Çünkü dünyaya aynı gözlerle bakmadığınızı, aynı değerlere
inanmadığınızı, doğrularınız ve yanlışlarınızın benzer olmadığını anlarsınız...
Böyle bir durumda, aynı fikirde olmamak daha
hayırlıdır... Kelime oyunları ve laf cambazlığı ile karşı tarafla yakalanacak
sahte bir uyumdansa; “biz başka dünyaların insanıymışız” diyerek çekip gitmek
daha doğrudur...
Yıl 2011, Kanal T’de bir programa katılıyor Mehmet Ali
Talat... Ve sunucunun sorusu üzerine şöyle bir yanıt veriyor: “AK Parti
Hükümeti’nin Kıbrıs sorunu ile ilgili yürüttüğü politika iyi bir politikaydı.
Bundan sonra da öyle olacağını varsayıyorum. Kıbrıs ile ilgili yürütülen
politika eğer şu anki gibi olursa oyumu AK Partiye verirdim.”
Mehmet Ali Talat... CTP Genel Başkanı...
AKP’ye AK Parti diyor, Türkiye’de bir partiye oy vermek
için tek kriter olarak Kıbrıs sorunu ile ilgili politikasına bakıyor ve AKP
gibi bir partiye bile oy verebileceğini gururla söyleyecek kadar bunu normal
karşılıyor...
***
Diyelim ki; “bu sözler 2011’e ait” ve diyelim ki; “Talat
artık böyle düşünmüyor!”
Acaba böyle mi gerçeken?
10 Ekim Cumartesi Ankara’da gerçekleşen bombalı saldırıyı
kınamak için Kıbrıs’ta gerçekleşen eylemi düzenleyen örgütlere bakarak
anlayabiliriz bunu belki...
Cumartesi bomba patlıyor, yüzü aşkın insan barış isteğini
haykırmak için katıldıkları mitingte can veriyor. AKP’nin polisi, henüz
ambulans gelmeden olay yerine ulaşıp cenazelerin, yaralıların ve şok içindeki
kitlenin üzerine gaz sıkıyor. Türkiye’nin ve dünyanın her yerinden AKP’ye
tepkiler yağıyor...
Mehmet Ali Talat başkanlığındaki CTP ise içinde ne AKP ne
AK Parti geçmeyen, sorumluları itham değil işaret dahi etmeyen, kısacası genel
geçer bir açıklama yapıyor...
Tesadüfe bakın ki, olayın kendisi ile bir ilgisi
olmadığını iddia eden AKP yetkilileri de benzer saatlerde benzer bir açıklama
ile “üzüntülerini” duyuruyorlar...
UBP ve CTP’den mütevellit hükümetimiz “Anavatanda
gerçekleşen terör olaylarında hayatını kaybedenler” için yas ilan ediyor. Ama
ne başbakan ne de CTP genel başkanı; örgütlerinden onlarca can yitiren HDP’yi,
CHP’yi, Halkevleri’ni, ÖDP’yi, TTB’yi vs. arayıp bir “geçmiş olsun” demiyor...
Tesadüfe bakın ki, Türkiye başbakanının tavrı da daha
farklı olmuyor...
Ve 11 Ekim Pazar akşamı Kıbrıs’ın kuzeyinde faaliyet
gösteren neredeyse tüm örgütler, Ankara katliamını ve bu katliamdan sorumlu
tuttukları AKP-İŞİD ikilisini protesto etmek için biraraya gelirken; CTP bu
birlikteliğe parti düzeyinde sahip çıkmıyor...
CTP’li
gençler, CTP’li kadınlar ve birçok CTP’li bizzat eyleme katılıp, CTP Gençlik ve
Kadın örgütleri
eylem bildirisinin altına imzalarını atarken; Mehmet Ali
Talat başkanlığındaki CTP Genel Merkezi derin bir suskunluğa gömülüyor...
Evet, 2011 yılındaki irade, aynen geçerliliğini
koruyor...
“Kıbrıs ile ilgili
yürüttüğünüz politika iyi bir politika olduğu sürece, kendi halkınıza ne reva
gördüğünüz, Ortadoğu’da kanlı İŞİD çeteleri ile nasıl bir ilişki kurduğunuz
bizi ilgilendirmez!”
***
Türkiye’de barış, demokrasi, insan hakları, hukukun
üstünlüğü, adalet, laiklik ve emek için mücadele eden sevgili dostlar;
sizlerden özür dileriz...
Sizlerin kanınızla, canınızla bedel ödeyerek mücadelesini
yürüttüğünüz insanlık değerlerini değil; kendi dar çıkarlarından ibaret bir
dünya algısını merkeze koyan, sizin diktatörünüz ile iyi ilişkiler geliştirmeyi
önemseyen ancak halkların mücadelesine kıymet vermeyen bir hükümetimiz olduğu
için utanç içerisindeyiz...
Ancak belki de bizi en iyi siz anlarsınız...
Hükümeti çeşitli fırsatlar, yalanlar ve karanlık
ilişkilerle ele geçirmiş kliklerin; her zaman o ülkenin halkını temsil
etmediğini en iyi siz bilirsiniz.
Halkın duyguları, arzuları, istekleri ve heyecanları ile;
hükümette oturan bürokratların kişisel çıkar ve amaçlarının örtüşmediği
durumları anlayabilirsiniz...
Katilleri, hırsızları, yalancıları; medya desteği ve
işbirlikçi basın aracılığı ile kandıran, yaptıkalarının/yapmadıklarının
savunusu için troller besleyen, halkı yanıltan, gündemi çarpıtan, konuları
saptıran onursuz ve kişiliksiz şahısları tahmin edebilirsiniz...
Kıbrıslı Türklerin adına konuşanların AKP ile kurdukları
ilişkiler için, umarım bizi affedersiniz...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder