27 Haziran 2012 Çarşamba

Emekçiler ve Çöpler



Hakim: “Maaşlarınız bu ay da ödenmedi değil mi?”
BES Başkanı: “Evet”
Hakim: “Grev yasağınız kalkarsa, Lefkoşa yine çöp içinde kalacak”
BES Başkanı: “Yok, biz bu kez iş yavaşlatması yapacağız. Çöpleri de toplayacağız”
Karar: “Her ne kadar da çöplerin toplanmaya devam edeceği söylenmişse de bu bir beyandan ibarettir ve bağlayıcılığı yoktur. Bu yüzden grev yasağının devamına...”
Hale bakar mısınız!!!
Aylarca maaşlarını alamayan belediye emekçilerini değil, sokaklardaki çöpleri dert edenlere bir bakın...
Ortada grev bile yokken grev yasaklayanlara bir bakın...
Grev hakkını vermek için grev yapmama şartı koyanlara bir bakın...
Yüce yargının önünde, emekçinin grev hakkını savunamayanlara bir bakın...

***
Belediye emekçileri ayladır haklarını arıyorlar...
Cop da yediler, küfür de...
Ama günün sonunda hep aç yattılar...
Taş da attılar, slogan da...
Yürüyüş de yaptılar, grev de...
Eyleme de çıktılar, mahkemeye de...
Evde de uyudular, hapiste de...
Çok sözler, çok vaatler duydular...
Ama seslerini duymadı sağır kulaklar...
Kısacası, belediye emekçileri haklarını arıyorlar aylardır...
Ama uçmuş buhar olmuş hakları... Kaybolmuş, yalan olmuş...
Bulunamıyor... Yok olmuş hakları... Aradığınız “hak”ka ulaşılamıyor...
Hakları belki kapsama alanı dışında, belki de şu an başka birisi ile görüşüyor...
Ama somut gerçek ortada, geriye tekrar denemekten başka çıkar yol kalmıyor.
***
Oysa çok basit gibi görünen bir şey istedikleri...
İşe girdikleri zaman onlara yapacakları işler gösterilmiş...
“Bu işleri yapacaksınız, ay sonunda maaşınızı alacaksınız” denmiş...
Bir de “başkanın işine karışmamaları” eklenmiş...
İşlerini yapmışlar, başkanın işine karışmamışlar, ama maaşlarını alamamışlar.
Şimdi ise işlerine aynen devam etmeleri ama maaştan ümidi kesmeleri isteniyor...
Belediye başkanı ödemiyor, cumhurbaşkanı ses etmiyor...
Başbakan grevlerini yasaklıyor... Hakim ise yasağı onaylıyor...
Herkes birlik olmuş tek bir amaç için uğraşıyor:
Belediye emekçilerini maaş ödemeden çalıştıralım!
Karşılıksız emeklerinin üstüne konalım.
Onlar bizim çöpümüzü toplasın ama karşılığında hepsi aç kalsın!
***
“Muhalefet”in derdi ise oy toplamak...
Fırsat bu fırsat, oğuşturuyorlar ellerini...
UBP’nin her olumsuz icraatında, her işbirlikçi girişiminde iki kez seviniyorlar...
Birisi kendi “hükümete geldikten sonra yapılacaklar” listelerinden bir madde daha eksildiği için...
Diğeri UBP’nin her olumsuz icraatı kendi hükümete geliş süreçlerini hızlandırdığı için...
Ve boy gösteriyorlar her eylemde, protestoda...
Daha farklı olacaktı sanki kendileri hükümet olsa...
***
Belediye emekçisi kadınlar tencerelerle, tavalarla eylem yapmış Belediye önünde...
Arz-ı endam etmiş orada da CTP...
Meclisimizin son kadın meclis başkanı da kadınlara hitap etmek istemiş...
Hani sözde Sosyal Güvenlik Yasası’nı geçirmiş olan Meclis’in o zamanki başkanı...
Hani kadınların yıpranma payını kaldırmış olan kadın!
Hani bunu önermiş olan ve o zaman hükümette olan partinin milletvekili...
Arz-ı endam etmiş eylemde... Ve konuşmak istemiş emekçilere...
Ama sözünü kesmiş kadın emekçiler...
Sloganlar atmışlar, yıpranma paylarını hatırlatan...
Ve merakla bakmışlar yüzüne... “Utanıyor mu acaba?” diye...
***
İster cumhurbaşkanı olun, ister başbakan...
İster belediye başkanı olun, ister hakim...
Nasıl ve hangi hakla bir insana “çalış ama maaşını isteme” diyebilirsiniz?
İster hükümet olun, ister muhalefet...
İster sağcı olun, ister sol gösteren sağcı...
Nasıl ve hangi hakla emekçilere “geçmişi unut” diyebilirsiniz?
Hangi adalet anlayışına, hangi hukuğa, hangi akla, hangi vicdana sığar bu?
Karşılığında maaşını alamayacağı bir işe kim girer de çalışır?
Yıpranma payını kadıran kadına, “ben de kadınım” dediğinde kim inanır?
Niye çalışsın, niye toplasın belediye emekçileri sizin çöpünüzü?
Niye dinlesin, neden ciddiye alsın kadınlar sizin sözünüzü?
***
Hakim: “Grev yasağınız kalkarsa, Lefkoşa yine çöp içinde kalacak”
BES Başkanı: “Yok, biz bu kez iş yavaşlatması yapacağız. Çöpleri de toplayacağız”
Kısmen doğru bu sözler, kısmense yanlış.
İş başa düştü belli... Ve bu iş işçinin kendi işi...
İsteseler de istemeseler de, kimseden bir fayda yok emekçilere...
Grev yasağı kalksa da kalkmasa da Lefkoşa çöp içinde...
Üstelik bu çöpleri toplayamaz işçilerden başka kimse...
Cumurbaşkanlığı, başbakanlık, muhalefet, mahkeme...
Yapılacak çok iş var her yerde...
İşçiler bu kez yavaşlatmamalı işleri... Ve teker teker toplamalı tüm çöpleri...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder