Lefkoşa
Türk Belediyesi’nin yeni belediye başkanı Cemal Bulutoğluları, kültür-sanat
derneklerine tırpan vuran yeni bir uygulama başlattı. Yeni uygulamaya göre,
Arabahmet Kültürevi, artık kullanmak isteyenlere para karşılığı kiralanacak.
Yıllardan
beridir, kar amaçlı olmayan kültür-sanat etkinlikleri için belediyeden izin
alınarak ücretsiz kullanılan Arabahmet Kültürevi, önce Arabahmet’i Kalkındırma
Şirketi isimli bir şirkete devredildi. Ardından da, ortakları bilinmeyen bu
şirket, Arabahmet Kültürevi’ni İbrahim Andaç’a kiraladı. Şimdi, Arabahmet
Kültürevi’ni kullanmak isteyen derneklere belediye tarafından olumsuz cevaplar
veriliyor ve kullanım için para ödenmesi gerektiği söyleniyor.
Ülkemizde
kültür derneklerinin kullanabileceği bir sahnenin bulunmadığı bilinen bir
gerçektir. Bu doğrultuda ne hükümet ne de belediye hiçbir girişimde
bulunmazken, var olan salonları da para karşılığı kiralama girişimleri amatör
kültür-sanat derneklerine acımasız bir saldırıdır. Belediye, tüm parasal
kaynaklarını keyfi istihdamlara harcarken, kültür derneklerini kaderi ile
başbaşa bırakıyor. Arabahmet’in bir gecelik kullanımı 350 YTL iken, bu durumun
alternatif sesleri kısmak ve kamusal bir mekanın özelleştirilmesi demek
olduğunu söylemeye bile gerek yok.
Ülkemizde
belli sermaye odakları tarafından desteklenmeyen ve alternatif
kültürel-sanatsal üretim gerçekleştiren dernekler, genellikle gençlerden
oluşmakta ve faaliyetlerini kar amacıyla değil, seslerini duyurabilmek için
gerçekleştirmektedirler. Parasal olanakları kısıtlı ancak söyleyecek sözü olan
bu yapıların alternatif duruşları ve halka ulaşma çabaları şimdi Belediye
tarafından baltalanmaktadır. Gecede 350 YTL vermek gibi bir imkanı olmayan bu
dernekler salonsuz ve kitlelere ulaşmak için imkansız bırakılarak sesleri
kısılmak istenmektedir. Ancak gücünü halktan alan ve halkın mütevazi imkanları
kadar imkana sahip olan bu dernekler, Belediye’nin bu tavrına teslim
olmayacaklardır.
Tabii
belirtilmesi gereken bir başka konu da devletin kültür-sanat faaliyetelerine
destek olması gerektiğidir. Devlet’e ait olan ve geçmiş yıllarda ücretsiz
olarak derneklerin kullanımına verilebilen AKM ise, sahne sıkıntısı çeken Devlet
Tiyatroları tarafından kullanılmaktadır. Bu da pratikte AKM’nin sahnesinin
kullanılamaz hale gelmesi demektir. Devlet Tiyatroları’na bir an önce uygun bir
sahne inşa edilmesi, ülkemizdeki derneklere yetersiz olan AKM’nin de başka bir
salon ile desteklenmesi hükümetin politikası olmalıdır. Oysa, hükümet kendi
konferanslarını bile binlerce dolar ödeyerek, Yakın Doğu Üniversitesi’nin
salonlarında yapmaktadır.
Herşeyi
paraya çevirip kar etmek isteyen bu sermaye düzeni, kültüre ve sanata da
saldırmaktadır. Paran yoksa sanat yapma, paran yoksa kültürel üretim
gerçekleştirme diyen bu sermaye işbirlikçilerine teslim olmayacağız!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder