28 Eylül 2011 Çarşamba

Direnenler De Var Bu Havalarda



Lisede okumak için köyünden yola çıkan bir öğrenci günde ortalama 10-15 TL’yi baslara (otobüs) veriyor. Bu rakam ayda 300 TL’yi aşabiliyor.
Gün içinde kantinde yapılan harcamalar, kırtasiye masrafları, kıyafet gibi giderler ve özel ihtiyaçları, harçlığı da düşünüldüğünde bir öğrencinin aylık gideri neredeyse asgari ücrete eşdeğer...
Daha okullara eğitimden bütçe ayrılmamasından kaynaklı olarak yaratılan bilet, bağış vb. soygunculuk yöntemlerini saymıyoruz bile... Geçtiğimiz yıllarda yaşadık, bağışını vermeyen okula kayıt yaptıramadı, biletini satmayan karnesini alamadı.

21 Eylül 2011 Çarşamba

Ya Bir De Petrol Bulurlarsa



Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ABD menşeli bir şirketle anlaşarak Kıbrıs’ın güney sahillerinde petrol ve doğalgaz arama çalışmaları başlatması bir süreden beridir gündemin ilk sıralarındaki yerini koruyor.
TC’nin Akdeniz’de ne olup bittiğine hoyratça karışan arsız tavrı uzun süre konuşuldu. Bu o kadar utanmaz ve çelişkili bir tavır ki, kendi dış politika yetkilileri bile bu tavrı izah etmekte zorlanıyorlar.
Kendini bölgenin ağası ilan eden, önüne gelene posta koyan, delikanlı TC; ABD’nin Kıbrıs Cumhuriyeti’ne verdiği güvenceden sonra yan çizip bayrağı yarıya indirdi. Şimdi sümüklerini çeke çeke, “biz de kktc ile kendi münhasır alanımızı ilan edip aramalar yapacağız” diyor.
Eh tabii, uluslararası emperyalizm arenası Hamitköy Roundabout’una benzemiyor. Kıbrıslı Türklere yaptığın muameleyi de Ortadoğu’nun bölgesel güçlerine yapmak mümkün değil...

14 Eylül 2011 Çarşamba

Gözlerinizde Korkuyu Gördük



Her yer yine polis doluydu...
Silahlısından coplusuna, üniformalısından siviline, gencinden yaşlısına çeşit çeşit polis.
KTHY Direniş Çadırı sabahın erken saatlerinde dizi dizi dizilmiş polisler tarafından işgal edildi...
Ve tabii Elektrik Kurumu önü, Girne Kapısı, Kuğulu Park, Yenişehir’deki roudabout...
Gönyeli’den Ercan’a kadar gergin bir hareketlilik vardı kolluk kuvvetlerinde...
Öğlene doğru gerginlik arttı...
Yollar kesildi, alanlar sarıldı...

7 Eylül 2011 Çarşamba

1 Eylül ve BM



1 Eylül Dünya Barış Günü’nde Kıbrıs’ın her iki yanından yaklaşık dört yüz kişinin katılımıyla bir yürüyüş ve protesto gerçekleştirildi. Çeşitli kesimler bu protestoya katılmadılar. Böylece bir süreden beridir 1 Eylül eylemleri ve bu eylemlerin biçimine dair alttan alta devam eden sıkıntılar ilk kez bu yıl görünür hale gelmiş oldu.
Bilindiği gibi geçmiş yıllarda 1 Mayıs’ların bölünmesi ile paralel olarak 1 Eylül’lerde de bölünme yaşanmıştı. Ancak çoğu zaman bu iki olayın aynı kaynaktan beslendiği sanılıyor olmasına rağmen gerçekliğin böyle olmadığını belirtmek gerek.
1 Mayıs’ların bölünmesi, emek politikaları çerçevesinde yaşanan fikir ayrılıklarından kaynaklanıyordu. Bu fikir ayrılıklarını görmezden gelip herkesi “Tertip Komitesi”nin biçtiği şekle sokmak isteyenler olunca da 2008 yılında ortaya iki farklı 1 Mayıs çıkmıştı.

4 Eylül 2011 Pazar

Anlaşılma ve Anlaşmama Üzerine



Sayın Ferdi Sabit Soyer’in Gaile sayı 125/126’da yayınlanan yazılarını keyifle okudum. Bir süreden beridir Gaile Dergisi sayfalarında sürmekte olan tartışma bağlamında birçok fikir, görüş yazıldı. Bu bağlamda Ferdi Sabit Soyer de tartışmada aktarılan tarihsel değerlendirmelere ilişkin katkı yapmak istemiştir. En önemlisi de hem yazısının başlığında hem de giriş ve sonuç bölümlerinde “anlaşılma”, “anlaşmama”/ “anlaşma” ayrımlarına vurgu yaparak; yürekten katıldığım “sol tartışmalarda her şeyden önce anlaşılma meselesi önem taşımalıdır. Tartışmanın diğer ayağı olan anlaşma veya anlaşmama meselesi ise olayın diğer boyutu olmalıdır” noktasının altını çizmiştir.