1 Şubat 2009 Pazar

Merhaba (Kamu Emekçisi Sayı 1)

Sendikal hareket bir yol ayrımına geldi:
Kamuda çalışan emekçilerin yarısına yakınının sendikasız olduğu,
Sendikaların bürokratik, tepeden inme ve üyeden kopuk bir görüntü çizdiği,
Sendikal bölünmüşlüğün doruk noktasına vardığı,
Sendikal hareketin, seçim partilerinin çıkarları için tepe tepe kullanıldığı,
Toplam kamu emekçilerinin yarısından fazlasını oluşturan kadın çalışanlara yönelik HİÇBİR özel talebin öne sürülmediği,
Barem-maaş-terfi gibi konularla kısıtlı bir “sendikacılığın” egemen kılındığı koşullarda yaşıyoruz.
Bu durum; hem kamu emekçilerinin bilinç düzeyini olumsuz etkilemekte,

hem halkın bütününün çıkarlarını ön plana alan bir sendikacılığın gelişmesini engellemekte,
hem sendikal yozlaşma ve bürokrasiyi kemikleştirmekte,
hem de egemen kesimlerin emekçilere yönelik saldırısını göğüsleyemememize neden olmaktadır.
Egemenler,kamu emekçilerinin hazıra konucu, beleşçi, hak etmeden para kazanan, asalak ve üretmeden tüketen bir kesim olduğunu iddia ediyorlar.
Oysa kamusal alanın hemen her noktasını piyasalaştıran, sağlığı, elektiriği, haber üretimini, mahkemeleri, çalışma yaşamının düzenlenmesini yani halk için HİZMET sunması gereken dairelerimizi GELİR KAPISI olarak kurgulayan da yine egemenlerdir.
Bu durum kamu çalışanlarının, halk için hizmet üreten kişilerden, devlet için gelir sağlayan emekçlilere dönüştürmektedir.
Üstelik çalışma koşullarımız her geçen gün ağırlaşıyor. Performans Yönetim Sistemi gibi yeni uygulamalarla kamu emekçileri köle gibi çalıştırılmak isteniyor. Emeklilik ile ilgili “düzenlemeler” sonucunda emeklilik yaşı artıyor, emekli maaşları kırpılıyor.
13. maaşlar konusunda her yıl yeni yeni söylentiler ortalıkta dolaşıyor. En kötüsü de toplumun hemen tüm kesimleri bizlere karşı kışkırtılıyor...
Bu gidişe bir dur demek gerekiyor.
Bunun için kamu emekçileri olarak bölünmüş gücümüzü BİRLEŞTİRMEMİZ, Sendikal örgütlülüklerimizi DEMOKRATİKLEŞTİRmemiz, partilerin egemenliğinden BAĞIMSIZlaşmamız gerekiyor.
İşte KAMU EMEKÇİSİ ilkeler ışığında; sendikalı, sendikasız tüm kamu emekçilerinin sesi olmak için
yayın hayatına başlıyor.
KAMU EMEKÇİSİ’nin okunması, tartışılması, tüm dairelerde etkin bir şekilde dağıtılması, mali gücünü arttırarak daha sık ve fazla sayfa ile yayınlanması için hepimize görev düşmektedir.
Eğer bu sayımızda etraflıca aktarılan ilke ve amaçlarımıza katılıyorsanız, künyemizde bulunan iletişim noktalarından bize ulaşın. Dairenizde KAMU EMEKÇİSİ’ni dağıtın, sorunlarınızı yayınlanması için bize iletin...
Bağımsız, birleşik bir kamu sendikacılığının oluşması için iş yerinizde, bölgenizde, sendikanızda yapacak çok iş,
yürünecek çok yol var.
İlk adımı, dergimizin dağıtımına katılarak  atabilirsiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder