Sayın Fayka Kişi,
Sayın Cenk Mutluyakalı,
6 Haziran 2014 tarihli Yenidüzen
Gazetesi’nin Café Kulis isimli köşesinde TDP-BKP-BARAKA ittifakı ile ilgili
bazı sorularınız oldu. Aşağıdaki kısa metni, cevap hakkımız olarak
yayınlamanızı rica ediyoruz.
“Harmancı’yı
destekleyen üç partiden ikisi Anayasa’ya HAYIR dedi, biri EVET. Şimdi Harmancı
nasıl kampanya yapacak?” diye soruyor, en sonunda da “Zor bir durum” diye bitiriyorsunuz
yazınızı…
Öncelikle sizin de bildiğiniz gibi
Harmancı, TDP-BKP ve BARAKA’nın Lefkoşa Türk Belediyesi Belediye Başkanlığı
için gösterdiği ortak adaydır. 29 Haziran tarihinde gerçekleşecek seçimlerde
ittifakımız Anayasa ile ilgili görüşleri üzerinden değil, Yerel Yönetim
anlayışı ve farklılıkları zenginlik görme becerisi üzerinden halka çağrı
yapmaktadır. Yerel Seçimler ve Anayasa referandumu iki farklı konudur ve Yerel
Seçimlerde bir belediye başkan adayının Anayasa ile ilgili ne düşündüğü değil,
o yerelde yapmayı düşündüğü icraatlar konuşulur. Yani “Harmancı nasıl kampanya
yapacak” diye sormanız bu bilgiler ışığında anlamsızdır. Çünkü Harmancı’nın ve
onu destekleyen örgütlerin kampanyası Anayasa ile ilgili değil Yerel Seçimler
ile ilgilidir. Bu sebeple de kampanya yapmak konusunda bugüne kadar zorlanmadığımız
gibi, bugünden sonra da herhangi bir zorluk yaşayacak değiliz.
Diğer yandan Yerel Seçim ittifakı
içerisinde bulunan örgütlerimizin Anayasa konusunda farklı fikirlere sahip
olmasını, “zor bir durum” diye nitelemeniz bizi fazlasıyla şaşırttı. “Çok
taraflı” yayıncılık anlayışını benimsemiş, farklılıkları sorun değil zenginlik
olarak gören, evrensel değerlerle içiçe bir yayında gazetecilik yapan sizin
gibi değerli bir gazetecinin bunu bir zorluk olarak görmesini beklemezdik.
TDP-BKP-BARAKA örgütsel bir birlik kurmamış, kendi fikir ve eylemlerini
koruyarak asgari müştereklerinde biraraya gelebilme olgunluğunu
göstermişlerdir. Asgari müştereklerde biraraya gelebilmek, bu müşterekler
dışında kalan konularda karşılıklı saygı gösterebilme olgunluğuna sahip olmayı
gerektirir. Ülkemizde farklılıkları “zor durum” olarak gören ve herkesin askeri
disiplin içinde aynı sesi çıkarmasını bekleyen egemen kültürün yıkılmasında, bu
gibi ittifakların önemli bir katkısı olacağını düşünüyoruz.
Halkımız bir varoluş mücadelesi veriyor. Bu
mücadelenin büyümesi için örgütsel tek sesliliği bir yana bırakıp asgari
müştereklerde biraraya gelebilme basiretini gösterebilmek gerekiyor. Bunun için
de farklılıkları zenginlik ve dinamizm yani yaşamın ta kendisi olarak görebilen
bir kültürü özümsemeyi başarmalıyız. TDP-BKP ve BARAKA’nın halkımıza ve
örgütlerimize göstermeye çalıştığı bunun mümkün olduğudur. Sorularınıza buna
bir kez daha anlatmamıza vesile olduğunuz için teşekkür ederiz…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder