1️⃣ Gece kulüplerinde yaşanan SEKS KÖLELİĞİDİR. Bu devlet-polis-pezevenk işbirliği ile yürütülen kurumsal bir süreçtir. Kadınlar bu mecralarda sadece seks yapmıyor; özgürlükleri kısıtlanarak, pasaportlarına el konuluyor ve borçlandırılarak, zorla çalıştırılıyorlar. Kaldıkları yerden, alış-verişlerine, doktor kontrollerine kadar her an gözetim ve kontrol altında tutuluyorlar. Buna kölelik deniliyor olması, abartılı bir kelime söylenerek dikkat çekmek amacıyla değil, yaşanan şeyin isminin tam da bu olmasındandır.
2️⃣ SEKS İŞÇİLİĞİ, seks köleliğinden tamamen farklı bir şeydir. Tıpkı ekonomide de işçi ile kölenin farklı şeyler olması gibi... Seks işçiliğinde de patron (bu iş özelindeki ismi ile pezevenk) vardır. Ancak kadınların pasaportuna el koyma, kapalı yerde tutup seyahat özgürlüğünü engelleme, borçlandırma gibi kölelik unsurları yoktur. Hatta ülkenin koşullarına göre örgütlenme ve sendikal mücadele ile toplu pazarlık gibi özgürlükler de olabilir. Bizdeki seks işçiliği değil, seks köleliğidir. Ve köle sahiplerini kapitalistlere dönüştüremeyeceğiniz gibi, gece kulüpleri de dönüştürülemez. Gece kulüpleri, köle ticareti yapılan mekanlar olarak tamamen ve kökten kapatılmadır!
3️⃣ Öğrenci veya değil, yabancı uyruklu veya değil; bazı kişilerin para karşılığı cinsel ilişkiye girmesi; seks işçiliği değildir. Bu en fazla, para karşılığı cinsel ilişki, yani FUHUŞ genel başlığı altında konuşulabilir. Çünkü bir patronun olmadığı, kişinin kendi nam ve hesabına çalıştığı yerde, işçilik de olmaz. Patron (pezevenk) sömürüsü olmadan para karşılığı olsun-olmasın, bireyler arası cinsel ilişkiye müdahil olmak, hiçkimsenin üstüne vazife değildir. Bizim yasalarımızda fuhuş yapmak yasak da değildir. Fuhuşa aracılık edip, para kazanmak (pezevenklik) ise yasaktır. Ancak toplumsal anlamda, fuhuşun yaygınlaşması elbette masaya yatırılıp, nedenleri sorgulanarak önleyici politikalar geliştirmeyi gerektirir. Önleyici politikalar, pratiğin ortaya çıkmasına yol açan nedenlerin ortadan kaldırılması demektir. Kişilerle uğraşmak değil, nedenlerle uğraşmak...
👉 Şimdi kölelik, işçilik ve fuhuş noktaları netse, öğrenciler boyutlu meseleyi biraz açalım:
1️⃣ Bir ülkede, yoksulluktan kaynaklı olarak para karşılığı cinsel ilişki yaygınlaşmışsa; bunu engellemenin yolu, devletin bireylerin yatak odasına girmesi değildir. Çözüm yoksulluğu azaltıcı ve insanların gelir için başka yollara yönelmesini engelleyici politikalar geliştirmektir.
2️⃣ Öğrenci olarak ülkeye gelen kadınların yaygın olarak para karşılığı cinsel ilişkiye girmesi ise; bizim ülkemizde üniversite adı altında kurulan para basma makinelerinin; yabancı ülkelerden yoksul insan ithal ediyor olduklarını gösterir... Yani böyle bir sorun olduğunu düşünenlerin konuşması gereken şey, "cinsel ilişki" değil, üniversitelerin kontrolsüz bir insan ithalatı mekanizmasına dönüşmesidir.
3️⃣ Aynı üniversitelerin getirdiği yoksul gençler, kayıt dışı olarak ekonomide de çalışmakta veya uyuşturucu ticaretinde de rol almaktadırlar. Siz dünyanın yoksullarını bir taksitlik harç almak için bu ufak adaya doluşturduğunuzda, bunların olmasına da şaşıramazsınız...
SONUÇ OLARAK: Gece kulüplerinde yaşanan seks köleliğinin yarattığı sorun ile, üniversitelerin yarattığı yoksul insan ithalatı bambaşka iki sorundur. Her iki meselede de konu belden aşağısı ile ilgili değildir. Birincisinde (kölelik) konu insanlık onuru ile ilgilidir. İkincisinde (fuhuş), yoksul insan ithalatı ile ilgilidir... Tamamen farklı iki konuyu cinselliğe indirgemek ise her iki konunun da nedenlerini ve çözümünü, cinselliği vitrine alarak gizlemek dışında bir şeye hizmet etmez...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder