Kamu emekçilerinin bir çok kazanılmış hakkını budayan yasalar, Meclis’in gündeminde ciddi yer kaplıyor. Sendikalarımız, bu yasalara karşı kendi bürokratik ve hantal yapılarını zorlayarak da olsa mücadele etmeye çalışıyor. Ne yazık ki, hem sendikalarımızı demokratikleştirecek hem de hükümetin saldırılarına göğüs gerecek kurumsal bir kamu emekçileri hareketini henüz oluşturamadık.
Ancak gazetemiz etrafında oluşturmaya çalıştığımız örgütlenme ağı ile bu doğrultuda mücadele ediyoruz. Bu mücadele sürerken, muhalif kesimde olduğunu bildiğimiz bazı çevrelerden sendikaların eylemlerine yönelik eleştiriler yükseliyor. Bu eleştiriler Kamu Emekçisi’nin eleştirilerinden farklı noktalarda yoğunlaşmakta. Bizler sendikaları daha demokratik, partilerden bağımsız ve tabanın inisiyatifini öne alan bir şekle sokmak istiyoruz. Oysa sendikal yapının bu biçiminden rahatsızlık dile getirmeyen çevreler, yapılan bazı eylemlerin Elçilik önünde değil Meclis önünde olmasını eleştiriyorlar. Biz Kamu Emekçisi olarak birçok saldırının ana kaynağı olan TC Elçiliği önünde eylem yapılması taraftarıyız. Ama bu Meclis önünde hiç eylem yapılamaz demek değildir. Haklarımızı geriletecek olan yasaları geçiren Meclis, aldığı emirler doğrultusunda bile bunu yapıyor olsa, zamanında protesto edilebilmelidir. Kamu Emekçisi olarak mücadelenin sert görünmesine değil, sonuç alıcı olmasına önem veriyoruz. Ve bizim almak istedğimiz sonuç en geniş kitleleri etkileyebilmektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder