1 Mayıs 2021 Cumartesi

1 Mayıs Özel Sektör Emekçileri İçin Yeni Bir Başlangıç Olsun


İşçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs, 150 yıla yaklaşan bir tarihe sahiptir. İlk olarak sekiz saatlik iş günü talebiyle küresel ölçekte başlayan 1 Mayıs gösterileri, sonraki yıllarda emekçi sınıfların iş güvenliğinden yıllık ücretli izin hakkına kadar yüzlerce talebinin haykırıldığı ortak gün olmuştur.

Ülkemize baktığımızda emekçilerin en çok ezilen kesimi olan özel sektör emekçileri, henüz 1 Mayıs’ın en asgari anlamı olan sekiz saatlik iş gününden bile yararlanamamaktadır. Sekiz saatlik iş günü ve kırk saatlik çalışma haftası, yasal olarak kazanılmış gibi görünmektedir ancak özel sektörde bu kurala uyan iş yerlerinin sayısı çok azdır. Bunun yanında ek mesai, yıllık ücretli izin hakkından yararlanma, iş garantisini patronların iki dudağı arasından kurtarma, sigorta yatırımlarının gerçek maaş üzerinden yapılması gibi en temel çalışan hakları bile yoktur.

Özel sektörde emekçiler açısından yaşanan sorunların ana kaynağı patronlar da olsa, sıkıntı sadece patronlardan ibaret değildir. Emekçilere hizmet vermesi gereken ve bu amaçla kurulmuş devlet daireleri, yasal görevlerini yerine getirirken birçok bürokratik zorluk çıkarmakta, yasaları işçilerin lehine yorumlamak yerine kurumların çıkarlarını ön plana almaktadırlar. Ülkemizde kurumsal İş Mahkemeleri kurulmuş değildir. Bu nedenle de birçok yasal haksızlık, uzun süren davalar tarafından gözü korkutulan işçiler açısından sineye çekilmesi gereken olaylar olarak yaşanmaktadır.

Özel sektörde özlük hakları kadar önemli bir diğer sıkıntı can güvenliğidir. İş kazaları, iş cinayetleri sonucu yaşanan ölümler ve kalıcı yaralanmalar, özel sektör çalışanlarının ekmeğini kazanmak için canını riske ettiği bir ortam yaratmaktadır. Tüm bunların üzerine pandemi nedeniyle oluşan işsizlik, ekonomik kriz nedeniyle yaşanan ücret erimesi tuz, biber ekmiştir. Sendikal örgütlülüğün sistematik olarak budanması ile birleştiğinde, özel sektör bir yangın yeri durumundadır.

Bu ortamda hem emek hareketinin, hem yasaları uygulamakla görevli kurumların hem de yargının üzerine düşen tonlarca görev vardır. Ancak emek hareketinin tarihi mücadele etmeden hiçbir şey kazanılmayacağını öğreten deneyimlerle doludur. Bu sebeple de Emek Platformu adı altında bir araya gelmiş olan sendikalarımız; özel sektördeki sorunları gündeme getirmek, toplumsal bir bilinç yaratmak, yasal kazanımlar elde etmek, mevcut yasal hakların kullanılmasının yolunu açmak ve özel sektördeki sömürüyü sona erdirmek konusunda kararlıdır.

1 Mayıs 2021’in tüm bu olumsuz koşullar karşısında örgütlü mücadelenin yükseleceği yeni bir başlangıç olması için, tüm halkımızı, emekçileri ve emekçilerin safında mücadele edenleri gerçekleştirilecek eylem ve etkinliklere katılmaya; örgütlü mücadeleye omuz vermeye davet ederiz.

Yaşasın 1 Mayıs!

Yaşasın Emekçi Dayanışması!

EMEK PLATFORMU

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder