Sorunlara yaklaşım ve çözüm önerileri bağlamında bir solcunun Erhan Arıklı ile benzer düşünmesi mümkün veya olağan mıdır?
Öncelikle şurasını netleştirelim, Erhan Arıklı muhafazakar bir politikacıdır ve dünyadaki benzerleri ile aynı düşünüş biçimine sahiptir. Muhafazakar politikacılar; toplumsal sorunların kaynağı olarak bireylerin “kötü ahlak”ını gösterirler. Bu nedenle çözüm önerileri de; ahlaki telkinler, kınamalar, maddi teşvikler ve cezalardan oluşan bir yelpazade şekillenir. Ancak tüm muhafazakarların ortak noktası; toplumsal meseleleri ve çözümlerini bireyler üzerinden kavramalarıdır.
***
Erhan Bey, son yaptığı açıklamada
“trafik kazalarının sorumlusu Bakanlık
değildir. Trafik magandalarını suçlayın” diyerek, sorumluluğu bireylere
yüklemek konusunda kendi ideolojisi ile tutarlı bir tutum takınmıştır. Peki
bizim “solcu”larımız genel olarak muhafazakarlardan veya özel olarak Erhan
Arıklı’dan farklı mı düşünüyorlar? Aynı konu ile ilgili TDP Genel Sekreteri
Nevzat Özkunt “Kendini bilmez bir sürücü
trafik canavarına dönüştü. En ağır cezaya çarptırılır umarım. Trafik ihlalleri
ihbar hattı oluşturulmalı, trafik kurallarını ihlal edenler ihbar hattına
bildirilmeli” demişti. CTP PM üyesi Aslı Murat da, daha yüksek cezalar
talep etmiş ve gerekçe olarak da “bazı
olaylar tedbirsizlik ve dikkatsizlik neticesinde yaşanıyor ama bazıları bu
sınırı katbekat aşıyor” diye açıklama yapmıştı.
Bu ifadelerdeki örüntüye
baktığımızda şunu görüyoruz: Trafik kazalarının nedeni; “magandalar”, “kendini
bilmez” veya “dikkatsiz” sürücülerdir! Yani sorumluluk bireylerin üzerine
yüklenmişken, hiçbir ifadede toplu
taşıma yokluğundan veya trafikteki araç sayısından söz edilmemiştir! Bu tutum, “herkes
dikkatli araç kullansa kazalar olmazdı” şeklindeki klişe öğütte de kendine
ortak bir temel buluyor. Geçmiş deneyimlerimizden de çok iyi biliyoruz ki; bu
kazalar CTP hükümetteyken yaşansaydı, Arıklı’dan farklı olarak yapılacak olan
açıklama şu şekilde olacaktı: “Hepimiz suçluyuz!”
***
Solcuların herkesi tek bir kalıba
dökmeye çalıştıkları şeklinde yanlış bir inanç vardır. Oysa “herkes dikkatli
olsa”, “kimse alkollü araç kullanmasa” gibi arzu veya “daha çok ceza verelim”,
“gözetimi artttıralım” gibi emir cümlelerinde de görüyoruz ki, toplumu tek bir
kalıba dökmeye çalışanlar muhafazakarlardır!
Solcuları muhafazakarlardan ayırt
eden şey, toplum içerisinde her yapı ve özellikten bireyin varolduğunun
bilinciyle; çözümlerini bireylerin tektipleştirilmesi üzerine değil, yapısal
önlemlere dayandırmalarıdır. Aynı alana ne kadar çok motorlu araç koyarsanız o
kadar çok çarpışma olur! Kazaları azaltmak istiyorsanız, araçları azaltmalı
yani toplu taşıma sistemi kurmalısınız!
Bir toplumda çok fazla trafik
cinayeti yaşanıyorsa, solcular önce toplu taşıma sistemine bakarken;
muhafazakarlar da bireyleri suçlar, cezaları arttırırlar! Bu da çok normaldir
çünkü araç ithalatçılarının finansmanı ile siyaset yapanlar muhafazakarlardır,
araç kullanımından dolayı cebinden parası çalınan emekçilere yaslanan da
solculardır. Her siyaset elbette kendi yaslandığı sınıfın sözcülüğünü yapacaktır!
***
Sağcı “hiçkimse yerlere çöp
atmasa, herkes kapısının önünü süpürse sokağımız tertemiz olur” der. Solcu ise
belediye hizmetlerinin kalitesini ve sanayinin çöpe dönüşen ambalaj kullanımını
sorgular! Sağcı deprem sonrası “ahlaksız müteahitleri” suçlar! Solcu ise fay
hatları ve su yatakları üzerine imar izni veren hükümet politikalarını
sorgular! Sağcı “herkes hayırlı evlat olsun” derken, solcu yaşlı bakım
evlerinin varlığını ve kalitesini sorgular! Sağcı “annelik görevleri” üzerinden
kadınlara rol biçerken, solcu Çocuk İzlem Merkezleri talep eder, “tüm
çocuklardan devlet sorumludur” der! Sağcı “kimse hayvanını sokağa atmasın” der.
Solcu ise hayvan satışının yasaklanmasını, barınakların varlığı ve kalitesini gündeme
getirir!
Kişileri ahlaki vaazlarla tek
tipleştirmeye ve cezalarla zapturapt altına almaya çalışanlar sağcılardır. Solcular
toplumsal çeşitliliğin varlığının bilinciyle yapısal ve genel önlemler için
çalışırlar. Sağcılar sermayenin sorumluluğunu gizlemek için kişilere; solcular
kişilerin özgürlüğünü genişletmek için sermayenin çıkarlarına yüklenirler! Bu
denklemde, olmasını beklemediğimiz yerde duran ise Erhan Bey değildir!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder