1 Ekim 2009 Perşembe

Tam Bir Rezalet: Asgari Ücret

Asgari Ücret Tespit Komisyonu 1 Eylül 2009 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yeni asgari ücreti belirledi. Buna göre aylık brüt asgari ücret 1237 TL. Bir yıl önce belirlenmiş olan asgari ücrete 47 TL artış yapılarak elde edilen bu rakamdan sonra bir ay çalışan bir emekçinin eline net 1075 TL geçecek. Önceki asgari ücret net olarak 1035 TL idi yani asgari ücrete net (emekçinin eline geçecek miktar olarak) sadece 40 TL artış yapılmış oldu.

Yeni asgari ücret ile emekçiler evlerine günde 1 ekmek veya bir süt bile fazladan götüremiyorlar. Yeni asgari ücret, ülkemizdeki kiralardaki artışı veya elektrik fiyatlarına yapılan artışları bile karşılayamıyor. Yeni asgari ücretteki 1 aylık artış ile bir emekçi ailesi topluca tek br gün bile sinemaya gidemiyor. Yeniasgari ücretteki artış okullarda okuyan çocukların otobüs parasını bile karşılamıyor. Asgari Ücret Tespit Komisyonu açıkça emekçilerle dalga geçmekte, emekçiyi sefalet altında yaşama mahkum etmektedir. Söz konusu artış 30 yıldan beridir yapıln en düşük artıştır ve ciddi bir sıkıntının da göstergesidir.
En üzücü yanı ise bu artışın komisyonda oy birliğiile alınmış olmasıdır. Komisyonda bulunan “işçi temsilcileri”nin işçilerle, emekçilerle hiçbir ilgisinin bulunmadığının en net göstergesi de budur. Komisyonun kararından sonra açıklama yapan İşverenler Sendikası Başkanı Hasan Sungur, “işçi temsilcilerine” teşekkür etmiştir. İşçilerin sözde temsilcisi UBP’nin yandaş sendikası, işbirlikçi Hür-İş’in Başkanı Yakup Latifoğlu ise kendilerinin 1350 TL istediklerini ama buna onay almak mümkün olmadığı için 1237 TL’de anlaştıklarını söylemiştir. Sanki de işçiler kendilerinden “mutlaka uzlaşın” diye bir talepte bulunmuş gibi. Sayın Sungur bu mantıkla sırf uzlaşma olsun diye asgari ücrette düşüşü de kabul edebileceğini ortaya koymuştur.
Asgari ücret sadece yeme, içme, barınma, ulaşım, ısınma vb. temel hakları bile karşılamanın gerisindedir. buhün ülkemizde en ucuz gazetenin fiyatı 1,5 TL’dir ve yeni asgari ücretle günde bir gazete almak dahi mümkün değildir. İşçi sınıfı ile uzaktan yakından alakası kalmamış sendikaların acilen demokratikleştirilmesi, acilen bağımsızlaştırılması gerektiğinin en net göstergesi yeni asgari ücret ile ortaya çıkmıştır.
Üstelik Hür-İş gibi kamu işçilerini örgütlemekte olan ancak özel sektör işçilerinin sorunlarını önemsemeyen çarpık sendikal yaklaşımlara sahip sendikalar yüzünden özel sektör işçileri ve kamu işçileri arasındaki iletişim de bozulmaktadır.  İlerici sendikaların acilen özel sektör işçilerinin de sendikalaşması için kaynak aktarması, projeler geliştirmesi ve örgütlenme çaışmalarını başlatması gerekmektedir. Sermaye emekçileri örgütsüz yakalamıştır. Örgütsüz bulduğu yerde ise elini kolunu sallaya sallaya gezmektedir. Ama bu yağma ve talan düzen böyle gitmeyecektir. Önce işbirlikçilerden başlayarak, tüm sömürücülerden hesap sorulacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder