Tamamıyla meşru bir eylemde, böylesine komik suçlamalarla kişilere dava okunması rejimin çaresizliğinin de göstergesidir. Açıktır ki bu davalar ileriye götürülmeyecektir. Zaten ileriye götürülmesi durumunda rezil olacak olan sistemin kendisidir. Ancak davalarda amaç geniş kitlelerin bağrına korku salmak, insanları eğer eylemlere katılırlarsa başlarına kötüşeyler geleceği duygusuna itmektir. Tüm kamu emekçilerini bu süreci dikkatla takip etmeye çağırıyoruz.
Göreceksiniz ki bu konu hiç olmamış gibi sessizce kapatılacaktır. Göreceksiniz ki aslında kendisini çok güçlü gibi göstermeye çalışan bu sistem hiç de şişindiği kadar sarsılmaz ve güçlü değildir. Tıpkı kurdukları barikatın, kararlı emekçiler karşısında kağıt gibi yırtılması gibi...
28 Ekim günü barikatı aşanlar 19 kişiden ibaret miydi? 19 kişi çift sıra dizilmiş polis barikatını aşabilecek güçte midir? Açıktır ki 28 Ekim günü barikatı aşan emekçilerin kolektif gücüdür. Ve emekçiler o barikatı aşarak göstermişlerdir ki; istedikten sonra aşamayacakları hiçbir engel yoktur. O heyecanlı anlarda dahi büyük bir olgunlukla miting disiplinine dönülmesi, en sıcak anlarda bile hiçkimsenin kontrolünü kaybetmemesi göstermektedir ki; doğru bir önderlik çizgisi ve demokratik, bağımsız birörgütlenme ile halkımız haklarını alabilecek iradeye hala sahiptir.
İşte egemenleri asıl korkutan da budur. Onlar haklarımızı almak için mücadele etmemizi değil, kendilerine yalvarmamızı, yalakalık yapmamızı, korkmamızı, rica etmemizi, iş arkadaşlarımızın sırtına basarak yükselmemizi istiyorlar.
Ama onurlu kamu emekçileri hiçbir hak için hiçkimseye yalvarmayacaklarıdır. Bu topraklarda onurumuzla yaşamak için her türlü baskılarına ve tehditlerine karşı gözlerinin içine bakarak söyleyeceğimiz tek bir cümle vardır: BU MEMLEKET BİZİM! SİZ GÖÇ EDİN!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder