1 Nisan 2010 Perşembe

Cumhurbaşkanlığı ve Bağımsız Sendikacılık

Nisan ayında gerçekleşecek olan Cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaştıkça sendikal mücadelenin seyri de seçimlere endeksli olarak değişmeler gösteriyor. Bu süreçte muhaliflerden yana sendikalar daha “mücadeleci” bir görünüm arz ederken, hükümete yakın sendikalar iyice sessizleşip gürünmez oluyor...

Seçimlerin başa baş bir şekilde sürüyor olması ve hangi adayın seçileceğinin öngörülemiyor olmasından kaynaklı olarak da, başta sendikalar olmak üzere tüm demokratik kitle örgütlerine, adaylar tarafından  tavır belirleme baskısı yoğunlaştırılıyor. Böylece her biri çeşitli gerekçelere dayandırılan çeşitli “destek” tavırları sürekliolarak gündemimizde yer tutuyor. Kamu-Sen ve Kamu-İş UBP’yi desteklerken, KTAMS ve Dev-İş Mehmet Ali Talat’ı desteklediğini duyurmuş durumda. İtili ufaklı tüm sendikalar (1-2 istisna hariç) ve neredeyse tüm örgütler bir adaydan yana saf tutmuş durumda. Taksiciler Birliği bile cumhurbaşkanlığında bir adayın tarafında.
Üyeleri arasında her politik görüşten, her siyasal tavırdan emekçiler bulunan sendikaların yönetimleri hem de OY BİRLİĞİ ile bir adayı destekleme kararı alabiliyor, ancak bu sendikaların üyeleri de gidip başka adaylara oy verebiliyor. Burada sendikal hayatımızın en önemli gerçekleri ortaya çıkmaktadır.
1- Üyeler arasında farklı görüşler bulunmasına rağmen sendikaların yönetiminde farklı kesimler temsil edilmemektedir.
2- Sendikaların yönetimini elinde bulunduran çevreler, kendi görüşleri dışındaki görüşlere sahip üyeleri önemsememekte “nasıl olsa bizi yerimizden edemezler” düşüncesini sürdürmektedirler.
Bir sendikanın yönetiminde bulunan kişiler, herhangi bir siyasi tavra sahip olabilirler. Hatta yönetim kademelerinde bulunan herkes de aynı siyasi tavra sahip olabilir. Bu durum bağımsız sendikacılık anlayışına ters değildir. Ancak sendikal bağımsızlık anlayışında yöneticilerin hangi siyasi görüşte olurlarsa olsunlar, sendika üyelerinin bütününü gözeten bir ritim tutturmaları, yani yüzlerini kendi siyasi odaklarına değil sendikalarına çevirmeleri esastır. Bağımsız bir sendikal duruş, kendi siyasi partisinin içinde üyelerinin hakları için kavga veren bir duruştur. Sendikasının içinde partisinin sözcülüğünü yapan bir duruş değildir. Ne yazık ki ülkemizdeki kamu emekçileri sendikaları içinde bu duruş henüz yaygın değildir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder