Göç Yasası Yetmez

Göç Yasası’nın Meclis’ten geçirilmesinden hemen sonra (ertesi gün) sermaye örgütleri bir açıklama yaparak, yasadan memnun olduklarını ancak “özel sektörün kalkınması için” daha bir çok kararlı uygulamanın hayat bulması gerektiğini ve sadece bu yasanın kendileri için yeterli olmadığını duyurdular. 

Peki kar hırsı ile gözü dönmüş sermeyenin biz emekçiler için başka ne gibi planları var? 2010 yılı sonunda 13. Maaşın kaldırılacağı uzun süredir konuşuluyor. Emekli ikramiyelerinde ciddi bir indirimin gündemde olduğu ise herkesin malumu... Bu konular  doğrudan doğruya kamu emekçilerini (dolaylı olarak tüm halkı) etkileyecek de olsa, en az Göç Yasası kadar çarpıcı başka bir yasa sessiz sedasız Meclis’e getirilmek üzere:

Asgari Ücret Yasası
Sermayedarlar uzun süreden beridir Asgari Ücretin çok yüksek olduğundan yakınıyorlar. İki yıldır neredeyse yerinden kıpırdamamış olan asgari ücret hala patronların en büyük derdi. Kendileri lüks içindeyken sömürdükleri emekçilere 1075 TL ücreti çok görüyorlar.
Patronların yeni planı yabancı iş gücüne uygulanan asgari ücreti her emekçinin geldiği ülkedeki ücretlerle sınırlamak. Örneğin Türkiye’den gelen işçiler için asgari ücret 650 TL olurken, Pakistan’dan gelen işçiler için 200 dolar olacak. Bu uygulamaya dönük ilk adımı ise Serbest Bölge Yasa Tasarısı’nda yazılı hale getiriyorlar.
Böyle bir ücret uygulamasının en temel insan haklarına aykırı olduğu gerçeği bir yana; farklı asgari ücret uygulamaları ile yaratılacak karışıklık aracılığı ile vergi, sigorta ve ihtiyat sandığı gibi yatırımlarda ciddi karışlıklıklara yol açacağı rahatlıkla öngörülebilir. Üstelik daha az maaşa daha az yatırım yapılacağından aradaki fark patronun cebinde kalırken; işçilerin birikimleri ile oluşturulan sosyal güvenlik fonlarının içi boşaltılarak batışları hızlandırılacak, böylece “sosyal güvenlik fonları zarar ediyor” bahanesi ile özelleştirilmelerine zemin hazırlanacaktır.
Her işçiye hangi ülkeden geliyorsa o ülkenin asgari ücretini verme uygulaması bırakın ülkemiz işçilerini TC’den gelen işçileri bile işsiz bırakacaktır. Pakistan, Türkmenistan vb. ülkelerle kıyaslandığında Türkiye’deki asgari ücret de yüksek kalmaktadır. Bu durumda kamudaki maaşları düşürerek açılan yol, özeldeki maaşların da düşürülmesi ile genişletilecektir.
Daha çok özel sektördeki emekçileri ilgilendiriyormuş gibi görünen bu konu kamuda örgütlü sendikalar tarafından bir hayat memat meselesi olarak algılanmak zorundadır. Sendikalar, bu yasanın Göç Yasası’nın bir tamamlayıcı unsuru olduğunu, toplumsal bir sorun olan göçün bu yasa ile birlikte geri döndürülemez noktaya geleceğini görmelidir. Üstelik böylesi bir tavır özel sektör çalışanlarının gözünde sendikaların kırılan itibarını geri kazandıracak ciddi bir samimiyet sınavı olarak algılanmalıdır. Asgari Ücret Yasası’na karşı düzgün bir hazırlıkla Göç Yasası’nı dahi geri aldırmak mümkündür..