21 Haziran 2019 Cuma

Özersay Bu Yemeği Tek Başına mı Yedi?

Olaylı Özersay-Anastasiadis yemeğinine dair tartışmaları, yurtdışında olduğum için kesik kesik takip edebildim ancak siyasal partilerin sürece dair epey yüzeysel değerlendirmeler yaptığı düşüncesindeyim…
Federal görüşü savunan kamuoyunda, bu görüşmenin TC tarafından; Akıncı’yı by pass etmek maksatlı ve yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimlerine dönük bir stratejiye dayalı olarak teşvik edildiğine dair ortak bir görüş var. Bu görüşe ben de katılıyorum.

15 Haziran 2019 Cumartesi

Erhürman Türkiye Karşısında Neden Güçsüz?

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman’ın “Türkiye’nin istemediği bir şeyi ona dayatacak ne yetkimiz, ne de gücümüz var” şeklindeki açıklamasını gördüğümde, aklıma 2013 seçimlerinde Toplumsal Varoluş Güçleri listesinden aday olduğumda, birlikte katıldığımız TV programlarında yaptığımız tartışmalar geldi.
Bu programlarda Erhürman ısrarla TC ile ilişkileri “vesayet” diye adlandırıyor ve bu ifadenin “işgal” ile farkını da şöyle izah ediyordu: “işgal dışardan dayatılan tek taraflı bir yönetilme ilişkisidir. Oysa vesayet içerden talep edilen bir yönetilme ilişkisidir.” Yani o vakitler Erhürman, Kıbrıs’ta bizi TC’nin yönettiğini ancak bu durumun TC’nin isteği ile değil bizim talep etmemiz nedeniyle ortaya çıktığını söylüyordu. Erhürman’a göre bizim her olayda TC’ye başvuran beceriksiz yöneticilerimiz değişirse (kendisi yönetici olursa) zaten TC’nin de istemediği bu durum sona erecekti…

10 Haziran 2019 Pazartesi

Süper Devrimciler!

Fidel Castro, Küba devrimini “soldan” eleştiriye tabi tutmak isteyen ancak bunu yaparken ülke koşullarını dikkate almaksızın ahkam kesen bir grup solcu entelektüele cevap amaçlı kaleme aldığı yazısında, söz konusu entelektüelleri bu ifade ile tanımlar: Süper Devrimciler!
Tumturaklı sözcüklerle, keskin ama altı boş cümlelerle devrimci olunamayacağı; aksine en mütevazi ve en basit gündelik yaşam taleplerinin, en uzlaşmaz kopuşları tetiklediği, Castro’nun bizzat kendi yaşamından öğrendiği temel bir derstir. Ama devrimi ve sosyalizmi, yüksek perdeden slogan sallamaktan ibaret bir ergen atarı olarak algılayan “süper devrimciler” her dönem ve her coğrafyada var olmuştur…