23 Nisan 2022 Cumartesi

23 Nisan ve Çocukların Kıyafetleri

 

23 Nisan İlkokulu'nda yaşanan rezalete biraz yakından bakarak, bu ülkenin röntgenini çekebilir miyiz dersiniz?

Öncelikle şunu ifade etmek gerekir ki; çocukların kıyafetleri hazır olmadığı için törenlerin yapılamaması, utanılacak bir durumdur. Peki bu utanç kime aittir?
Yapılan haberlere ve bu haberlerin altındaki yorumlara bakılırsa; okul idaresine, eğitim bakanlığına ve elbette hükümete veya devlete!
Tüm bu sayılanların da elbet sorumluluktan azade olmadığını vurgulayarak, ilgili haberlerde ve "öfkeli" yorumlarda sorgulanmayanı da sormak gerekiyor... Olayda ifade edilen "firma"nın adı nedir? Okul idaresi topa tutulurken, görünmez hale gelen, en öfkelilerin bile sorgulamadığı ama kendi beyanında "kapasitesinin üstünde sipariş aldığını" itiraf eden firma niye konu dışındadır?
Cevap açıktır aslında, çünkü bu ülkede dokunulmaz, eleştirilmez, sorgulanmaz ve yargılanmaz olan özel sektör patronlarıdır ve her öfkeyi paratoner gibi üstüne çeken de kamu emekçileri ile kamusal kurumlardır!
Ne zaman bir sorun olsa kabahatli "memurlar", sorun da "kamu"dur. Tıpkı bu örnekte olduğu gibi; kapasitesinin üstünde sipariş alan, aç gözlü firma gözlerden gizlenirken; eğitim emekçileri hedef tahtasına konulur. Kapasite üstü siparişi yetiştirmek için geceler boyu çalışıp ek mesai dahi almayan özel sektör işçilerinin ve 23 Nisan günü parasını aileleri peşin ödediği halde kıyafetlerini alamayan çocukların mağduriyetinin faturası öğretmenlere ve okul idaresine kesilir.
Tıpkı bunun gibi; özel hastanede kurtarılamayan hasta, devlete nakledir. Ölüm haberinde "bir özel hastane" yazılırken, devletteki doktorun bir kimlik kartı numarası eksik bırakılır. Kamuya vurulur, özele kıyak geçilir...
Kamusal olanın itinayla yıpratıldığı ve özel sermayenin pamuklara sarılarak kollandığı bu düzen, böyle sürüp gider...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder