1 Şubat 2010 Pazartesi

Şimdi Kararlılık Zamanı

Göç Yasası’na karşı sendikalar tarafından yürütülen mücadele özellikle 28 Ekim ve 23 Kasım tarihlerinde hiç kimsenin beklemediği bir kitle eylemliliğine sahne oldu. Kitleler, Göç Yasası’na ve onun simgelediği neo-liberal yoksullaştırma, güvencesizleştirme ve iradesizleştirme saldırısına karşı olduklarını net birşekilde gösterdiler.

Tek başına kitlelerin veya tek başına örgütlerin kararlı olması, toplumsal mücadelelerin seyrinde belirleyici bir unsur değildir. Önemli olan; kitlelerdeki kararlılığın örgütler tarafından uygun kanallara akıtılmasıdır. Göç Yasası sürecinde kitleler kararlılıklarını net bir şekilde ortaya koymuşlardır. Şimdi sıra, bu kitleleri temsil ettiğini iddia eden örgütlerdedir.
Ülkemizde sürekli tekrarlanan bir klasik “mücadele” şekli vardır: Hükümetler tarafından gündeme getirilen ve çalışan sınıfların haklarında gerileme yaratacak olumsuz uygulamalara karşı önce tüm örgütler karşı çıkar. Bu karşı çıkış, uygulamanın hayat bulacağı ana kadar tekrarlanır ve olumsuz uygulama hayat bulunca da herkes sessizliğe bürünür! Sözde Sosyal Güvenlik Yasası’nın geçirildiği dönemde de böyle olmuştur, bugün Göç Yasası’nın geçirilmesi ile de aynı olgu tekrarlanmaktadır.
Göç Yasası’nın gündeme gelmesi ile ortaya konan mücadeleler, yasanın geçmesi ile durulmuş hatta bitme noktasına gelmiştir. Gerek 28 Ekim’de gerekse de 23 Kasım’da kitlelere yönelik gündeme gelen orantısız polis şiddetine ve tutuklamalara rağmen, örgütlerden bir teki eylemi dahi gerçekleştirme girişimi olmamıştır.
Oysa bu gibi yasaların engellenmesi için mücadele edilebileceği gibi, geri alınması için de mücadeleler gerçekleştirilebilir. Göç Yasası, kamu vicadnında yargılanmalı, emekçilerin ve örgütlerinin kararlı eylemleri ile geri çekilene kadar gündemde tutulmalıdır.
Meşru, fiili ve militan mücadele pratiğine aşina olmayan sendikal yapılar, bugün emekçilere açılan davalar aracılığı ile bu  süreci, Göç Yasası’nın yargılandığı bir karaktere evriltme fırsatına sahiptirler. Yapılması gereken; yasal mevzuatların çıkmaz labirentlerinde kaybolmadan net bir GÖÇ YASASI’NA HAYIR kararlılığını ortaya koymaktır. Mücadele dava günleri ile sınırlı kalmayan bir eylemlilik sürecine evriltilmeli, bu yasanın geri çektirilmesi için örgütlerce her türlü kararlılık gösterilmelidir.
Kitleler kendi kararlılıklarını ortaya koymuşlardır. Şimdi sıra örgütlerdedir!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder