"...Egemen sınıflar sağlıklarında,
büyük devrimcileri ardı arkası gelmez amansız cezalarla mükafatlandırırlar;
doktrinlerini, en vahşi düşmanlık, en koyu kin, en namussuz yalan ve iftira
kampanyalarıyla - karşılarlar. Ölümlerinden sonra büyük devrimcileri zararsız
azizler haline getirmeye söz uygun düşerse evliyalaştırmaya, ezilen sınıfları
teselli etmek ve onları aldatmak için isimlerini bir hale ile süslemeye
çalışırlar. Böylece onların devrimci doktrinlerinin gerçek özü unutturulur,
basitleştirilir ve devrimci keskinlikleri törpülenir" (Lenin)
Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan, Türkiye’nin tam
bağımsızlığı için; emperyalizme, kapitalizme ve onların yerli işbirlikçisi
iktidarlara karşı mücadele ederlerken yakalandılar. Düzmece bir mahkemenin
sonunda idama mahkum edildiler. Bu idamın engellenmesi, devrimci yoldaşlarının
kurtarılması için mücadele eden THKO ve THKP-C’nin daha sonraki eylemleri de
başarısız oldu. 1972 yılı, 1960’lı yılların öğrenci gençlik ve işçi
mücadelelerinin yarattığı en ileri kadroların, TC oligarşisi tarafından
topyekün yok edilmesi ile kapanırken; Türkiye devrimci hareketi ciddi ve inkar
edilemez bir yenilgi ile yüzleşti.