1 Mayıs 2007 Salı

Sendikalaşalım Dediler İşsiz Kaldılar



Mart ayı içerisinde özel sektör çalışanlarını yakından ilgilendiren bir gelişme yaşandı. Dev-İş’e bağlı Emek-İş sendikasının Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi’nde örgütlenme girişiminde bulunması üzerine, patron buna baskılar ve işten atmalarla yanıt verdi.
Yaygın medyada da gayet geniş yer bulan bu olay, kısaca şöyle gelişti: UKÜ’de aşçı, şoför, temizlikçi ve bahçıvan olarak görev yapan işçiler, kötü çalışma koşullarından bıkmış durumdaydı. Haftada 40 saat çalışması gereken işçiler 55-60 saatlere kadar zorla çalıştırılıyor ve fazla mesaileri de ödenmiyordu. Yıllık ücretli izin hakları yasal süreler dahilinde kullandırılmıyor, baskıcı ve zorba bir yönetim anlayışı uygulanıyordu. Bunun üzerine sendikalaşmaya karar veren işçiler, Emek-İş’te örgütlenmeye başladılar. Ancak durumdan haberdar olan patron, iki işçiyi uydurma gerekçelerle işten durdurdu. Emek-İş sendikası ve bağlı olduğu Dev-İş, durumu protesto ederek 23 Mart tarihinde 15 dakikalık bir grev gerçekleştirdi. Bunun yanında çeşitli memur ve öğretmen sendikaları ile kamuda örgütlü işçi sendikaları durumu protesto eden basın bildirileri yayınladılar. Durumu Çalışma Bakanlığı’na da şikayet eden örgütlerin bu talebi ile ilgili hiçbir somut adım atılmadı.
Yaşanan bu olay gayet öğretici olmuştur. Öncelikle patronların ne kadar çağdaş, demokratik, örgütlenmeye saygılı görünürlerse görünsünler, işçilerin örgütlenmesine asla tahammül göstermeyeceklerini bir kez daha gördük. Çünkü patronların esas kar kaynağı işçilerin ödenmemiş emeğidir ve hakkını arayan örgütlü işçi, patronların en büyük kabusudur. Öte yandan her fırsatta sendikalara çatarak, özel sektörde niye örgütlenmediklerini soran hükümetin iki yüzlü ve demagog tavrını da yaşayarak gördük. Hükümet, yeni hazırladığı Sosyal Güvenlik Yasası (sözde tek tip sosyal güvenlik) ile maaşların gerçek değeri üzerinden sigorta yatırılmasını teşvik edeceğini iddia ediyor. Hükümetin hayali varsayımına göre, çalışanlar asgari ücret üzerinden yatırım yapılmaması için patrona baskı yapacak ve patron da geri adım atarak yatırımları gerçek maaş üzerinden yapacaktır. Bu yalana kendisi bile inanmayan hükümet temsilcileri, Emek-İş sendikasının UKÜ’de örgütlenme çabası karşısında süt dökmüş kedi suskunluğunu tercih etti. Patronun baskıları ve hükümetin suskunluğu sonucunda işçiler sendikadan istifa ettiler. Hatta olayı traji-komik bir boyuta vardıran patron; sendikaya üye olmayan işçilerden bile istifa yazısı aldı.
Bu olaydan çıkardığımız bir diğer ders ise, kamuda yürütülen örgütlenme stratejisinin özelde yürütülemeyeceğidir. Sendikalaşmaya karşı acımasız ve tahammülsüz patronlar karşısında, sendikal çalışmalar yeterli olgunluk, bilinç, mücadele azmi ve kenetlenme gerçekleşene kadar gizli tutulmalıdır. İşçilerle gizli toplantılar yapılmalı, bilinç verilmeli, patronun olası ajanlarına karşı öncelikle dar ve güvenilir bir gruptan başlayarak yayılmak hedeflenmelidir. Ayrıca her alana yönelik farklı stratejiler geliştirilerek, örneğin UKÜ örneğinde öğrenciler ve öğretim görevlilerine yönelik de bir çalışma yürütülmelidir. Sendikanın varlığının ilanı ise grevle olmalı, sendika tanınana ve görüşmeler başlayana kadar da hiçbir şekilde grev kaldırılmamalıdır. Yaşanan örnekte gerçekleşen 15 dakikalık grev, kaybedilmiş maçın şeref golü niteliğinden öte bir anlam ifade etmemektedir.
Öte yandan, basın yolu ile Emek-İş’e destek veren 16 örgüt, desteğinde samimi ise; bugünden başlayarak özel sektörde yaşanacak örgütlülük girişimlerini finanse etmek üzere ortak bir dayanışma sandığı oluşturabilirler. Bu fon yardımıyla grevde geçecek günlerde işçiler ve aileleri basın bildirilerinin ötesinde somut bir yardım görmüş olurlar.
Özel sektörde sendikalaşmak ayrı bir çalışma alanıdır. Bu alanda başarılı olmak; uzlaşmacı ve uysal bir anlayışa değil mücadeleci, atak, dinamik ve kararlı bir yapıya bağlıdır. Bu uğurda ne patronlar ne de patronların kuklası hükümetten hiçbir destek beklenemez. Bu ancak işçilerin kendi öz gücüne ve sınıf kardeşlerinin dayanışmasına dayalı bir mücadele olarak başarılabilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder