UBP ile CTP’nin bir koalisyon hükümeti kurması olasılığı
özellikle solda ciddi bir tepki ile karşılaştı...
Bu tepkinin farklı versiyonları mevcut: Şaşıranlar,
kızanlar, sevinenler, hayal kırıklığına uğrayanlar, normal karşılayanlar,
savunanlar ve bence en ilginci şaşıranları küçümseyenler var...
***
Şaşıranların davranışları temel olarak şöyle
özetlenebilir:
“Yıllarca birbirine
karşı konumlanmış iki parti nasıl olur da ortak olur?”
Özellikle, sol kökenli insanlar açısından bu sorgulama
CTP’ye yöneltilmiş durumdadır...
O CTP ki, parti olarak varoluşunu UBP’nin temsil ettiği
pratiğin, fikirlerin ve tarihin karşısına yerleştirmiştir. Yıllarca muhaliflerini
“UBP’nin ekmeğine yağ sürmekle”, “statükoya fayda sağlamak”la suçlamıştır...
CTP kadroları, üyeleri, sempatizanları, yıllarca UBP
zulmü ile inlemiş, işsiz kalmış, tutuklanmışken; nasıl olur da, şimdi UBP ile
ortak bir noktada buluşulabilir?
CTP’nin temsil ettiğini iddia ettiği değerleri benimseyen
bireyler bu durumu normal karşılayamamıştır, CTP’li olsunlar veya olmasınlar,
CTP’nin bu pratiği karşısında derinden sarsılmışlar, etkilenmişler,
şaşırmışlardır...
***
Şaşırmak küçümsenir, en iyi ihtimalle alaycı bir gülüşle
karşılanır.
Bunun yerine; “ben söylemiştim”, “ben biliyordum”, “böyle
olacağı belliydi zaten” gibi tepkileri vermeye daha çok eğilimliyiz.
Ancak özellikle “bilmek”, “öngörmek”, “yol göstermek” ile
kendini ilişkilendiren solcular açısından bu tür tepkiler daha sık görülebilir.
Solcular genel olarak öyle bir tavır içerisindedirler ki;
ne kadar yenilirlerse yenilsinler, olguların gidişine yönelik “bilgi” hali
hazırda ellerinde olduğu için kendilerini “anlaşılamayan ama haklı” olarak
görürler. Çabalarını da “halka kendilerini anlatmak” üzerine kurarlar.
Bir noktadan sonra “bu halk bizi anlamıyor”, “bu halk
için değmez” şeklindeki tepkileri en çok da solculardan görmek mümkündür...
Solcular; kızar, anlatır, çözümler, öngörür ama
şaşırmaz!!!
Çünkü bu tür bir solculuk algısına sahip olanlar için,
solculuk ve bilmek eşanlamlı kelimelerdir. Solcular bilir! Bilen kişi de
şaşırmaz!
Şaşırmak çocukça bir tepkidir! Solcular ise “halkın
öğretmenleridir”!
***
Şaşırmak, gerçekten de çocukça bir tepkidir. Ancak çocuklar
için bir şeyi bilmek ile o şeye şaşırmak arasında herhangi bir çelişki yoktur.
Çocuklar bilebilir, ama şaşırmaya da aynı şekilde devam
edebilir...
Bir ağaç, bir kelebek, kayan bir yıldız karşısında derin
bir şaşırma tepkisi geliştiren genellikle çocuklardır. Çocuklar ve gençler,
yeniliklere daha derinden bir ilgi gösterirler. Şaşırmak da bununla
bağlantılıdır zaten.
Şaşırmadıklarında dahi, yeniye yönelik “normal”, “olağan”
“sıradan” tepkisi vermezler.
Bu yüzden de, çocuklar ve gençler öğrenmeye daha yatkın
olurlar...
Elbette şaşırmaya devam etmeyi beceren yaşlılar da,
sıkıcılıkta sınır tanımayan gençler de mevcuttur. Böyle yaşlılarla vakit
geçirmek, sıkıcı gençlerle birlikte olmaktan çok daha öğreticidir...
Şaşırma becerisini yitirmeyenler, yaşı ne olursa olsun
öğrenmeye devam edenlerdir.
Şaşırma durduğunda, öğrenme de durur...
Oysa şaşırma yeteneğini kaybeden ve “her şeyi zaten
bilenler”; “sıkıcı”, “monoton” ve “bunaltıcı” olurlar. Yaşam enerjisi de,
öğrenme becerisi de, değiştirebilme iradesi de “şaşırma” duygusu ile birlikte
yitip gider...
Yaşınız ne olursa olsun böyledir bu...
***
CTP Parti Meclisi, UBP ile bir koalisyona yeşil ışık
yaktığında; uzunca bir süreden beridir gidişatın bu yönde olduğunu zaten bilsek
de, “asla böyle bir şey olamaz” diyen kadim CTP tabanı kadar şaşırdık biz de bu
duruma...
Şaşırmamız, bilmiyor olmaktan kaynaklanmıyor. Duygularımızı
henüz kaybetmemiş olmamızdan, biliyor olmamıza rağmen kabul edemiyor
oluşumuzdan ileri geliyor..
Ve bu kahrolası düzende; “zaten biliyor” olmak,
zannedildiği kadar önemli bir şey değildir. Çünkü sakallı bir yaşlı adamın da
dediği gibi “bugüne kadarki filozoflar
dünyanı çeşitli şekillerde yorumlamışlardır, oysa aslolan onu yorumlamak değil
değiştirmektir.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder