1
Mayıs 2007, CTP ve bağlı örgütlerinin neden olduğu bir gerilime sahne oldu.
2006 yılındaki 1 Mayıs’ta disiplinli ve önceki yıllara göre sayısını arttıran
bir kortejle alana giren Baraka’dan ve onun “Katil ABD İşbirlikçi CTP”
sloganından rahatsız olan CTP bürokratları, 2007’de aynı kazaya kurban gitmemek
için önlemlerini önceden almaya karar verdi.
1
Mayıs öncesi Dev-İş tarafından bir toplantıya çağrılan Baraka temsilcileri
anlaşılan yer ve saatte Dev-İş yöneticileri ile buluştu. Ancak toplantının
genel bir toplantı değil, Baraka’ya özel bir toplantı olduğu başka herhangi bir
yapıdan temsilci gelmeyince anlaşıldı. Dev-İş yöneticileri öncelikle
oluşturdukları 1 Mayıs Tertip Komitesi’nin aldığı kararları, yapacağı
faaliyetleri sıraladılar ve 1 Mayıs günü “CTP aleyhine” slogan atılamayacağını
üstü kapalı bir şekilde bildirdiler. Baraka temsilcileri ise, oluşturulan
Tertip Komitesi’nde konuyu görüşebileceklerini, hiçbir örgüte atacakları veya
atmayacakları sloganlarla ilgili “tekmil” vermeyeceklerini belirterek tavırdan
duydukları rahatsızlığı anlattılar. Ayrıca Baraka için belli sloganların tabu
olmadığını, başka sloganlar da atabileceklerini ancak hükümette bulunan ve emek
kesimleri aleyhine icraatlar gerçekleştiren CTP’nin de 1 Mayıs meydanında
eleştirilmesinden daha doğal birşey olmadığını açıkladıklar. Bu çerçevede bir
iyi niyet göstergesi olarak “Katil ABD İşbirlikçi CTP” sloganını
atmayacaklarını ancak CTP hükümetini ve uygulamalarını eleştiren başka
sloganları atacaklarını belirten Baraka temsilcileri açık ve kapalı tehtidlerle
karşılaştılar. “Bunu Yap CTP Bunu Yap; Parasız Eğitim Parasız Sağlık” ve “CTP
Sağlığa Zararlıdır” şeklindeki sloganları da “uygun” bulmayan Dev-İş
yöneticileri, CTP kitlesinin bu sloganlar üzerine saldırganca tavırlara
girebileceğini söylediler. Baraka temsilcileri ise fikrin karşılığının fikir
olması gerektiğini, saldırgan tavırların halkımızdan olumlu yankı
bulmayacağını, CTP gibi bir partiden yaratıcı sloganlarla karşılık vermesini
beklediklerini ancak saldırı olursa da kendilerini korumaktan
çekinmeyeceklerini ve asla sloganlarından taviz vermeyeceklerini tekrarladılar.
Böyle bir havada sonuçlanan toplantıdan sonra çeşitli söylentilerle (CTP
kitlesinin Baraka kitlesine saldıracağı, işçilerden oluşan bir barikatla
Baraka’nın alana sokulmayacağı, polisten yardım istenerek Baraka’nın korteje
alınmayacağı vb.) 1 Mayıs gününe gelindi.
1
Mayıs günü kendi kortejini oluşturarak Kuğulu Park’a gelen Baraka, burada aynı
tehdit ve uyarılara maruz kalırken; kararlılığını yineledi ve olacaklardan
dolayı sorumluluk almayacağını tekrarladı. Kortej oluşurken YKP, Pir Sultan
Abdal Kültür Derneği, DAÜ’lü Öğrenciler ve Baraka; Dev-İş işçilerinden oluşan
bir barikatın gerisinde bırakılınca “Yaşasın Bağımsız Sendikacılık” sloganı ile
karşılanan KTÖS de barikatın arkasına geçerek bu anti-demokratik tavrı protesto
etti. Yaklaşık 800 kişiden oluşan CTP güdümlü korteje karşılık yaklaşık 700
kişiden oluşan blok, “Sermayeye Kıyak Solculara Barikat Bu Abluka Dağıtılacak”
sloganları ile uygulamaya tepki gösterdi. “Emeğin Partisi CTP; Şaka Yaptık”,
“Eğitimi Sattın Sağlığı Sattın CTP Hani Sen Bizden Yanaydın” vb. sloganları
eşliğinde alana giren blok burada da protestosunu sürdürdü. CTP yöneticileri
kararlı tavır karşısında barikatı kaldırmak zorunda kalırken, CTP’li gençlerin
“Marjinal Baraka Gerek Yok Bunlara” şeklindeki sloganına alkışlarla karşılık
verdi. Baraka korteji alanda, “Bağımsız Kıbrıs Bütün Halklar Kardeştir”
sloganını atarken, Dev-İş işçilerinin “Yaşasın 1 Mayıs” sloganına da katıldı ve
iki kitle birbirini alkışladı. Kürsüdeki ruhsuz ve şekilsiz tavrı protesto eden
blok “CTP Kendin Çal Kendin Oyna” sloganı ile alanı terketti.
1 Mayıs 2007, bir yanda CTP diğer yanda AKEL’in aynı
saatte farklı yerlerde eylem çağrısı yapmaları yoluyla barış adına olumsuz bir
görünümde geçti. Bu durum karşısında güneydeki 1 Mayıs’a katılan örgütler
yanında her iki 1 Mayıs’a da katılmayarak kendilerince durumu protesto eden
örgütler de vardı. Bizim görüşümüzce Kıbrıs Türk ve Elen işçilerinin ortak 1 Mayıs
kutlaması yolunda verilecek mücadele yalnızca uluslararası arenada verilecek
bir mücadele değildir. Aynı zamanda sendikalarımız, örgütlerimiz ve her türlü
kurumumuz da bu mücadelenin alanıdır. Kıbrıs Türk halkı içerisinde örgütlü bir
yapı olarak Baraka, Kıbrıs Türk halkının olduğu yerde olmaya ve doğru
bildiğinin savunusunu yapmaya devam edecektir. Hegomonyacı CTP bürokrasisinin
arzuladığı gibi küsüp kendi kabuğuna çekilmek veya kitleleri bölen bir tavır
içerisine girmek yerine; 1 Mayıs meydanı da dahil her alanda mücadeleyi
sürdürmek devrimci tavrın gereğidir. Bu çerçevede sendikalar içerisinde
verilecek kavgada bugün başka siyasetlerin güdümündeki sendikal yapıları
terketmek de yanlış bir tavır olacaktır. Sendikalar emekçilerin
ekonomik-demokratik mücadeledeki öz örgütleridir ve emekçi sınıfının siyasetini
savunan her görüş sosyalist demokrasi anlayışına uygun olarak buralarda
önderlik kavgası vermelidir. Sendikalar da sınıf mücadelesinin alanıdır. Bugün
bir siyasetin önderliğinde olan bir sendika ancak ve ancak verilecek doğru
savaşım sonucunda doğru çizgiye getirilebilir. Bu sebeple küsmek, kabuğuna
çekilmek devrimcilerin değil sekterlerin tavrıdır. Biz her alanda açık
mücadeleyi temel alırız. 1 Mayıs 2008’de de aynı kararlılıkla ve yıl içindeki
mücadelemizin meyvelerini toplamak üzere meydanlarda olacağız. Bu defaki
saldırının daha farklı olabileceğinin bilinci ile ancak kararlılığımızdan da
taviz vermeden mücadelemizi sürdüreceğiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder