27 Temmuz 2011 Çarşamba

Cesaret ve Kahramanlık



19 Temmuz salı gün yaşananları mutlaka takip etmişsinizdir.
Belki televizyondan, belki internetten, belki de gazete fotoğraflarından izlediniz olup biteni. Kim bilir belki de bizzat oradaydınız.
Polis teşkilatımız bir kar makinesi gibi yolu açtı, dikensiz bir gül bahçesi yarattı Recep Tayyip Erdoğan’a.

21 Temmuz 2011 Perşembe

Kıbrıs Erdoğan'ın yavru vatanı değil




Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 61'inci hükümetin Başbakan'ı olarak ilk resmi yurtdışı ziyaretini Kuzey Kıbrıs'a gerçekleştirdi. Erdoğan'ın gezisi süresince sıkıyönetim uygulanan Ada'da, sendikacılar gözaltına alındı, çok sayıda protestocu yaralandı. Bu gelişmelerin yanı sıra, Erdoğan ziyaretinin Kıbrıs müzakerelerinde krizler yaşandığı bir döneme denk gelmesi de önem kazanıyordu. Başbakan Erdoğan, Kuzey Kıbrıs ziyaretinde Avrupa Birliği'ne (AB) sert mesajlar verdi. Erdoğan, "Rum yönetimi dönem başkanı olursa, AB'yle ilişkileri dondururuz" açıklamasını yinelerken, "Türkiye, önceki dönem Kıbrıs politikasına mı dönülüyor?" sorusunu akıllara getiren ifadeler de kullandı.

Baraka Kültür Merkezi Temsilcisi Münür Rahvancıoğlu Kıbrıs'ta yaşanan gelişmeleri, gazetemize değerlendirdi.

12 Temmuz 2011 Salı

Polis ve Polisler



Kıbrıslı Türklere ait değerler sermayeye peşkeş çekildikçe, sendikaların eylemlerinde tansiyon daha da yükseliyor.
Dinsel inanç sistemine, ekonomisine, siyasetine, kültürüne kısacası varoluşuna yönelik saldırının hayati bir noktada olduğunu anlayan halk, giderek zaptedilmesi daha zor hale geliyor.
Egemen Blok ise tepkileri bastırmak, halka ve örgütlerine geri adım attırmak için şiddetin dozunu arttırıyor.

5 Temmuz 2011 Salı

UBP ve İşbirlikçilik



Ülke tam bir yangın yerine dönmüş durumda. Neo-liberal politikalar ile dinsel gericilik, asimilasyon saldırısı ile ekolojik talan el ele gidiyor.
Gelen-giden hükümetlerden ve partilerden bağımsız ilerleyen bu süreç, yeni bir şey değil. Ancak yeni olmaması başka bir şey, artık dayanacak gücümüzün kalmaması bambaşka bir şey...
Asimilasyon süreci köklerini 1950’lerden alıyor. Köy isimlerinin değiştirilmesi, soy isimler ile ilgili zorlamalar, Kıbrıslı Türklerin konuştuğu dile, okuduğu tarihe, yaşadığı coğrafyaya müdahaleler hep bu sürecin parçası...

1 Temmuz 2011 Cuma

Günümüzün Felsefesi: Başka Alternatif Yok!



“Gerçekçi ol, imkansızı iste”
1968 Duvar Yazısı

İçinden geçtiğimiz çağın belki de temel ayırt edici yönü; seçenek bolluğuna rağmen (belki de bu yüzden) alternatif yokluğudur. Sistem tarafından sunulmuş olan seçeneklerin bolluğu, sistem dışı bir seçeneği düşünebilme imkanlarımızı körelterek seçeneksizliğimizi arttırmaktadır.
Bugün çocuk sahibi olan birisi çocuğunu kktc üniversitelerinde, Türkiye’de, Avrupa’da, Kıbrıs Cumhuriyeti’nde vs. okutmayı düşünebilir. Sayılabilecek onlarca farklı seçeneğe rağmen ortaya tek bir sonuç çıkmaktadır; her yıl yüzlerce yeni diplomalı işsiz! Sonucun bilinmesine rağmen, çocuğumuzu diplomalı işsizler ordusuna eklemek üzere okuyabileceği “en yüksek” dereceye kadar okutmak dışında bir alternatif yoktur!

DAÜ Sürecinden Öğrenmek



KTHY ile yatıp KTHY ile kalktığımız 200’ü aşkın günden sonra sermayenin yeni bir saldırısı ile karşı karşıya kaldık. DAÜ üzerinden yaşanan bu saldırı, toplumsal muhalefetin önceki süreçlerden ders çıkarmaktaki eksikliklerini net bir şekilde gösterdi. Haziran ayının ilk günlerinden itibaren DAÜ üniversite öncesi kurumlarının (ilkokul, kolej ve kreş) Fettullahçı olduğu bilinen Doğa Koleji’ne devredileceği söylentisi hızla yayıldı. Bu söylentilere son noktayı koyan ise 3 Haziran 2011 tarihinde imzalandığı ortaya çıkan “ön protokol”ün tam metninin kamuoyuna sızması oldu. Bu protokol ile resmi olarak ortaya çıktığı gibi; DAÜ’nün parça parça özele devredilmesi sürecine üniversite öncesi kurumlardan başlanıyor, işlem bir satış işlemi olarak değil “işletme devri” olarak “on yıllığına” (bu on yılları Telsim ve Turkcell’den iyi bilmemiz gerek) yapılıyor.

Dosya: Alternatif



Alternatif kelimesinin kökeni Fransızca’dır ve Türk Dil Kurumu Sözlüğü’nde Türkçe karşılığı “seçenek” olarak veriliyor. Seçenek kelimesi ise aynı yerde “birinin yerine seçilebilecek bir başka yol, yöntem, tutum” olarak tanımlanıyor. Argasdi’nin 23. sayısının dosya konusunu “seçenek” olarak değil de “alternatif” olarak belirlememizin nedeni; “seçenek” kelimesinin verili, sunulmuş ve hazır olanaklar arasından yapılacak tercihleri çağrıştırıyor olmasıdır.