığında meyillidir. Zıtlar üzerinden tanımlanan bir dünya kavrayışının basitliğine haklı olarak itiraz eden ve kendini daha mantıklı olarak tanımlayan kişilerce bu tür durumlar değerlendirilirken genelde yakınılan ise arzu edilen “denge”nin yeterince kurulamamış olmasıdır...
Aslında mesele sadece soyut kavramlar düzleminde değil, somut kategoriler düzleminde de böyle yaşanmaktadır...