13 Ocak 2018 Cumartesi

Bir Ölüm ve Bir Utanç

Bugün bir işçi daha cinayete kurban gitti. Sermaye biraz daha büyüsün diye, işçi kanı ile sulandı tatlı karın, ucuz emeğin ve vurguncu düzenin toprağı... 
Cinayet saatine baktım: "17:00"... Tam o saatte kızımla birlikte köpeğimi gezdirmekten dönmüş, çok sevdiğim bir arkadaşımın doğum gününü kutlamak için telefon açmıştım. Muhtemelen ben "alo" derken, o son nefesini veriyordu...
Utandım... O ölürken ben kızımla beraber olduğum için, köpeğimi gezdirdiğim için, arkadaşımla neşe içinde konuştuğum için utandım...
Haftasonu, havanın kararmakta olduğu bir saatte sendikasız, gücencesiz çalıştırılan insanların olduğu bir ülkede yaşadığım için utandım...
Onun ölümüne üzülmenin ötesinde hiçbir şey yapmayan; "işçiler ölmesin" dediği halde sendikasız çalıştırılmanın yasaklanmasını özgürlüklere aykırı bularak parmağını bile kıpırdatmayanlarla aynı duyguyu paylaştığım için biraz da...
Örgütlenmeme özgürlüğü, sendikasızlık özgürlüğü, ölmek özgürlüğü ile dopdolu bir coğrafyada, "özgürlük" kelimesinin ölüm anlamına geliyor olmasından utandım...
Bugün bir işçi daha cinayete kurban gitti ve bizim giderek azalan insanlığımız biraz daha eksildi...
#ArtıkYeter
#SendikasızÇalıştırılmakYasaklansın

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder