28 Aralık 2011 Çarşamba

Kültür Dairesi ve Baraka



Çok önemli bir mesele değil aslında...
Yani önemli bir meseledir de, onca yaşanan içinde çok da önemli değil...
Yani önemsiz bir meseledir de, onca yaşananın güzel bir örneği olduğu için önemli...
Önemsiz insanlar, önemsiz mevkilerde bu ülkede.
Önemsiz mevkilere çok önem veriliyor bu ükede.
Böyle olunca da, önemli sanıyor kendilerini önemsiz insanlar...

***
Ne demişti şair?
 “Sen çıkmadın çıkardılar karşıma seni!
Kıllı, kara elleriyle tutup enseni
gövdeni yerden bir karış kaldırdılar,
sonra birdenbire / bırakıp yere
seni pantolonumun paçasına saldırdılar.”
Önce “devletim” diyeceksiniz...
Ardından yasalar yapacaksınız...
Yasaların tüzüklerini çıkaracaksınız...
Bu tüzüklere uygun komisyonlar seçilecek...
Bu komisyonun alacağı kararlar tavsiye değil uygulanması gereken kararlar olacak. Hem de sizin kendi yaptığınız tüzüğe, yasaya carta curta göre...
Sonra o komisyonun oy birliği ile aldığı, sizin altında kendi imzanızın da bulunduğu, onayladığınız kararın uygulanmamasına karar vereceksiniz!..
 Yani, kendi oyunuzu, kendi tüzüğünüzü, kendi yasanızı, kendi “devlet”inizi inkar edeceksiniz...
Bir hiç olduğunuzu, bir gramcık onurunuz olmadığını kendiniz kabul edeceksiniz...
***
Kültür Sanat Değerlendirme Komisyonu, Derneklere Yardım Tüzüğü çerçevesinde bir karar aldı.
Bu karara göre 16 Derneğe, yapmayı planladıkları kültürel faaliyetler nedeniyle maddi katkı sağlanması için oy birliğine varıldı.
Bu kararın altına seçilmiş ve atanmış bütün üyelerin onayı ve imzası kondu.
Sonra Kültür Dairesi Müdürlüğü makamını işgal eden Derviş Beyit isimli UBP fanatiği kişi, bu derneklerden bazılarına ideolojik husumeti olduğu için bu kararı uygulamamaya karar verdi...
16 derneğin arasından üç tanesini eledi... Ve kararın uygulanması için Maliye’ye gönderdiği yazıda bu üç dernekten hiç söz etmedi.
Konuyu öğrenen Değerlendirme Komisyonu üyeleri, kararlarının böylesine hoyratça çiğnenmesinden rahatsız olup kendisi ile görüşmek istediler.
Daire Müdürü ne dedi bilir misiniz?
“En fazla yapacağınız bir basın açıklamasıdır. Baraka’nın para almasını engellediğim duyulduğunda ben UBP’den kınama değil övgü alırım. Bu beni düşürmez, yüceltir...”

Müdürün adı Derviş Beyit...
Kendisi göreve geldi geleli, Baraka AKM’yi kullanamıyor...
Kendisi göreve geldi geleli, Baraka’nın AKM’yi kullanmak için yaptığı 30’dan fazla başvurunun hepsi reddedildi.
Bu başvuruların kimisi konser, kimisi tiyatro, kimisi sergi, kimisi şiir gecesi, kimisi de sinema ile ilgiliydi.
Ama bizim Derviş Beyit’e en ufak bir kızgınlığımız yok...
Kendi ülkesinin parça parça satışına, kendi halkının aşağılanmasına ve kendi onurunun iki paralık edilmesine çanak tutan kişilere biz acırız sadece...
Nazım’ın da dediği gibi:
“Sen bu kavgada / bir nokta bile değil,
bir küçük, eğri virgül / bir zavallı vesilesin!..
Ben, kızabilir miyim sana?
Sen de bilirsin ki, benim âdetim değildir
bir posta tatarına / bir emir kuluna sövmek,
efendisine kızıp / uşağını dövmek!”
***
5-6 kişinin evlerden taşınan 2-3 sandalye ve 1 masa ile kurduğu bir dernektir Baraka...
2011’de 10 yılını tamamladı.
Bugün onlarca oyun sergilemiş 1000’den fazla seyircisi olan bir tiyatro ekibi var...
Bugün iki albüm çıkarmış 2000 kişiye ulaşan müzik grubu var...
Bugün 25. Sayısını hazırlayan 700 tirajlı bir dergisi var...
Bugün iki belgesel çekmiş bir film atölyesi var...
Bugün kendi yazdığı iki kitabı var...
Bugün alanlara çıktığında birçok partiden daha kalabalık kitleler yürütebilen bir örgütlülüğü var...
Bugün kendine ait bir binası var...
Sanılmasın ki bunlar para ile yapıldı...
Baraka ne AB’den, ne UNOPS’tan, ne UNDP’den ne de uluslararası herhangi bir kurum/kuruluş/vakıftan bir kuruş bile para almadı...
Bu işlere yürek gerek...
Müdür olmayı bir marifet sayanların pek bilmediği bir şeydir yürek...
Onlar partilerinden “aferin” almayı bilirler, bir de kin gütmeyi...
Ama partilerinin de sayılı günleri, kendilerinin de...
Kendi halkına ihanet edenlerin yeri de belli tarihte...
***
Baraka coşkun akan bir ırmak gibi yürümeye devam edecek...
Bunu ne Derviş Beyit, ne de kökü dışarda partisi UBP engelleyebilecek...
Biz bugüne kadar kendi halkımıza ve kendi üretimimize yaslanmayı bildik...
Bundan sonra da başka bir yöntem izleyecek değiliz...
Ankara’ya el avuç açanlardan olmadı Baraka.
Bundan sonra neden olsun?
Ey, onurunu korumaktan aciz makam sahipleri...
Sizden korkan sizin gibi olsun...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder