Giriş
Kıbrıs’ın
Güney’inden Ergadigi Demokradia (işçi Demokrasisi)’nin çağrısı ve girişimlerine
Kuzey’den de YBH Gençlik örgütünün olumlu cevap vermesi sonucunda
Milliyetçiliğe ve Savaşa Karşı İki Toplumlu İnsiyatif (İnsiyatif)’in kurulması
çağrısı yapıldı.
Bu çağrıya Güney’den Kıbrıs Indymedia ile adanın her iki yanından da
bağımsız aktivistler olumlu karşılık vererek katıldı ve Mezarlık ziyaretleri, İki Toplumlu Kamp ve Irakta Savaş’a Hayır yürüyüşü de dahil olmak
üzere bir dizi radikal eylemliliğin gerçekleştirildiği önemli bir süreç
başlamış oldu.
Bizler, Kıbrıs’ın Kuzeyinden Bağımsız Aktivistler olarak sürece katılan
insanların bir kısmı, kamuoyuna duyurularak olmasa da pratikte bitmiş olan bu
eylemliliğin kısa bir değerlendirmesini yapma sorumluluğunu duyuyoruz. Bu
değerlendirme, hem geçmişe dair bizim kendi bakışımızın yazıya dökülmesi hem
bugün durduğumuz yerin daha net tariflenmesi hem de geleceğe dönük
projelerimizde bize –ve isteyen herkese- ışık tutması anlamlarında önemlidir.
Neden
Katıldık?
İnsiyatif süreci katılıma açık olduğunu duyurduğu zaman, kapıların açıldığı
ve geçişlerin serbest bırakıldığı 23 Nisan tarihinden beri festivaller,
yeme-içme ve eğlence modunda sürdürülen iki toplumlu etkinliklerin verili hali
ile Kıbrıs’ta Barış sürecinin hızlandırılmasına bir katkısı olmadığı açıktı. Şu
anda da net olarak ortada olan gerçek, iki halkın da kendi yaşam alanlarının
dönüştürülmesinden (günlük hayatın radikal dönüşümünden) yola çıkarak
eylemlerini kesiştirdiği bir mücadele alanı olarak tanımlanmadığı ve
uygulanmadığı sürece Kıbrıs Barış Mücadelesi’nin temelsiz ve ruhsuz
kalacağıdır. Böyle bir ortamda her iki
tarafın muhalif yapılarının zaten devam etmekte olan kendi mücadelelerinin
taçlaması demek olacak ortak bir eylemliliğe ihtiyaçları vardı. İnsiyatif,
Kıbrıslı Türklerin ve Rumların ortak vatanlarını yeniden birleştirmek yolunda
ortak mücadele etmesinin (siyasal ve kültürel dönüşümü ortaklaştırmalarının)
yolunu açmak için önemli bir fırsattı.
Bu değerlendirmenin sonucunda, günlük yaşamı dönüştürme yolunda devam
ettiğimiz kendi mücadelemize ara vermeden, böyle bir eylemliliğe ve
ortaklaşalıka katılmanın anlamlı vegerekli olduğu sonucuna vardık. Ve
İnsaiyatif’ten çekildiğimizi ilan ettiğimi güne kadar aktif olarak
çalışmalarında yer aldık.
Ne Getirdi?- Ne Götürdü?
İnsiyatif sürecinin birçok anlamda bize getirileri olmuştur.
Olumluluklarının olumsuzluklarından hem niteliksel hem de niceliksel olarak
fazla oluşu, sürecin tıkandığı ve aşılamayacağının netleştiği noktada
bırakmamızdan, anlamsız bir ısrarla devam ettirme çabasına girişmememizden
kaynaklıdır. Bu da yeterli örgütlülüğe sahip olmasak da nispeten dar bir çevre
içinde faaliyet yürütüyor olammızdan kaynaklı olabilir. Daha geniş yapılarda
ayni tarz olumsuz sonuçlara yol açabilir. Ki bu konu ayrıntılarıyla
tartışılması ve değerlendirilmesi ereken bir konudur. Ancak ortada olan
gerçek şimdilik reflekslerimize güvenebileceğimizdir.
Sürecin bizlere kattığı olumluluklar:
1- Güney ile ilişkilerimizin gelişmesi Ergadigi Demkradia, Indymedia gibi
oluşumlar yanında bağımsız bireyler ile birlikte çalışma, tartışma ve eylem
yapma fırsatı sunması. Birçok bağlantı, kişisel ilişki ve deneyim bununla
birlikte sürecin getirdiği önemli olumluluklardır.
2- Bir süreden beridir faaliyet yürüten ancak Türkçe Branşı olmayan Kıbrıs
Indymedia ile derinleşen ve yakınlaşan ilişkimiz sonucunda Kıbrıs Indymedia Türkçe Sayfasının hazırlanması için bir editörler
kollektifi oluşturulması ve buna dahil olmamız İnsiyatif sürecinin bir
getirisidir.
3- İki Toplumlu kamp gibi önemli bir faaliyete katılarak, gerek kampın
örgütlenmesi gerekse de kampın bizlere kattığı deneyimlerin özümsenmesi
noktasında, önemli bir deneyim biriktirdik. Ayrıca Lefke-Güzelyurt bölgesinde
var olan ilişkilerimizi daha sağlam temeller üzerine oturtmak yolunda önemli
adımlar atma fırsatı bulduk.
4- Kuzey’de ilk kez Bağımsız Aktivistler imzası ile örgütler yanında
bireylerin de, kendi özerkliklerini koruyarak eylem organize edebileceği ve
taraf olabileceği olgusunu gerçek kıldık.
Ne yazık ki, süreç içinde parti veya örgütlerin işlevsizliği, örgütsüzlüğü
ve zayıflığı bir kez daha kendisini gösterdi. Bu da örgütlülüğün önemli olmakla
birlikte içinin doldurulması gereken bir yapılanma olduğunu ve gerekleri yerine
getirilemeyecekse icabında örgütsüzlüğün daha iyi bir tercih olabileceğini
gösterdi. Muratağa eyleminde otobüsün ayarlanmasından, Kamp yeri, bölge
ilişkilerine kadar örgütlerin çözemediği sorunları bizlerin çözmesi, kesinlikle
bireyciliğin ve örgütsüzlüğün yüceltilmesine varmamalıdır. Aksine var olan
örgütlerin sorgulanmasına ve yeni bir örgütlenme prtaiğinin yaratılmasına
vesile olmalıdır.
5- Kıbrıs’ın
Kuzeyinde seçimlere endekslenmiş yapı zorlanarak, hayata dair söyleyecek şeyleri
olan insanların günlerle, saatlerle, sandık ve o sandıklara atılacak kağıtlarla
değil, bizzat hayatın içinde bulunması gerektiğini somut olarak gösterdik.
Birçok muhalif yapının sıcak bakmamasına rağmen özellikle Muratağa eyleminde
halkın vicdanında önemli bir yankı yarattık. Akabinde Kamp süreci Kuzey’deki
devletin kolluk kuvvetleri ile bizleri yüz yüze getirerek, verili yumuşak
ortamın kırılganlığını gösterdi. Eğlenme ve yeme içime için geçiş yapan
bireylere kaç gün kalırsa kalsın zorluk çıkarmayan otoritelerin, siyasal
eylemliliklere ve adanın birleştirilmesine yönelik çabalara karşı hazırda
beklediği net bir şekilde gösterildi.
İnsiyatifin
bizlere olumsuzluk olarak bıraktığını söyleye bileceğimiz yegane olgu Kuzeyde,
zaten bozuk olan KSP-YBH ilişkilerine, bizler ile YBH arasında negatif bir
gerilim eklemesi ve Indymedia Kıbrıs Rumca Branşı ile Ergadigi Demkradia
arasında olumsuzluklar yaratmasıdır.
Bu ileriye dönük bir güven bunalımına dönüşme potansiyelini hala
barındırmakla birlikte Kıbrıs Indymedia’nın Türkçe ve Rumca Branşlarının
birlikte hareket için yol gösterici bir kılavuz niteliğinde olan ortak
deklerasyonu bu tehlikeyi bertaraf edecek en önemli dökümandır. Sadece
İnsiyatife taraf olan yapılar değil, gelecekte iki toplumlu olsun olmasın birlikte
hareket etme kaygısı taşıyan tüm oluşumlar için önemli olan bu belge İngilizce
olarak yayınlanmıştır. Bunu Türkçe’ye çevirme çabalarımız yavaş da olsa devam
etmektedir.
Neden Bitti?
Aksayan Neydi?
Sürecin bitişi sancılı da olsa, nispeten yumuşak ve hızlıydı. Ayrıca
diyaloğa dayalı olarak bitmesi ve bir iki yapı dışında hemen hemen tüm
yapıların bitişten sonra değerlendirme toplantıları yapmaları da geleceğe
yönelik umutlarımızı korumamıza neden olmaktadır. Gene de İnsiyatifin birlikte
imzalı son bildirisinin sürecin bitişi ile ilgili olması gerektiğini ve
kamuoyuna bu durumu bizzat kendi ağızlarından izah etmenin en doğrusu olduğunu
düşünmekteyiz.
Örgütlülüğün ve koordinasyonun zayıf olduğu, daha çok tabana yayılmış
anarşist bir örgütlenmeyi çağrıştıran, ancak otoriter, dediğim dedik ve
merkeziyetçi bir yapı olamması ve hiyerarşik bir işleyişi olmaması ile de
olumluluklar barındıran insiyatif; genişleme tartışmaları sonucunda ciddi bir
güven bunalımına yuvarlanarak çağrıyı yapan ve örgütlenmenin fikir babası da
denebilecek Ergadigi Deokradi dışında tüm örgütlenmelerin desteğini çekmesi
sonucu bitti.
KSP ve ED arasındaki özel ilişki, YBH’nın KSP için güvensiliğini
belirtmesinin ardından su yüzüne çıkmaya başladı. Söz konusu üç yapının
aralarında İnsiyatif Sürecinin oluşumundan önce görüşmeler yapmış olması Kıbrıs
Indymedia Rumca tarafından “gizli görüşme” olarak yorumlandı. Ve kabul edilemez
olduğu ilan edildi. Her ne kadar kaygı anlaşılır da olsa, İnsiyatif Oluşmadan
yapılan görüşmelerin, İnsiyatif devam ettiği sürece yapılmadıkça “gizli” olarak
adlandırılamayacağı Indymedia’ya izah edilemedi. Çünkü gündem KSP-YBH arasında
şiddetle devam eden tartışmalar ve karşılıklı suçlamalarla yeteri kadar
doluydu.
Öte yandan ED’nın açık şekilde KSP’ye olumlu tavır göstermesi de
İnmsiyatifin devamlılığını zedeleyen bir sürece doğru evrildi.
KSP’nin ise resmi kanallardan daha önceki çağrıyı niye reddettiğini
açıklayan ve şimdi neden katılmak istediğini izah eden eli yüzü düzgün bir
metodla katılmak yerine, (toplantıların herkese açık ve yatay olmasını fırsat
bilerek) pat diye toplantılarda katılmaya başlaması gerginliği tırmandırdı.
Ayrıca İngiltere örgütünden belli bireylerin anlamsız ve yıkıcı çıkışları KSP
tarafından savunulup, önceden yapılmış bazı tacizlerin de ortaya çıkmasına
rağmen sahiplenilmesi bizim açımızdan İnsiyatifin sonunu getirdi.
Oratada ciddi bir güven bunalımı vardı ve ta başından ortaya koyduğumuz
kendi çalışmalarımıza ara vermemek prensibini uygulayarak, anlamsız ve içe
dönük tartışmalara girmek yerine İnsiyatif’ten çekildiğimizi ilan ettik.
Buna rağmen YBH’ya ve bizlere yönelik (yani Kuzey’de bulunan ve İnsiyatife
taraf olan bütün yapılara yönelik) KSP örgütünün anlamsız saldırıları devam
etti. Indymedia’nın da “gizli görüşmeler” ve eylem yöntemleri üzerine
belirttiği çekinceler sonucu ayrılması KSP ile ED’yı İnsiyatif içinde yalnız
bıraktı. Herşeye rağmen bu iki yapının ayni isimle başka çalışmalara
girişmemesi ve kavramların içini boşaltmamış olmaları gözden kaçırılamayacak
bir olumluluktur.
Ancak Irakta Savaşa ve Filistinin işgaline karşı gerçekleştirilen son
yürüyüş muazzam bir medya ve birey desteğine rağmen son tartışimaların içe
dönmeye ve küçülmeye neden olduğunu net bir şekilde göstermiştir. Daha verimli
ve güvene daylı bir ilişki ile bu yürüyüşe olan katılım en az üç kat daha fazla
olabilirdi.
Öte yandan Indymedianın eylem yöntemleri üzerine dile getirdiği çelişki,
yoğun gerilim yüzünden, ne yazık ki tartışılma fırsatı bulunamadı ve üstü
örtülü kaldı. Indymedianın daha çok günlük yaşama yönelik eylemlilikleri
desteklemesi ve sokak yürüyüşlerine yönelik dile getirdiği çekinceler üzerinde
yoğunlukla durulup tartışılması gereken konulardır. Bizler bunu da kendi gündemimize koymalı ve olabildiğince herkese açık
platformalrda tartışmaya açarak netleştirmeliyiz.
Ne Yapmalı?
Şimdi, tüm sürecin ardından önümüzde bulunan acil görev, kendi içinde
bulunduğumuz toplumun günlük, kültürel kodlarının kırılması ve bu temelde
yaratılan tarihlere, takvimlere umut bağlamış beklenti ortamı yerine kitlelerin
dönüşümün öznesi olması mücadelesini derinleştirmektir. Çünkü iki toplumun
ortak mücadelesi yolunda yeni yapılanmalar yaratmak ve adamızın birleştirilmesi
için mücadle etmek ayağımızı üzerine basacak kendi zeminimizden hareketle
mümkündür.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder