9 Aralık 2014 Salı

Tahakküm ve Direniş Sanatları

"Ezilenler" her zaman açık ve kamusal meydan okumalarla mücadele ermezler. Aksine ezilenlerin yaşamının büyük kısmı "kamusal" değil "gizli" senaryoların uygulanması ile geçer... Çoğu zaman cool bir "poz kesme" görünümü altında uygulanan dedikodu, alay, sinizm, kinizm bu "gizli" senaryoların önemli bir harcıdır...

3 Aralık 2014 Çarşamba

“Kayıp”ta Kaybolanlar



Geçmiş, öylesine geride bırakıp ardımıza bakmadan yürüyüp gidebileceğimiz bir şey değil...
Hele ki yüzleşmediğimiz, hesaplaşmadığımız, sağaltmadığımız acılarla yoğrulmuş bir geçmişse bu...
Geçmiş, her zaman bugünümüzün içinde yaşar...
Hele ki, inkârla kaçtığımız, boyun eğerek teslim olduğumuz, bastırarak yok saydığımız bir geçmişse bu...

19 Kasım 2014 Çarşamba

Yorgancıoğlu Ne Yapmaya Çalışıyor?



15 Kasım törenlerinde Polis Teşkilatı tarafından gerçekleştirilen zorbalık ve hukuksuzluk üzerine toplumun neredeyse her kesiminden tepkiler yükseldi...
Bu tepkiler arasında en dikkat çekici olan ise Başbakan Yorgancıoğlu’nun Meclis kürsüsünden yaptığı “kınama” konuşmasıydı...
Yorgancıoğlu’nun Polis Teşkilatı’nı kınaması, halkın genelinde şaşkınlık, sol örgütlerde ise küçümsemeyle karşılandı...

17 Kasım 2014 Pazartesi

Polisin Zorbalığı ve Düşündürdükleri



29 Ekim’de gerçekleşen “Cumhuriyet Bayramı” törenlerinde “Vicdani Red’e Hayır – Askerlik Namustur” yazılı pankartlar açılmıştı...
kktc polisi ve onun bağlı bulunduğu GKK ve onun bağlı bulunduğu “Barış” Kuvvetleri ve onun bağlı bulunduğu TC Genel Kurmayı bu pankartlara müdahale etmemişti...

15 Kasım 2014 Cumartesi

"Kıbrıs Komünist Partisi Tarihi" Arka Kapak Tanıtım Yazısı



Kıbrıs’ın sınıf siyaseti bakımından çorak toprakları 1920’li yılların ortasında beklenmedik bir gelişmeye sahne oldu: Kıbrıs’ta bir komünist partisi kuruldu...
O yıllarda, İngiltere sadece Kıbrıs’ta değil, Yunanistan’da, bölgede ve irili ufaklı tüm emperyalistler arasında tartışmasız bir egemenliğe sahipti; Türkiye’de Birinci Paylaşım Savaşı’nın sancıları devam ediyor, Kıbrıs’ta Kilise’nin siyasi liderliği geniş köylü kitelelerine hükmediyordu; Kıbrıslı Türkler siyasi bir uyanışın eşiğinde bile değilken, Kıbrıslı Elen burjuvazisi kendi mezar kazıcısı Kıbrıs işçi sınıfını da beraberinde sürükleyerek tarih sahnesine daha yeni adımını atmıştı...

5 Kasım 2014 Çarşamba

Müzakereler ve Biz



Hikaye malumunuzdur; TC hükümeti ve kktc arasında imzalanan bir “anlaşma” ile kktc kara sularında petrol ve doğalgaz aramaları yapılmasına gıyabımızda hükmedildi....
Bu “anlaşma”nın hem hukuka hem de Kıbrıslı Türklerin çıkarlarına aykırı olduğunu, “anlaşma”yı imzalayan UBP yetkilileri dahil herkes biliyordu.

2 Ekim 2014 Perşembe

KKP Tarihi Bağlamında Bazı Tartışma Başlıkları



Yiannos Katsurides’in “Kıbrıs Komünist Partisi’nin Tarihi” isimli çalışması ile birlikte, Türkçe’de ilk kez KKP’ye dair bütünlüklü bir akademik çalışma yayınlanmış oluyor.
KKP sadece 1920’li yılların başından 1940’lı yılların ortasına kadar varlığını devam ettirerek yok olmuş bir siyasal partiden ibaret değildir; kendinden önce başlayan süreçlerin bir ürünü olduğu kadar, günümüzde halen süremekte olan sol siyasal çabalarda önemli de bir referans kaynağıdır. Bunun yanında, KKP Kıbrıslı Elen solu içerisinde halen muazzam bir yer kaplayan AKEL gibi bir öznenin tarihsel öncülü olarak da günceldir.

1 Ekim 2014 Çarşamba

Carpe Diem – Günü Yaşa



İçinde yaşadığımız çağ bize sesleniyor: “Carpe Diem!”
“Geçmiş bitti, ‘dün’ geçti... Gelecek meçhul, ‘yarın’ yok!”
O halde, “Carpe Diem!”, “Gününü gün et, anı yaşa, bugünün tadını çıkar!”
Çünkü; “Ömür dediğin üç gündür, dün geldi geçti yarın meçhuldür... O halde ömür dediğin bir gündür, o da bugündür...”(1)

13 Ağustos 2014 Çarşamba

Abbas Sınay'ın İstifası ve Koyunların Bacakları



Abbas Sınay milletvekilliğinden istifa etti. Sınay’ın kendi yaptığı açıklamaya göre bu istifa sadece milletvekilliği ile sınırlı kalacak yani CTP’den istifayı içermiyor.
Yenidüzen’in haberinde Sınay’ın  istifa gerekçesi ile ilgili “Temiz toplum temiz siyaset adına istifa ettiğini ifade eden Sınay, ‘Mental olarak devam etme şansım yok, ben siyasetçi değilim. Konuşmam da, silip atarım.”şeklinde yazıldı...

30 Temmuz 2014 Çarşamba

Gülmek Devrimci Bir Eylemdir



Bülent Arınç şöyle buyurmuş: “İffet çok önemli. Sadece bir isim değil, kadın için de bir süstür iffet. Erkek için de bir süstür. İffetli olacak. Erkek de olacak. Zampara olmayacak. Eşine bağlı olacak. Kadın ise o da iffetli olacak. Mahrem- namahrem bilecek. Herkesin içerisinde kahkaha atmayacak. Bütün hareketlerinde cazibedar olmayacak, iffetini koruyacaksın."

6 Temmuz 2014 Pazar

KANATLI’nın ASBAŞKANLIĞI KONUSUNDA KISA BİR NOT



İki gündür gündemde olan bir konu var. LTB’de 8 Belediye Meclis üyesine sahip CTP grubunun bugün gerçekleşecek Meclis toplantısında Asbaşkanlığa talip olmayacak olması ve Murat Kanatlı’yı Asbaşkan olarak önermeyi düşünmesi... Bu konuyu Baraka toplantısında konuşma fırsatımız olmadı. Bu sebeple yazacaklarım kişisel fikrimdir.

2 Temmuz 2014 Çarşamba

Seçimler, Sonuçlar ve Olasılıklar



29 Haziran günü müthiş bir gündü…
TDP-BKP-BARAKA ittifakı başlarda “imkansız”, sonrasında “zor” görüneni başardı ve Lefkoşa Türk Belediyesi’nde çok önemli bir zafere imza attı. Bunun yanında referendum sonuçları ve diğer bölgelerde ortaya çıkan köklü sarsıntılarla birlikte düşünüldüğünde; Kıbrıslı Türk siyasal yaşamının ciddi bir değişimin eşiğinde olduğu görülebiliyor.
Bugün yapacağımız en büyük hata; sonuçların rehavetine kapılıp bu sonuçları değerlendirmek ile ilgili görevimizi yerine getirmemektir…

1 Temmuz 2014 Salı

Yol, Aşk ve Yürümek Üzerine Sorgulamalar



Yürümek gerek...
Duramayız artık buralarda.
 ***
Yürümek için bize ne gerekli en çok?
Güçlü, kuvvetli, antrenmanlı ayaklarımız mı olmalı? Yoksa yürümeye değer bir yol mu bulmalı? Belki bir hedef gerek, yolunda acılar çekmeye değecek... Belki bir yoldaş birlikte güvenerek yürüyecek...

27 Haziran 2014 Cuma

CTP Tabanı Neden Hayır Demeli?



1985’te sekiz yaşımdaydım...
Benim ve ablamın çok sevdiğimiz on iki keçimiz vardı. Keçiler aynı köyde kaldığımız nenemin evinin geniş bahçesinde otlarlar, arasıra babam ve bizimle ovalarda gezmeye çıkarlardı...
Keçi doğurttuğum, biberonla beslediğim, dolaştırdığım oldu... “Ağız” da yedim, sütlerini de içtim ama bir tekini bile kesilirken görmedim. Çünkü onlar benim arkadaşlarımdı...
Bir çoban kavalı ve bir de dağarcıkla birlikte çeşitli zamanlarda armağan edilmiş 4-5 keçiden türemişti ufak sürümüz...

18 Haziran 2014 Çarşamba

“Sol”dan Gelen Bazı Eleştirilere Dair



TDP, BKP ve Baraka ittifakı özellikle Lefkoşa bölgesinde ciddi bir heyecan yarattı. Belediye Başkan adayımız Harmancı ciddi bir kitle desteği ile seçim yarışında ön sıralarda seyrediyor. Belediye Meclisi’ne ise hatırı sayılır miktarda temsilci göndereceğimiz daha şimdiden belli oldu...
Sadece sokaklarda yapılan eylem/etkinliklerde değil, kişiler arası samimi sohbetlerde de Lefkoşalı “Harmancı” diyor, “ittifak” diyor, “bizim çocuklar” diyor başka bir şey demiyor...
Harmancı, temiz, şeffaf, dürüst, güler yüzlü ve açık fikirli tarzı ile beğeni topluyor, güven veriyor, samimiyet aşılıyor...

9 Haziran 2014 Pazartesi

HAYIR Diyenler Kimler?



Geçici 10. Madde’yi ellemeyen, sendikalaşma hakkını garantiye almayan, azınlık haklarını unutan, yabancıların eylem yapma özgürlüğünü vermeyen Anayasa değişikliğine “hayır” diyoruz ya...
Bize isim bulmakta zorlanıyor kimileri...
Önce “satükocu bunlar” dediler...
Neymiş efendim; biz, hiçbir şey değişmesin, her şey aynı kalsın istiyormuşuz...

6 Haziran 2014 Cuma

CEVAP HAKKI - Yenidüzen

Sayın Fayka Kişi,
Sayın Cenk Mutluyakalı,

6 Haziran 2014 tarihli Yenidüzen Gazetesi’nin Café Kulis isimli köşesinde TDP-BKP-BARAKA ittifakı ile ilgili bazı sorularınız oldu. Aşağıdaki kısa metni, cevap hakkımız olarak yayınlamanızı rica ediyoruz.
“Harmancı’yı destekleyen üç partiden ikisi Anayasa’ya HAYIR dedi, biri EVET. Şimdi Harmancı nasıl kampanya yapacak?”  diye soruyor, en sonunda da “Zor bir durum” diye bitiriyorsunuz yazınızı…

4 Haziran 2014 Çarşamba

Yetti Artık: HAYIR!



1985 yılında, Türkiye’deki askeri darbe koşullarında başımıza musallat olan ve o tarihten beridir de değiştirilememiş olan Anayasa’nın bazı noktalarının değiştirilmesi gündemde...
Değişikliğe ilişkin maddeler Meclis’te oybirliği ile onaylanmış ve referanduma sunulmak üzere gerekli yasal prosedürün tamamlanması için atılacak diğer adımlara gelmiş sıra...

21 Mayıs 2014 Çarşamba

Seçimler, Lefkoşa ve Harmancı



Kıbrıslı Türkler 2001 yılından itibaren ciddi bir toplumsal patlama yaşadı...
Eylemler, sokak olayları, mitinglerle Meclis’i basmaya kadar şiddetlenen süreç Annan Planı aracılığı ile kontrol altına alınıp ardından da CTP’ye oy olarak restore edildi...
Bir süre yatışan toplumsal dinamizm 2009 yılından itibaren yeniden canlanmaya başlayınca bir çok kesim bir “de javu” hissi ile irkilmişti...
Ancak o zamandan bu yana geçen beş yılda net bir şekilde görüldü ki; 2009’da başlayan süreç ile 2001’de başlayan süreç arasında ciddi farklar mevcut...
CTP bu süreçte de oylarını arttırarak konumunu sağlamlaştıran bir çizgi izlese de bu kez Kıbrıslı Türkler içindeki hava bambaşka...

23 Nisan 2014 Çarşamba

Ve Solcular Hükümetteydi



Çalıştıkları yer bir kooperatifti...
O ülkede ise solcular hükümetteydi...
“Onlar” için bir şeyi değiştirmiyordu bu durum...
Yine her gün lanet bir sabaha uyanıp, sıkıcı işlerini yapmak üzere yollara düşmek, sevdiklerinden ayrılmak zorundaydılar...
Taksitlerini ve faturalarını ödemek, çocuklarının ihtiyaçlarını karşılamak ve birazcık da kendilerine bakmak için; çalışmalıydılar...

20 Nisan 2014 Pazar

AÇIK YANIT



Sevgili Burak Kurtcebe ve "Baraka’nın 2014 Yerel Seçimleri ile ilgili olarak yapmış olduğu ittifaklar ile ilgili” kafasında “soru işaretleri olan” tüm Baraka dostları; Baraka’nın 2014 Yerel Seçimleri’nde TDP ve BKP ile birlikte yürüme kararına ilişkin sorularınızı elimden geldiğince yanıtlamaya çalışacağım.

9 Nisan 2014 Çarşamba

ÜLKÜCÜLER, KÜRTLER VE SİBEL SİBER

Mart ayının ilk haftası kktc Ülkü Ocakları’ndan bir heyet “Dünya Emekçi Kadınlar Günü”nü vesile ederek, Meclis Başkanı Sibel Siber’i ziyaret etmiş ve kendisine bir buket çiçek vermişti.
Basına yansıyan haberlere göre; ziyaret sırasında Ülkü Ocakları Derneği Genel Başkanı sıfatıyla konuşan Adem Yurdagül, “geçmişte olduğu gibi birçok derneğe katkı yaptıklarını, sürdürdükleri sosyal sorumluluk görevlerine devam edeceklerini” söylerken, CTP milletvekili Sibel Siber de “bu anlamlı günde yapılan ziyaretin kendisini memnun ettiğini” ifade etmişti.

1 Nisan 2014 Salı

Modern Zamanlarda Ütopya ve Karşıütopya



İnsanın en önemli yetilerinden birisidir hayal kurma yetisi...
Yaşam koşulları içerisinde sıkışmış, bu sıkışıklığı aşmak konusunda önünde herhangi bir umut görmeyen insan, tarihin en eski çağlarından beridir kafasında kurduğu hayallere sığınmıştır. Daha güzel bir dünya, daha adil bir gelecek ve daha uygun yaşam koşulları için ortaya konan çabalar bu hayallerle şekillenmiş, uğruna mücadele etmeye değer bir nitelik kazanmıştır.

26 Mart 2014 Çarşamba

YENİLMEYİ HAKETMEK YADA KAÇMAK MEVZUSUNA GİRİŞ

“Gülünç gözükme riskini göze alarak şunu söylemek istiyorum ki, gerçek devrimcinin kılavuzu büyük bir sevgidir. Gerçek bir devrimciyi bu niteliği olmadan düşünemezsiniz. Liderin belkide en büyük dramlarından biri; tutkulu bir ruhu, soğuk bir zeka ile birleştirip kılı bile kıpırdamadan acı dolu kararlar almasıdır.” Che Guevara

12 Mart 2014 Çarşamba

Seçimler ve İttifaklar



UBP ile DP’nin yaklaşan yerel seçimlere dönük olarak bir işbirliği sürecine girmesi siyasal yelpazedeki güç dengelerini epey etkilemiş görünüyor.
1990 DMP deneyiminden beridir hiçbir seçimde işbirliği/güç birliği süreçlerine yaklaşmayan, hatta seçim dışı olaylarda dahi kontrolü kendisinde olmayan hiçbir birlikteliğe sıcak bakmayan CTP, elindeki sekiz belediye başkanlığını yitirebileceği tedirginliğine kapıldı.
Bu tedirginliğin de etkisi ile 10 Mart akşamı CTP yetkilileri ile TDP yetkilileri “sosyal içerikli” bir akşam yemeği yediler.

26 Şubat 2014 Çarşamba

Vicdani Ret Haktır



Murat Kanatlı “zorunlu” seferberlik hizmetine gitmeyi reddettiği için para cezasına çarptırıldı...
Bu para cezasını ödemeyi kabul etmediği için de on gün hapis yatmasına hüküm verildi...

12 Şubat 2014 Çarşamba

Adalet Yoksa Barış da Yok



Siyasal görüşlerimle ilgili netleşmeye başlayıp çevremde ne olup bittiğine bakmaya başladığım ilk günlerden itibaren farkına vardığım bir olgu dikkatimi çekmişti: Ülkemde siyasal bölünmenin ana ekseni Kıbrıs’ta bir barış/çözüm isteyenler ve bundan tedirgin olanlar/istemeyenler olarak ayrılıyordu.
Benim için de Kıbrıs’ın ve Kıbrıs halklarının yeniden birleşmesi/kardeşleşmesi olmazsa olmazlar arasındaydı ancak mesele bununla kalmıyordu...
Kıbrıs’ta barış isteyen bir insan olarak, “liderler arası” görüşmeler ilgimi çekmiyordu! Doruk anlaşmaları, imzalar, sözler, taahütler, garantiler, kırmızı çizgiler vb.  beni heyecanlandırmıyordu! Köyün kahvehanesinde Kıbrıs sorunu ile ilgili yürütülen tartışmalarda adanmış bir CTP üyesi olan babam da, köydeki UBP’liler de aynı tutku ile tartışıyorlardı. Ancak asgari ücret, zamlar, işsizlik vb. konularda aynı tansiyon oluşmuyordu...

5 Şubat 2014 Çarşamba

Bu Krizden Nasıl Çıkılır!



Dövizin önlenemez tırmanışı sürüyor...
Fazilerin yükseltilmesi, TC Merkez Bankası’nın elindeki rezervlerin önemli bır kısmını piyasaya sürmesi veya yabancı sermayeyi çekmek için yapılan hiçbir “şirinlik” bu tırmanışı durduramıyor...
Bu tırmanıştan, TC’nin yavrusu olarak kktc de fazlasıyla etkileniyor elbette...

22 Ocak 2014 Çarşamba

Trafiğe Bunca Can Yetti - Kamera Değil Bisiklet ve Otobüs İstiyoruz



Bazı yazıları yazmak zordur, bu yazı da onlardan biri işte...
Üç masum insanımızı gencecik kaybetmenin derin acısı ile dağlıyken halkımızın bağrı, söylenecek ne olabilir ki bu ölümlerin üzerine...
Ölüm acısını yakınında hissedenler bilir ki; o konuşmanın değil susmanın dilinden anlar yalnız...
Susmanın, düşünmenin, hatırlamanın, özlemenin, ağlamanın ve yine susmanın...
Bu yüzden zordur bazı sözleri söylemek, bazı selamları vermek, bazı yazıları yazmak...

15 Ocak 2014 Çarşamba

Aile Meselesi Değil, Erkek Şiddeti



Bu ülkede her türlü şiddet var; ekonomik, ekolojik, sosyal, psikolojik, fiziksel şiddet...
Bu ülkede elinde en ufak bir erk bulunduran her odak şiddet uyguluyor; asker, polis, müdür, patron, koca...
Bu ülkede şiddete maruz kalmayan canlı cansız kimse yok gibi; ağaçlar, hayvanlar, çocuklar, kadınlar, işçiler, memurlar, yaşlılar, dağlar, taşlar, denizler...
Ama her her olayda; şiddete maruz kalanı sözle de olsa savunan, şiddet uygulayanı kınayan bir toplumsal yapı da var bu ülkede...
Bunun istisnası, “kocanın karısına” uyguladığı şiddet sadece...

1 Ocak 2014 Çarşamba

Üretim’e Neo-ldu?



Annesine hediye vermek isteyen küçük bir çocuk...
Önünde bembeyaz bir kağıt, elinde renkli boyalar, yüzünde mutluluk, gözlerinde umut...
Ne yapıyor dersiniz?