İlk bakışta birbiri ile ilgisiz gibi görünen iki olay,
ülkemizde özel sektörde sömürünün ulaştığı boyutlara ışık tutmaktadır.
Mağusa’da göçmen bir kadın emekçi, aylarca kayıt dışı
çalıştırıldığı işyerinde maaşını alamadığı için isyan edince, polis tarafından
gözaltına alınmış ve “huzursuzluk vermek” iddiasıyla mahkemeye çıkarılmıştır.
Bu olay yaşanırken, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ile görüşen Sanayi Odası
başkanı; üçüncü ülkelerde ücretler 50-60 dolar olduğu halde bu emekçilern bizim
ülkemizde 500 dolar asgari ücret aldıklarından şikayet etmiş ve daha az maaş
ödemek için Bakanlar Kurulu’ndan düzenleme istemiştir. Çalışan insanların
sosyal güvenliğinden sorumlu bakan ise, yürürlükte olan Asgari Ücretler
Yasası’na açıkça aykırı olan bu talebe sempati ile yaklaşarak, konuyu Bakanlar
Kurulu’nda görüşeceklerini ifade etmiştir.
Ülkemizde sermaye öylesine yüzsüzleşmiş, öylesine
hoyratlaşmış, her türlü hukuk dışı uygulamayı öylesine kendine hak görmeye
başlamıştır ki; alenen maaş ödememe, maaşını ödemediği emekçiyi polise şikayet
etme ve hükümetten yasal asgari ücret uygulamasının dışına çıkmak için onay
istemeye kadar işi vardırmıştır.
Özel sektör emekçileri, her türlü haktan mahrum ve
sermayedarların kar etmesi için en vahşi sömürü koşullarına mahkum edilirken;
çalışan insanların sosyal güvenliğini sağlamakla yükümlü hükümet de bu hırsız,
sömürücü, yağmacı takımına çanak tutmakla meşguldür.
Bağımsızlık Yolu olarak, özel sektör emekçilerinin ister
Kıbrıslı Türk ister göçmen olsun; ister erkek ister kadın olsun; ister kayıtlı
isterse kayıtsız çalıştırılıyor olsun yalnız olmadığını, emeğin sömürüsü
karşısında tüm gücümüzle mücadele edeceğimizi duyururuz.
Emekçiler bir maliyet unsuru değil, patronların karı
dahil her türlü mal ve hizmeti yaratan gerçek üreticilerdir. Emekçiler
yürüdüğümüz kaldırımı, tükettiğimiz yiyeceği, kullandığımız kıyafeti, aldığımız
eğitimi, yaşam içinde ihtiyaç duyduğumuz her şeyi yapan ve toplumsal yaşamı bir
arada tutan gerçek güçtür.
Yıllık ücretli izin, sigorta, kazalara karşı güvenlik,
emeklilik güvencesi, insanca mesai gibi hakları gasb edilen emekçilerin
maaşlarına göz diken ve emeğin ensesinden semirip büyüyen asalaklara geçit
vermeyeceğiz. İster başkentin dışında bir mahallenin adı duyulmadık bir
restorantında maaşa fiilen el koyarak, ister takım elbisenin içinde ziyaret
ettiği Bakanlık binasında tatlı sözler eşliğinde yapılsın; emekçinin
midesinden, çocuklarımızın geleceğinden çalmaya niyet eden hırsızları
durduracağız.
Güvencesiz tek bir iş yeri, sigortasız tek bir emekçi, hakkı
yenen tek bir işçi kalmayıncaya kadar durmayacağız...
Sendikasız işçi çalıştırılmasını yasaklayacağız!
Münür Rahvancıoğlu
Bağısızlık yolu
Genel Sekreteri
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder