Hiç düşündünüz mü, yılın neredeyse her günü tarihteki birden
fazla anılacak, kutlanacak, sevinecek, üzülecek, hatırlanacak olayla dolu… Bir
şairin doğum veya ölüm günü; bir savaşın başlangıcı veya bitişi; bir ülkenin
kuruluşu, yokoluşu; doğayla, uzayla, bilimle, sanatla, savaşla, barışla,
erkeklerle, kadınlarla, çocuklarla, yaşlılarla ilgili en az bir olayın yıl
dönümü gelip geçiyor her gün…
Bunların içinde sevgililer günü gibi salt alışveriş çılgınlığı yaratmaya
yönelik olanlar da var, Çernobil faciasının yıl dönümü gibi geçmişteki bir
felaketi hatırda tutarak bizi uyarmaya çalışanlar da…
Peki 1 Mayıs’ın tüm bu günlerden ne farkı var? Tüm diğer günler gibi olan
bu günde neden hepimiz sokakta olmalıyız? Neden 1 Mayıs’a katılmalıyız?