19 Nisan genel seçimleri yaklaşırken,
ana akım solun dışındaki odaklar açısından sancılı bir süreç yaşanacağı da
belli olmuştu. Önce, Barış Platformu çatısında bir seçim ittifakı girişiminde
bulunuldu. Bu girişimin yaşam bulamayacağı hızla netlik kazandı. Hemen ardından
ise YKP, BKP ve KSP’nin seçim sürecini birlikte mi yoksa ayrı ayrı mı
karşılayacaklarına dair belirsizlik ortadan kalktı. KSP esnetmeye yanaşmadığı
kendi ilkeleri çerçevesinde bağımsız adaylarla seçime girerken, YKP de bir
süreden beridir devam ettirdiği boykot kararını en yetkili organlarını
toplayarak yineledi. Bunun üzerine Afrika gazetesi çevresi ile birittifaka
giden BKP, Yasemin İttifakı ismi altında seçimlere katılma kararı aldı. Bunlar
herkes tarafından bilinen olguların bir özetidir.
Baraka ise, erken seçimlerin tarihinin
belli olduğu günlerden tavrını net bir şekilde ortaya koymuştu:
CTP-TDP-UBP-DP-ÖRP ve HİS’e oy yok! İlk günlerde bu tavrımızın sonucunun ne
olacağı çok da net görülemiyordu. Çünkü YKP henüz boykot kararı almamış, Barış
Platformu çatısının seçime yönelik kullanılıp kullanılmayacağı belli olmamıştı.
Bizim açımızdan iki veya daha çok yapıya kapıyı açık bırakan bu tavır, hem
kendi duruşumuzun netliğini hem de seçimlerde rejim partilerine bedel ödetecek
bir militanlığı içeriyordu. Ancak KSP’nin partiolarak seçime girememesi ve
YKP’nin bizce tarihsel bir hata yaparak boykot tavrında karar kılması ile
geriye bir tek Yasemin İttifakı kalmış oldu.
Öncelikle şunu ortaya koymak gerekir
ki, şimdilerde seçim atmosferi nedeniyle kısa bir mola vermiş de olsa,
ülkemizdeki genel şövenist hava yükselmektedir. Bu havanın yükselişi UBP’nin
yükselişi ile bağlantılı olduğu kadar, BKP-YKP-Baraka ve KSP’nin son dönemlerde
birlikte ortaya koyfukları işgal karşıtı duruşun netliğinden de kaynaklıdır.
Seçimler geçer geçmez çok daha şiddetli bir şövenist histeri ile karşı karşıya
kalacağımız tahmin edilebilir bir durumdur. Bu sebeple Baraka olarak yukara adı
geçen yapıların bu seçim sürecini olabildiğince az “bozuşma” ile kapatmasını
arzulamaktayız. Başlarda bu arzumuzun gerçek olabileceğini de düşünüyorduk.
Ancak KSP’nin YKP ve BKP’yi kendine birincil hesaplaşılacak odak tespit etmesi
ile fazla iyimser olduğumuz ortaya çıktı. Hemen ardından Afrika gazetesinde
YKP’ye yönelik suçlamalar eşliğinde boykotçuların geriletilmesi girişimleri
başladı. YKP’nin buna yanıtları gecikmedi ve “seçimi en az önemseyener”, en çok
kendi aralarında kavga edenler haline geliverdi. Seçim sürecine kadar geçecek
sürede, ‘seçim dışı gündemler ekseninde ortak etkinlikler’ teklifimiz ise
sadece YKP’den olumlu yanıt buldu. Ancak kavga her geçen gün kızgınlaşarak
devam ediyor. Diğer yandan devrimci bir kültür derneği olarak seçimlere yönelik
hiçbir tavır almamamız da beklenemez. Ancak Baraka olarak hala bu kör
döğüşünün, yani sol içi ilişkileri dinamitleyen tartışmaların dışında durmaya
çalışıyoruz. Dostlarımız izin verirse de bunu olsun başarmayı hedefliyoruz.
Çünkü seçimler geçtikten sonra şövenist cepheye karşı birbirimize ihtiyacımız
olduğunu herkes biliyor.
Boykot konusuna nasıl baktığımızı
çeşitli vesilelerle izah ettik. Burada bu konuya tekrar girmeyeceğiz. Seçime
katılacak olan tüm neo-liberal, şöven ve faşist partiler düşüldüğünde geriye
Baraka’nın dışarda bırakmadığı sadece Yasemin İttifakı kalmaktadır. Baraka’nın
gerek BKP’ye gerekse de Yasemin İttifakı’nın diğer bileşeni olan Afrika
çevresine yönelik onlarca eleştirisi vardır. Bu eleştiriler argasdi’nin geçmiş
sayılarında, çeşitli toplantılarda ve hemen her platformda dile getirilmiştir.
Egemen Blok içi çevreleri eleştirme üslubumuz ile sol içi muhattaplarımızı
eleştirme üslubumuz farklı olduğundan, söz konusu eleştiriler geçmişte
yeterince anlaşılmamış olabilir. Ancak seçimlerden sonra bunları daha net
birşekilde ortaya koymak bir görev haline gelmiştir. Seçimlerden sonra, çünkü
Yasemin İttifakı biz beğensek de beğenmesek de Kıbrıslı Türk halkının en ileri
unsurları arasında bir umut olarak görülmektedir. Bizimse eleştrilerimizi
gündeme getirmek için yirmi beş gün bekleyemeyecek kadar acelemiz yoktur.
Açık bir şekilde ortaya koymak gerekir
ki, Yasemin İttifakı hangi vaatte bulunursa bulunsun, hangi söylemi kurarsa
kursun Kıbrıslı Türk halkı’nın gözünde; ülkemizdeki kumarhane, kerhane, işgal
düzenine karşı bir odak haline gelmiştir. Halkımız Yasemin İttifakınaoy verirse
o veya bu vaat yaşam bulsun, şu veya bu şahıs meclise girsin diye değil,işgale
karşı olduğunu göstermek amacıyla oy verecektir. Bizim değerlendirmemiz budur.
Eğer böyleyse işgal karşıtı kitlelerin net bir tablosunu sunacak olan bu
seçimler elbette bizi de ilgilendirmektedir. Eğer böyleyse Yasemin İttifakının
oylarının yüksek çıkması bizi sevindirecek, gelecek dönemdeki mücadeleler adına
umutlandıracaktır. Bu umut BKP’ye veya Yasemin’e yönelik bir umut değildir,
işgal karşıtı kitlelere yönelik bir umuttur.
Şimdi böyle diyoruz diye, Baraka olarak
Yasemin İttifakı’nı desteklemiş mi oluyoruz? Elbette ki hayır! Bizim devrimci
sözlüğümüzde, destek demek sokaklara çıkıp desteklediğin yapı için oy toplamak
demektir. Biz böyle birşey yapmıyoruz. Sadece devrimcilerin seçime giremediği
koşullarda en olumlu bulduğumuz yapıyı işaret ediyoruz ki bu işaret bizim kendi
bileşenlerimiz için bile bağlayıcı değidir. Baraka bağlayıcı bir karar aldığı
zaman bunun uygulanmasını da denetler!
Peki bunu söylediğimiz zaman Yasemin
İttifakı’nı kösteklemiş mi oluyoruz? Elbette ki hayır! Bizim anlayışımıza göre,
bu ülkede sol büyüyecekse tüm renkleri ile birlikte büyüyecektir. Bu sebeple de
sol içi muhattaplarımızla farklarımızı net birşekilde koyamakla birlikte,
hiçbir yapıya köstekolmak gibibir anlayışımız yoktur. Solda büyüyen her özne
bize mutluluk verir. Çünkü bu ülke insanımızın sola doğru yöneldiğinin bir
göstergesidir.
Bizler Kıbrıslı Türk devrimciler,
devrimci bir halk hareketi yaratmak üzere alanlardayız. Alanlarda
örgütleniyoruz, alanlarda büyüyoruz. Devrimci bir halk hareketinden yola
çıkılarak, sokakta kurulmuş devrimci bir partinin asıl mücadeleyi sokakta
yürüteceğini de biliyoruz. Ancak gerçekten devrimci bir partinin en önemsiz mücadele
fırsatını bile boşlamayacağı bilincinden hareketle, uzanamadığımız ciğere de
pis demiyoruz.
Yasemin İttifakı’na bakışımız bu
yöndedir. Seçimlerden sonra bu yazıda yeterince deşilmemiş noktalar
www.baraka.cc adresinde açıklanacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder