Sendikamız KTAMS, her dönemde Kıbrıs’ta
emek, barış ve demokrasi mücadelesinin ön saflarında bulunmuş bir alan
örgütlenmesidir. Barış ve emek mücadelesinde halkın en geniş kesimlerinin
katılımı, kısacası demokratik iradenin gerçeklik bulması çok önemlidir.
Bu
yüzden de emek ve barış mücadelesiile demokrasi mücadelesi arasında kopmaz
bağlar vardır. Bu çerçevede bakıldığında ülke demokrasisinin geliştirilmesiiçin
yürütülen mücadele, bizim kendi içimizdeki demokrasinin geliştirilmesi ile el
ele yürür.
Demokrasi, mutlak ve değişmez bir olgu
değil aksine her zaman daha ileriye götürülebilecek bir süreç olarak
kavranmalıdır. Yani her tarihsel dönemde ve her ülkede aynı olan değişmez ve
kopyalanabilir bir demokrasi yoktur. Demokrasi her zaman daha ileriye
götürülebilecek sonsuz bir süreçtir. Bu nedenle de her tarihsel dönemde o
dönemin koşullarına göre ve farklı ülkelerin ihtiyaçları doğrultusunda farklı
demokrasi şekilleri yaşam bulmuştur. Temsili demokrasi, doğrudan demokrasi,
sosyalist demokrasi, burjuva demokrasisi ve daha da çoğaltılabilecek demokrasi
anlayışları böylece ortaya çıkmıştır. Ancak burada önemli olan demokrasinin
özüdür. Sendikamız gibi bir demokratik kitle örgütünde demokrasi; üyelerin söz,
yetki ve karar alanlarına katılımının olabildiğince arttırıldığı bir araçtır.
Esas olan her üyenin, her konuda söz sahibi olması, yetkilendirilmesi ve karar
alabilmesinin sağlanmasıdır. Bunun çok çeşitli yöntemleri vardır. İşyeri
temsilciliği yönteminin uygulanmaya başlaması elbette bunun bir adımıdır. Ancak
bu sistemin çok daha etkin kullanımı ile; işyeri komite ve konseyleri, kamusal
örgütlenmenin alanlar bazında yaygınlaştırılması gibi süreçlere evrilmesi
beklenebilir. Elbette tüm bunlar yapılırken, sendikanın üyeyi, üyenin de
sendikayı karşılıklı eğittiği bir ilişki ağının mekanizmaları da
yaratılmalıdır.
Ancak tüm bunlara geçilmeden, hemen ilk
adımda yürürlüğe konulabilecek bir demokrasi adımı vardır: Delege sisteminin
kaldırılması. Delege sistemi başka ülkelerde ve başka koşullarda hangi
faydaları sağlarsa sağlasın, bizimki gibi küçük bir ülkede demokrasinin
önündeki en büyük engellerden biridir. Her üyenin sendikal kararlarda oy hakkına
sahip olmasından daha doğal hiçbirşey olamaz. Kaldı ki delege sistemi temsili
demokrasiden bile geri bir demokrasi biçimidir. Şöyle ki üyeler delegeleri
seçmekte, delegeler yönetim kurulunu seçmekte, yönetim kurulu da kendi içinden
yürütmeyi çıkarmaktadır. Kısacası sendikamızın en yüksek karar alma organı olan
Genel Kurul’larda üyelerimiz değil onların seçtiği delegeler oy kullanmaktadır.
Bizimki gibi demokrasi mücadelesine hava kadar, su kadar bağlı bir sendikada
böylesi bir durum hiç de olumlu bir durum değildir.
Demokrasinin oy vermekten ibaret bir
olgu olmadığı hemen herkesçe söylenir. Ancak çok daha ileri yöntemleri
uygulamamız gerekirken bizim delege sistemini bile aşamıyor olmamız söz konusu
olamaz. Tarihsel mücadelesi ile sendikamız bunu defalarca ispatlamıştır. Bu
sebeple delege sistemi kaldırılmalı, her üyenin oy verme hakkı tanınmalıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder